Sabah kapımın aniden açılması ile uyandım. Içeri dalan kişi Jack'ti. Ve ben, sol bacağım duvara dayalı, saçlarım birbirine girmiş, başım ve kollarım yataktan sarkmış bir vaziyette uyanmıştım. Her fırsatta benimle dalga geçen kardeşimin gözü önünde... Birden yerimden fırladım. "Seni bücür, aptalmısın, gerizekalı mankafa, senin kafanı kırarım! Kapıyı çalmadan girmemen gerektiğini bilmiyor musun?!!!" Jack gayet normal bir şekilde konuştu. "Dedem geliyor!" Öyle kalakaldım.
"Nasıl! Yarın mı geliyor! Eyvah ben daha çalışmamı tamamlamadım." "Yarın değil."
"Ne zaman?"
"Beş dakikaya filan. "
"Neee!?" diye bir çığlık atıp Jack'i odadan kovdum. Aceleyle üstüme elime geçen giysilerimi geçirdim. Saçlarımı fırçalayıp aşağı indim. Annemle sofrayı kuruyordu. Anneme yardım ederken babam gelip ikimizinde yanağına birer öpücük kondurdu. Hep birlikte sofrayı hazırlayıp beklemeye başladık. Birden bir araba sesi gelmeye başladı. Annem ve çocuklarda dikkat kesilmişti. "Büyükbabaaa!" diye kapıya koşuştu çocuklar. Hepimiz kurt adam olduğumuz için yüz-iki yüz metre ilerideki arabanın sesini kurt kulaklarımız sayesinde duyabiliyorduk. Bir kaç dakika sonra zil çaldı. Kapıyı açtığımda Jack, Jill ve Jeff direk büyükbabamın üstüne atlayıp sarıldılar. Sonra dedem hepimize tek tek sarıldı. Hep birlikte kahvaltıya oturduk. Dedem beni hemen ormana götürür umuduyla yemeğimi hızlıca yedim. Kahvaltı bittiğinde ise annemin elini bulaşıklara sürmesine bile izin vermeden her şeyi topladım. Ve sonra gelip annemin, babamın ve dedemin yanına akıllı, uslu bir kız olarak (!) oturdum. Konuşmaları git gide uzadı. Tam sıkılmaya başlamıştım ki dedem kolunu omzuma attı. "Evet, biz şu kurt kızla bir ormana gidelim bakalım ne kadar gelişmiş."
Dedemle kalkıp dışarı çıktık. Ormanın içine girince ikimizde kurda dönüştük. Dedem "Bana yetiş bakalım." diyerek koşmaya başladı. Bende onu yakalamak için peşine düştüm. Bir süre koştuktan sonra göle geldik. Ikimizde su içtikten sonra dedeme döndüm. "Dede" dedim. "Benim de bir sürüm var." dediğimde dedem gülümsedi ve 'devam et' dercesine başını salladı. "Bu sürü, senin eski sürünmüş." dedim ve başından sonuna kadar her şeyi anlattım. "Bir süre sonra bir kurt sürüsüyle çatışacaklarmış.". "Ve" dedim. "bu sürü büyükannemi öldüren sürüymüş. Bana büyükannemin intikamını alabileceğimi söylediklerinde kabul ettim." deyip dedeme baktım. "Büyükannem" lafından sonra dalıp gitmişti. Dedem, büyükannem ölmeden önce ona deli gibi aşıktı. Ve hâlâ öyleydi. Dedemin evi büyükannemle çekindikleri fotoğraflarla doludur. Evlendikleri günden, büyükannemin öldüğü güne kadar...
Dedem benden kendisini sürüye götürmemi istedi. Ve peşime takıldı....
Sürünün olduğu yeri buldum. Her yerde kurtlar dolaşıyordu. Dedemle mağaraya ilerlerken yaşlı olduğu belli olan kurtlar dedemi fark edince önünde eğiliyorlardı. Eski sürü liderlerine hâlâ saygıları vardı.
