Çalan telefonuma aldırış etmeden yatmaya devam ettim sonra yanagimin ısırılmaiyla yerimde sicrayarak kalktım karşımda hande vardı "Noldu ya?" "Kızııım bugün senin doğum günün lan kalk hadi!" mizmizlanarak koltuktan kalktım öf ya ne vardı az daha uyusam yukarı da gerekli ihtiyaçlarımı giderdim altima kit pantolon üstüme beyaz bi tişört giydim aşağı indim hande gözlerini porletip alkislayarak "Bunu mu buldun doğum günün için?!" "Evet hafif kahvaltı edelim" "Nooo dışarı çıkıyoruz ben izin aldım hadi" kolumdan tutup dışarı sürükledi ayağıma yine siyah ayakkabılarımı giydim yürümeye başladık "Dün naptin sen nerdeydin?" "Hiç eve geri döndüm" kısa konuşmamız bittiğinde tekrar önüne döndü bi cafenin önünde durdu tolga içerideydi "selam doğum günün kutlu olsun" dedi ve aniden sarıldı "teşekkür ederim" oturup kahvaltimizi ettikten sonra ayaklandık "E o zaman ben eve gideyim" "Dur dur dur akşam parti var birini bul öyle gel" "pek sanmıyorum görüşürüz" arkami dönüp eve yürümeye başladım kapıdan içeri girdiğimde anam ve babam üstüme atladı doğum günü konuşmaları fln odama çıktım kıyafetlerime bakmaya başladım.
sarı bir üst püf bunu geç onu geç yok bu olmadı derken işte buldum açık renk kot pantolonum ve üstüne 88 yazan şu yesili ve mavi bi tişört işte tamamım kapıyı açtım ve dışarıya çıkmak ıcın ilk adımımi attım ve bişeye çarptığımi belki de surttugumu fark ettim kafamı kaldirdigimda karşımda kinin Selin olduğunu gördüm gözlerim dolmaya ellerim titremeye başlıyordu en sonunda dayanamayıp boynuna atlamistim gözyaşlarımi serbest bıraktığım da o da ağlıyordu ayrılıp gözlerine bakmaya başladım 3 yıl önce bizi terk eden bizden kaçan kardeşim ikizim karşımda duruyordu "doğum günün için geldim" sonlara doğru kısılan sesiyle bunu söyledi annemin hafif kırık sesiyle "Selin" dediğini duydum ona döndüğümde biraz değişik bakıyordu ama babam çok kızgın ve ofkeliydi birlikte salona oturup biraz konuştuktan sonra partiye gitmemizi önerdim yorgun olduğunu ve dinlenecegini söyleyerek benim odama çıktı bende parti yerine varmak için bi taksiye binip ilerledim onun için nolacak ti babam çok sert konuşmuştu evden bile atabilirdi garip ti kafamı kaldirdigimda parti yerine gelmiştim herkes iğrenç hareketler yaparken bide içiyorlardi ben içkiye karşıyım portakal suyuyla kafayı bulurum ben biraz sonra yanıma gelen çocuğa hafifçe baktım bu berkti onunla sohbet fln etmiştik soğuk davranmaya çalışmıştım ama olamıyordum aynı benim tarımda konuşmalar yapıyordu en sonunda hande ve Tolga saat 11 gibi gelmiştiler biraz daha zaman geçmişti ki kalkacagim sırada arkamdan tutulmamla sendeleyip yere düşmem bir oldu kafamı kimin yaptığına çevirince yüzümün ortasına 2 katlı bi pasta düşürüldü yüzümü temizlerken bi yandan da kalkmaya ve bağırmaya çalışıyordum üstüme dökülen meyve suyuyla yapan kişiye baktım b-b-bu handeydi neden böyle bişey yapmıştı ki herkes hayretle onu ilizliyordu Telefonumu alip çıkacağım sırada kulağıma fısıldadi "berk benim çocukluk aşkım ve sen bunu biliyordun" berk diye biri olduğunu biliyordum ama bu berk olduğunu bilmiyordum asıl beni yıkan ise berke döndüğümde gülüyor olmasıydı. Bu beni gerçekten kırmıştı. Yani şimdiye kadar hiç bir erkekle böyle samimi konuşmamıştım. Ama şimdi en yakın arkadaşım sırf Berk yüzünden beni doğum günümde hayal kırıklığına uğratmıştı...Hayatımda ikizim Selinin evden kaçma olayından sonra ilk defa bu kadar çok üzülmüştüm...Kalbim kırılmıştı...