Multimedia Serena :)
Boz kurt önde, ben arkada bir süre ilerledik. Sürekli soru soruyordum. "Dedemi taniyor musun? Sen kimsin? Beni neden sürüne götürüyorsun?" En sonunda bir cevap verdi. "Evet dedeni tanıyorum. Yıllar önce bizim Alfamızdı. Bu arada ben Manuel. Sürüye gidince Alfalar sana her şeyi anlatır. " Gittiğimiz yerleri kafama kazımaya çalışıyordum. Kim bilir belki bir gün tekrar gelirim.
Bir süre daha ilerleyince boş bir alana geldik. Her yerde kurtlar ve insanlar vardı. Ben şaşkınlıkla bakınırken bir mağaranın önünde durduk. Manuel dışarda kaldı ve benim içeri girmemi söyledi. Hass... İçeri girdiğimde mağara da iki kurt vardı. Alfa olmalıydılar. İkiside bana döndü. Tam kendimi tanıtmak için ağzımı açmıtım ki erkek alfa konuştu. "Sen Olcay olmalısın. Ben Colin. Sürünün alfasıyım. Bu da eşim Barbara." Yanındaki dişi kurt hafifçe başını eğerek beni selamladı. "Seni neden buraya getirdiğimizi merak ediyor olmalısın. Biz artık yaşlandık. Sürümüzün yeni bir lidere ihtiyacı var." Aman ne güzel. Sanki kendi sürülerinde hiç dişi kurt kalmadı. "Sürümüz yakında bir başka sürüyle çatışacak. Ve bu yüzden derhal güçlü bir dişi alfa bulmamız gerek. Senin deden de çok güçlüydü. Bu nedenle seni düşündük. Sen özel birisin Olcay." Dedi Colin. "Peki benim çıkarım ne olacak?" Dedim. Çok çıkarcı biriyimdir. Colin gülümsedi. "İntikam" İntikam? "Nasıl yani ?" dedim. "Büyükannenin intikamını almak istemez misin?" Dedi Colin. Heyecanlanmıştım. Ben sormadan Colin söyledi. "Çatışacağımız sürü büyükanneni öldüren sürü." Ne diyebilirdim ki. Adamlar benim dilimde konuşuyor. "Kabul ediyorum." dedim. "Sürümüze hoş geldin Olcay." dedi Colin. Bu sırada içeri bir kurt girdi. "Unutmadan." dedi Colin. " Bu oğlum Timmy. Senin de eşin oluyor." dedi Colin gülerek. Oğlan insana dönüştü. Oğlanın saçları sarıydı. Gözleri masmaviydi. 'Müstakbel eşinde yakışıklı çıktı' diye yumurtladı iç sesim. "Timmy, bu Olcay. Ben'in torunu." dedi Barbara. Timmy'yse beni umursamadı ve mağaradan çıktı. Içeri Manuel girince bu sefer ben de dışarı çıktım. Insana dönüştüm. Ilerde Timmy'yi görünce onu izlemeye başladım. Timmy bir kıza doğru ilerliyordu. Kız arkasını döndü. Timmy'yi görünce koşup boynuna atladı. Aralarında bir şeyler konuştular. Sonra kız Timmy tam gideceği sırada onu öpüverdi. Ahh Tanrım! Eve gitmek için ilerlemeye başladım. Timmy ortadan kaybolmuştu. Kızın yanından geçip ormana doğru gidecektim. Kızın yanından geçerken alayla gülümsedim. Tam o sırada kız konuşmaya başladı. "Yerinde olsam Timmy'ye yaklaşmazdım bile. Timmy benim. Ve bu sürünün alfası da ben olacağım." İnadına sırıttım. "Birincisi, sen sürü alfası olmayı aklından çıkar. Ikincisi Timmy benim olacak." Tanrım çarpılacağım... "Benim adım Olcay. Bunu unutma ihtiyacın olur." Onu orada bırakıp ormana ilerledim. Yüzümde hâlâ aptal bir sırıtma vardı. Tam o sırada yerimden sıçradım. "Az önce siz orda benim için Serena'yla kavga mı ettiniz?" Soluma döndüğümde Timmy'yi bir ağaca yaslanmış, elleri cebinde, bana sırıtırken gördüm. "Sende galiba uzaktan bizi gözetliyordun." dediğimde kızardı. Tam konuşacakken yürüyüp gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet
مستذئبİntikam için koşan bir alfa... Bazen önüne çıkan engeller, bazen umutsuzlukları, bazen de umutları... İntikam isteği her şeyin önüne geçecek kadar güçlü. Peki ya hayallerinin?