Birlikte mağaraya ilerledik. Alfa*'lar dedemi görünce ayağa kalktılar. Tam mağaraya gidecektim ki dedem beni durdurdu. "Sen dışarıda kal Olcay." diyerek içeri girdi. Tam arkamı dönmüş, etrafı biraz turlamaya karar vermiştim ki birine tosladım. Kafamı kaldırıp baktığımda Timmy'ye tosladığımı gördüm. Timmy "Önüne bak bücür!" dediğinde ona laf yetiştirmemek için onun yanından geçtim. Arkamdan seslendi. "Ne o karşıma çıkmaya cesaretin yokmu yoksa?" Bir hışım arkamı döndüm. "Ben senden çok daha güçlüyüm. Eğer sen bu sürüye layık olabilecek kadar güçlü olsaydın, baban beni burada istemezdi. Ve madem benden iyi olduğunu düşünüyorsun şu anda sana meydan okuyorum!" Timmy'nin yüzünde alaycı bir gülüş vardı. "Hadi o zaman geç karşıma." dedi Timmy. İç sesimin bana ana, avrat sövmesine aldırmadan karşısına geçtim. Bir süre birbirimizin etrafında döndük. Ilk saldıran Timmy oldu. Bana doğru koşmaya başladı. Dişleri çok sivriydi. Yani eğer beni ısırırsa dişlerinden kurtulamazdım. Bende dedemden öğrendiğim hamleyi yapmak için ona doğru koşmaya başladım. Tam beni ısıracağı sırada onun soluna geçtim ve sırtına atladım. O daha neler olduğunu anlayamadan dişlerimi sırtına geçirmiştim bile. Çok kolay olmuştu. Yere düştü. " Pes" diye bağırınca bıraktım. Insan haline dönüp tişörtünü çıkarttı ve yarasına baktı. Biraz kanamıştı. Duyduğum sesle arkamı döndüm. Dedem beni çağırıyordu. Yanına gittim ve birlikte eve yöneldik.
Yolda dedemin sesi çıkmıyordu. Bir şey düşündüğünü bildiğim için konuşmuyordum. Ama en sonunda dayanamadım.
"Dede, ne konuştunuz?"
"Seni neden alfa yapmak istediklerini."
"Dede... Onu sana zaten ben de söylemiştim."
"Erkek alfanın kim olduğunu söylediler."
"Başka?"
Dedem iç çekti ve durdu.
"Olcay bu özel. Şimdilik bunu bilmemen daha iyi. Olcay sen özelsin. Benden, annenden, babandan, kardeşlerinden, diğer kurt adamlardan çok daha farklısın. Ve zamanı geldiğinde sana her şeyi anlatacağız. "
Ha bi de iş birliği yapmışlardı...
Yola devam ederken dedemlerin benden ne sağladığını düşünüyordum. Birden başım dönmeye başladı. Her şey dönüyordu. Toprak, ağaçlar, gökyüzü, dedem... Sendelemeye başladım ve yere düştüm. Ellerimi görünce istemsiz olarak insana dönüştüğümü fark ettim. Dedem düştüğümü görüp yanıma geldi.
"Olcay iyi misin? "
"Iyiyim. " diyerek düştüğüm yerden doğrulmaya çalıştım ama tekrar düştüm. Dedem de insana dönüşüp yanıma oturdu ve elimi tuttu. Gözlerim kararmaya ve kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Dedemin "Olcay, Olcay..." diyen sesi gitgide uzaktan gelmeye başlamıştı. Gözlerim kapandı. Birden rüyayla gerçek arasında bir şey görmeye başladım. Her şey bulanık gözüküyordu. Bir sınıfta olmalıydım, çünkü etrafta benim yaşlarımda bir sürü genç dolaşıyordu. Yüzünü çok net göremediğim siyah saçlı bir oğlan, bana dönüp bir şeyler söyledi. Sadece söylediği son kelimeyi anlayabilmiştim: Gabe...Gözlerim tekrar açıldığında dedemi karşımda gördüm. Beni kucağına almış hızlı adımlarla ilerliyordu. Anlaşılan eve götürüyordu beni. Gözlerim tekrar kapandı...
Merhaba dostlar bu bölümden sonra gitgide heyecanlanacak.
1- Olcay'ın dedesi ve etrafındakiler, Olcay'dan ne saklıyor olabilirler?
2- Olcay neden özel?
3- Olcay'ın rüyayla, gerçek arasında gördüğü o şey neydi?
4- Gabe kim?☆Dipnot☆→→ Arkadaşlar yeni bölüm hazır. Ne kadar çok oy gelirse, o kadar çabuk yeni bölüm gelir. Sizi seviyorum :*
-----------------------------------------------------
***Arkadaşlar Olcay'ın adının türkçe, soyadının yabancı olması, kardeşlerinin isminin de yabancı olmasının nedeni Olcay'ın annesinin Türk, babasının Amerikan olmasıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet
Werewolfİntikam için koşan bir alfa... Bazen önüne çıkan engeller, bazen umutsuzlukları, bazen de umutları... İntikam isteği her şeyin önüne geçecek kadar güçlü. Peki ya hayallerinin?