Prologue

351 16 15
                                    

Bu hesaptaki ilk hikayem ve yorumlarınızı bekliyorum

İyi ya da kötü fark etmez. Kendimi sizlerin yorumlarıyla geliştirmek istiyorum.

Her neyse hjaldhjakhd Gerçekten yorumlarınız benim için çok önemli :)

İthaf bölümünde sadece bir kişiye ithafta bulunabiliyorum ama daha fazla kişi hak ediyor.

colourhood bu hikayeyi yazmam için telefonda beni ikna etmeye çalışmıştı. Sabrın için çok teşekkür ederim.

thehamiltonash katkıların ve hiç eksik etmediğin desteğin içinde sana çok teşekkürler. Sabrederek benim çenemi dinledin... Sağolasın :D

obsidiyensever yorumlarının benim için öneli ve kapak için çok teşekkürler. Ayrıca üşenmeyip okuman için sabırsızlıkla bekleyeceğim djsakjfkdslafdjkjf


"Jennica, tatlım liseyi bitirmenin şerefine düzenleyeceğimiz parti bir hafta sonra."

Önümdeki teknoloji dergisinden kafamı kaldırdım ve direkt olarak annemle göz teması kurdum. Ne kadar anlamsızdı böyle? Herkes liseyi bitirirken parti mi veriyordu?

Anneciğim kusura bakma ama çok saçma düşünüyorsun ve saçmasında.

"Farkındayım fakat sorunun ne olduğunu anlayamadım." Dedim elimdeki elmadan bir ısırık daha alırken. Annem gözlerini devirince koluna hafifçe vurdum. Sesimi incelterek konuştum.

"Bir Reiter kadını asla göz devirmek gibi bir kabalık yapmaz." Saçma aile kuralları.

"Bir Reiter kadınının bir büyüğü, özellikle annesi ile dalga geçmemesi özelliğini de hatırlatmama gerek yok sanırım." Dedi delici bakışlarını yüzüme gönderirken.

Unutmuştum. Ne zaman kendi içimizde olsa bile eğlenceli olmuştuk ki? Ne zaman soylu bir aile gibi davranmaktan vazgeçmiştik ki?

"Anne!" dedim ses tonumu sakin tutmaya çalışarak. "Bir ay önce babamın şirketi batmıştı hatırlıyorsun değil mi?" dediğimde annemin dişlerini sıktığına yemin edebilirdim.

"Jennica Reiter sınırı..."

"Hayır. Aşmıyorum. Aksine tam da sınırdayım. Şuraya bir bak..." dedim. Elimdeki dergiyi bırakmış, elimdeki elmayı sıkan parmaklarımı umursamıyordum. Etrafı anneme göstermeye çalışır gibiydim.

"Anne şu an o parlak renklerin hakim olduğu malikanemizde değiliz." Derken annem bir noktaya bakarak kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"İki katlı bir evdeyiz. Ayrıca bir partiye yetecek kadar paramız olduğunu düşünmüyorum. Zaten bir parti de istemiyorum. Artık o zengin yaşamın göbeğindeymişiz gibi davranmakta istemiyorum." Dediğimde annem elinde tuttuğu bardağı tezgaha sertçe bıraktı.

"Jennica!" dedi yüzüme bile bakmadan. "Odana. Git." Dediğinde onu dinlemeyi seçtim.

"Zenginliğin ağırlığından arınmalısın anne." Dedim ve odama çıktım.

Şu anki evimizin salonu büyüklüğünde olan eski odamı özlemiyordum. Çünkü orası beni yoruyordu. Ben belki de basittim. Basitlik istiyordum.

Ailemin kararlarıma saygı duyduğu bir hayat, kendi arkadaşlarımı seçebildiğim bir hayat, herkesin beni olduğum gibi kabul etmesini istediğim bir dünya istiyordum.

Behind The Window || C.HHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin