Dolunay

74 0 0
                                    

"Kristen hadi her gün seni beklemek zorunda mıyım?" Ve her zaman ki gibi arkadaşalarımın çağırmasıyla değil annemin bağırmasıyla uyandım.
"Tamam anne bekleme sen git ben kendim giderim. "
" Tamam o zaman ben çıkıyorum bu arada Emma geldi. "Emma en yakın arkadaşım.
" Selam, rüyanda beni mi gördün neye borçluyuz bu sabah ziyaretini."
"Okuldaki bir kaç kişi kamp gibi bir şey düzenlemişler ne tesadüf ki dolunaya denk geliyor evde olmamam lazım okula da gitmek istemiyorum ."
"Buna alışmalısın artık böyle yaşayacaksın öncelikle bunu sana kimin yaptığını bulmamız lazım. "
" Gerçekten çok saol ya içime su serptin. Çok kolaydı çünkü di mi pençelerim çıkıyor dişlerim uzuyor falan bunlar olağan şeyler tuhaf olan benim di mi afedersin. "
" Emma tamam uzatma gidiyoruz kapa çeneni. Nerdeymiş peki bu kamp zımbırtısı ? "Gerçi bu benim pek umrumda değil de çünkü inanın insan en yakın arkadaşının bir gece yarısı odasında ısırıldığını ve kurt kadına dönüştüğünü öğreniyor. İnanın bana artık ev dışında her yer daha güvenli geliyor.
" Peki neden sen sence Emma senle ne derdi olabilir. "
" Tabiki de bu konuyla ilgili bir şeyler araştırdım ısırıldığım gece dolunaydı yani onun için kim olduğu önemli değildi bence önemli olana birisiydi. Ve bu şanslı (!) kişi benim. "
" Sanırım biraz daha araştırma yapsak iyi olabilir eğer dediklerin doğruysa dolunayda sizin gibiler kendinize sahip olamıyosunuz, nerden bilebiliriz ki senin bugün ki kurbanının ben olmayacağımı. "Bunun düşüncesi bile çok ürkütücü ama ne yapabilirim. Onu bi şekilde burdan çıkarıp bu gece onu nasıl durdurabileceğimle ilgili bir şeyler bulmalıyım."Benden hastalıklıymışım gibi bahsetmeyi kes Kristen isteyerek bu hale gelmedim inan bana bende en az senin kadar korkuyorum. "Bunu farkedebiliyorum.
" Tamam Emma üzgünüm, sen okula git ikimizde evde kalırsak annem eve geldiğinde bi terslik var sanır ki var. Her neyse kısacası git işte. Biliyosun daha önce hiç devamsızlık yapmadım bu yeterince ilgisini çekecektir. "
" Okula gidemem ama haklısın neyse hadi ben gidim o zaman. Ben gittikten sonra bir şeyler araştırıcanı biliyorum bir şey bulursan haber ver. Görüşürüz." Beni bu kadar iyi tanımasından nefret ediyorum.
"Bay... "
**************
Karanlık bir yerdeyim. Sanırım gece çünkü bu kurt ulumalarının ve ormanın karanlık olmasının başka açıklaması olamaz. İlerde bi kadın silüeti beliriyor. Ve gittikçe bana yaklaşıyor. O geldikçe bende gidiyorum ve o da bunun farkına vardığı için koşmaya başlıyor tabiki aynı zamanda bende...
Bir süre sonra silüet beni kovalarken düşüyorum - hadi ama rüyamda da mı çok sakarım- ve artık silüetin yüzünü görebiliyorum. Bir kadın fazla güzel görünüyor bir o kadar da tehlikeli. Aslında beni bi köşede sıkıştırdığına bakarsak fazlasıyla tehlikeli. "Sıra sende kristen hazır mısın?", "Neye? " ufak bi kahkaha attı ve devam etti." Emma gibi olmaya. " Gittikçe daha çok yaklaşmaya başladı. Kadının pençeleri çıkıp dişleri uzadı. Üzerime eğilmeye başladığında amacını anladım. Ve çığlık atmaya başladım" HAYIR. HAYIR. HAYIR."
