Sabah uyandığım da evde kimse yoktu annem kahvaltı hazırlayıp çıkmış. Ben kalkıp kahvaltımı yaptım hiç kimseyi de arayıp sormadım çünkü dün akşamdan kızgınım herkese. Bir saat sonra annem geldi markete gitmiş bak bak bak ulan iki saattir marketi mi aldın. İkimizde sus pus oturuyoken zil çaldı ve gelen Fransız talibimin teyzesiydi ben odayı terk ettim hemen sonra annem beni tekrar salona çağırdı. Çocuğun teyzesi konuşmaya başladı kızım bir kerecik görüş çok iyiler vallahi çocuk senin değerini bilir. Lan manyak yaaa bu kadın Fransa da yaşayan biri üstelik daha 24 yaşında benim değerimi nerden bilecek diye düşünmeye başladım sonra teyzesine dönüp ben son sözümü dün akşam burda aileme söyledim ve size de söylüyorum (diyince annem işaret etmeye başladı sus sus) ben istemiyorum is-te-mi-yoo-rum lütfen artık zorlamayın dedim (annem biraz da olsa rahatlamıştı) kadın bu kez anneme döndü bakın vallahi bu insanlar çok iyi diyince bende ona dönüp madem çok iyiler siz neden kızınızı vermiyorsunuz hem ablanızın oğluymuş yabancıya gitmemiş olur valla siz en iyisi gidin kızınızı verin dedim. Ama kızarmıştım sinirden. Sonra annem siz bugün gidin ben akşam babasıyla konuşıyım yarın akşam net bir şey söyleriz dedi. Bundan daha net ne olabilir yaa dedim ama beni duyan kim? Kadın gittikten sonra annemle tartıştık sonra ben dışarı çıkıp arkadaşımı aradım ve onu sık sık gittiğimiz cafeye çağırdım ona da herşeyi anlatmaya başladım. Sonra bence Soner'e söylemelisin dedi. Hemen Soner'i arayıp onu da çağırdım gelir gelmez boynuna sarılıp ağlamaya başladım. Sevgilim noluyo ne bu halin diye sordu ve duraksadı bi dakka bi dakka yoksa? Yoksa korktuğum şey mi? dedi. Yok daha değil ama sanki bu iş ilerliyo Soner dedim. Uzun süren bi sessizlikten sonra Soner bir telefon görüşmesi için yanımızdan ayrıldı döndüğün de mutlu görünüyodu aynı zamanda da heyecanlı. Ne oldu hayırdır dedim. Sevgilimm Aşkımm Müstakbel nişanlım diye bağırmaya başladı ardından bir kahkaha geldi ama bana da gelmeye başlamışlardı. Dur dur noluyo müstakbel nişanlım da ne demek?
"Sevgilim annemle konuştum hazırlık yapmaya başlamış. Hafta sonu geliyoruz."
"Hafta sonu mu? İyi de bugün salı yani üç gün var. Kafayı yemiş olmalısın bu ne acele."
"Acele etmezsen seni kaybedicem. Ben bunu göze alamam. Ama seni alırım." diyip kahkaha attı. "Hem bu hafta sonu değil merak etme aşkım yaa benim annem düşünceli kadındır iki ayağını bi papuca koymaz."
"Neyse en azından bu hafta sonu olmaması rahatlattı valla." daha ufak bir kutlama havası oldu bir şeyler yiyip içip evlere dağıldık. Eve gidince kimseye bir şey söylemedim zaten onlar da bir şey sormadı. Tam yatmaya gidecekken babam seslendi kızım bi gelirmisin. Ay gelmem mi yaa bayılırım aksiyona. Bunları söylemedim tabii :) Tamam babacığımm diye bağırdıktan sonra abim başladı hiç uğraşma ben senden önce davrandım. Gerizekalı yaa para isteyeceğimi zannetti. Salona geçtiğim de kimse yüzüme bakmıyodu herkesin kafası farklı yönlerdeydi. Eee? dedim ama lafa başlayan yok. Konuşmayacaksanız ben yatıyorum dedikten sonra babam kız biz olumlu bakıyoruz dedi. Sanırım ailem delirdi. Beni Fransa'ya mı göndereceksin baba. Üstelik başkasını sevdiğimi söyledim size,bunu nasıl yaparsınız hepinizden nefret ediyorum diyip yatmaya gittim. Akşama o aptal kadının geleceğini biliyodum karşılaşmamak için dışarı çıkıyım diye düşünürken kadın geldi. Lan daha akşama üç saat var. Kadın salon da otururken ben annemin yanına gidip yeter artık gönder şu kadını yaa diye çıkıştım. Daha yeni geldi kızım ayıp niye böyle yapıyosun dedi annem. Akşama kadını uğurlarken kadın anneme dönüp ne diyosunuz gelsinler mi diye sorunca annem de tamam,buyursun gelsinler dedi. Allah'ım ölüm sebebi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİM GERÇEK OLUYOR..!
General FictionHerşeyin ters gittiğini düşünürsün,hatta hayatına son vermek istersin ve sonra biri çıkar karşına herşeyi en güzeliyle yaşatır...