Artık sözlenmiş biri olarak devam ediyodum hayatıma. Ama sevgilimle konuşmalarım devam ediyodu. Aslında bir süre sonra bu beni rahatsız etmeye başlamıştı. Ve artık tamamen kestik bağlantımızı. Genel olarak sözlenen çiftlerin nişanlandığı gibi bizde nişanlandık. Her dediğim yapıldı ve alındı, her şey istediğim şekilde oldu. Ama ben yine de mutsuzdum,çünkü her şey istediğim gibi olsa da,hiçbir şey sevdiğim adamla olmuyodu. Üstelik ailemin sanki her şey yolundaymış gibi davranmaları da sinirimi bozuyodu. En çok nişanlımla konuşurken onun bana sorduğu o soru yakıyodu canımı "beni özledin mi?" nasıl cevap verilirdi ki bu soruya. Evet demek gelmiyo içimden ama hayır nasıl diyecem. Ve artık yapacak hiçbir şeyim olmadığını anlayınca kabullenmek zorunda kaldım. Dualarım da sadece o'nu sevmek istedim. Nişanlımı sevmek istedim,çünkü bir kaç ay sonra evlenecektik. En azından sevmediğim bir adamın koynuna girmemeliydim. Yurt dışında olmasına rağmen sık sık geliyodu çünkü o da o'nu sevmediğimi biliyodu ve kendini sevdirmeye çalışıyodu. Çaresizligin ne olduğunu şimdi anlıyodum. Sevmediğim bir adamla evlenmek üzereyim ve başka bir seçeneğim yok! Ne zor bir durum bu.nişanlılığımızın 2.ayı sevgililer gününe denk geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİM GERÇEK OLUYOR..!
General FictionHerşeyin ters gittiğini düşünürsün,hatta hayatına son vermek istersin ve sonra biri çıkar karşına herşeyi en güzeliyle yaşatır...