**********
"Hayırrrr" İnanmıyorum bir rüya mıydı gerçi kanter içinde kaldığıma bakarsak bir rüya değil tamamen kabustu. Tabiki de ben kabusdan uyandığımda yanıma koşup beni sadece kabustu diyip sakinleştirecek bi annem yok çünkü o genelde gününün 16 saatini çalışarak geri kalanını da kendi ihtiyaçlar için harcayarak geçirir. Acaba neden bizim hayatımızda 17 yaşında normal bi kızın olması gerektiği gibi değil. Neden benim de karşıma aşırı yakışıklı kötü bir çocuk çıkıp da bana aşık olup beni tüm kötü şeylerden sakınmıyor. Birincisi ben yeteri kadar güzel değilim. İkincisi de hadi ama bu bir dizi mi kitap mı ne! Her neyse... Dışarıya baktığımda güneşin yavaş yavaş battığını gördüğüm gibi şimşek çarpmışa döndüm. Hadi ama böyle bir günde nasıl uyuya kaldım. Tabiki de uyumadan önce bir şeyler araştırdım. Emma bugün ilk dolunayını yaşayacağı için durdurulması çok zor olucak bende onun için kalın zincirler falan ayarladım ve şu kamp fikrinin çok saçma olduğuna karar verdik çünkü ordada insanlar olucak. . Şimdi sıra daha geç olmadan Emma'yı bulup onu sağlam bi yere zincirlemek ne kadar da kolay değil mi (!) "Alo, Emma nerdesin?"
"Gerçekten iyi şeyler hissetmiyorum kristen acele etmen gerekiyor " Allah kahretsin," Hey tamam sakin ol nerdesin "" Size gelmeye çalışıyorum " Gerçekten hem Emma'yla konuşup hem şu zincirleri toparlamak hiç kolay değil." Tamam ben çıkıyorum kapat ve sakin ol... " sonunda zincirleri toparladım ve evden çıktım. Hadi ama yaklaşık 5 dakikadır yoldayım ve Emma'yı göremiyorum. Hadi ama nerdesin. İlerde yerde siyah bir şey dikkatimi çekti ve durdum arabadan indim - tabikide beyzbol sopamla- yanına gittğimde bunun Emma'nın ceketi olduğunu farkettim. "EMMA. EMMA. NERDESİN" hemen yan taraftaki koruluktan bir hışırtı gelince o tarafa doğru koştum ve "Tanrı'ya şükür Emma iyi misin"
"Şimdilik evet ama acele etmen lazım", "Tamam hadi arabaya seni bizim ormandaki eve götürücem şehirden ne kadar uzak katliamdan o kadar uzak." arabaya vardığımıza o kadar sevindim ki Emma taşıdıkça ağırlaştı. Onu güç bela ön koltuğa oturtup kendi koltuğuma koştum. "Kristen bunlar ne" baktığı yere döndüğümde zincirleri farkettim. "Bişi değil onlarla seni bağlıycam" ben bunları söyledikten sonra ki şaşkın yüz ifadesine hak vermeli eminim bu kadar zinciri bir arada bile görmemiş olabilir. "Saol ya içime su serptin." hafif bir hırıltı duyduğumda hemen Emma'ya döndüm gözleri bi kendi rengine dönüyo bi sarı oluyodu. Neyse ki orman evine geldik. "Hadi acele et yolda dönüşmek ve sana zarar vermek istemiyorum.", "İnan bana bende bunların hiç birini istemiyorum. " arabadan inidiğimiz gibi Emma'ya yardımcı olarak eve taşıdım. Onu bodrum kata kitlemem daha mantıklı rn azından orda hiç pencere yok. Aşağı kata indiğimizde onu en ortadaki kirişe götürdüm ve yere otutturdum. Hemen zincirleri çıkardım ve etrafında, kollarında, bacaklarından dolayıp asma kilitLERi-ben bi tanenin yetmeyeceğini düşündüm - aramaya başladım. Kilitleri bulmamla kolumda ki pençeleri görmem bir oldu. Allah kahretsin Emma dönüşmüştü. Aceleyle hemen asma kilitleri bağlayıp kendimi geri attım. Kolunda ufak bi çizik var umarım beni öldürmez.(!) Emma'ya döndüğümde sinirle zincirleri koparmaya çalışıyordu. O zincirler kopsa her parçamı başka bir yerden toplıycaklarının garantisini verebilirim. Burda beklemekten ve bir an önce sabah olmasını istemekten başka çarem yok. Yaklaşık bi 4-5 saat sonra büyük bir gürültü ile uyandım. Ah olamaz Emma zincirleri kırmış ve daha kötüsüde acaba neden üzerime doğru geliyor. O geldikçe ben geriye doğru gidiyorum aynı rüyamdaki gibi... Taki arkamda bi duvar hissedinceye kadar. "Emma sakin olman lazım." sanki beni duymuyo gibiydi, birden üzerime atıldığı gibi ben gözlerimi kapatıp çığlığı bastım. Ama ben neden bir şey hissetmiyorum acaba öldüm mü. Yavaşça gözlerimi araladığımda karşımda dövüşen bir adet Emma ve bir adet kurt adam. İkisi bu şekilde devam ederken o adam birden kükreyince Emma sanki kedi gibi kenara pıstı ve eski haline döndü. Bende hemen koşup yanına gittim. "İyi misin!?", "Çok üzgünüm Kristen biliyosun isteyerek yapmadım. " kanter içinde kalmıştı çünkü o az önce beni öldürmeye çalıştı. Birden diğer kurtadamı hatırladığım gibi arkamı döndüm. Allah'ım akşam söylediğim ekstra yakışıklı kötü çocuk - gerçekten kurt adam kadar kötü- karşımda." Sen kimsin? "," Önemli olan küm olduğum değil hayatını kurtarmış olmam. " haklıydı." Sen de böyle olduğuna göre bunu O'na sen mi yaptın? " hışımla ayağa kalktım ki onun bir kurtadam olduğunu hatırladım ve geri çekildim hafiften. Ondan çok korktuğumu farketmesin." Birincisi O'na bunu ben yapmadım, ikincisi bir daha bu kadar cesaretlenmeni tavsiye etmem. " dedi ve alaycı bir şekilde bana baktı. Arkasını dönüp gidiyordu ki hemen seslendim." Hey dur dur nereye onu dönüştürmemiş olabilirsin ama bunu nasıl kontrol edebileceğini ona gösterebilirsin... " kaşlarını kaldırarak bana baktı." yani gösterebilir misin? "
" Lütfen bunu nasıl kontrol altına alabilirim... " dedi Emma." Şimdilik ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. " dedi ve dışarıyı işaret etti. Bende baktığımda yavaş yavaş güneşin doğduğunu gördüm. Daha önce güneşin doğmasına bu kadar sevinmemiştim." Ama bir sonraki dolunaydan önce sizi bulurum. Eğer çok acil bir şeyler olursa buraya gelin yine ben ormanda olurum. Bu arada Emma mıydı, çok sinirlenmemeye çalış. "dedi ve gitti. Ben hemen Emma 'ya döndüm." İyi misin?!", "Evet daha iyiyim, gidelim mi artık." evet anlamında başımı salladım. " bu zincirler ne olacak." işaret ettiği zincirlere bakınca "Burda kalması daha mantıklı ne olur ne olmaz." . Ve evden çıktık. Emma'yı evine bıraktım ve evime geçtim. Kapıdan girerken yan evden gelen bağırışma sesleriyle oraya bakma isteği duydum. Ve tabikide oraya doğru ilerledim. Camdan gördüğüm şeyle şok oldum.

KURT KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin