İDEK! 1. Bölüm

347 33 3
                                    

"Anne yeter. Ben artık koca bir kadın oldum karışma bana. " annem lafımın üstüne bir tane daha okunmuş şekeri ağzıma tıktı. Ah evet okunmuş şekerler sadece Sınavlarda değil evlilikte de en büyük etkendi. Tabi bu sadece annem ve altın günü tayfasına göreydi. 

"Sus kız. Koca kadın oldun da hani beben nerede. Hem sen bunun faydasını biliyor musun.? Bu okunmuş Şekerleri Zarafet teyzen Adıyaman'dan getirdi. Çok ünlü bir hoca okumuş bunları. Belki koca bulursun. Hadi bu son al bunu da. " annemin Sözlerine göz devirerek bu son dediği yedinci şekeri de ağzıma attım. Hayır bir de okutacaksan bir kavanoz çikolata okut, derdin neyde Çay şekeri okutuyorsun. Annem bir tane daha ağzıma şeker tıkmadan hemen kapının oraya koştum. Yoksa zar zor bulduğum işin ikinci Gününde kovulacaktım. Annemin seslenişine kulak vermeden askılıktan palto mu aldım.

"Nereye hemen.! Akşama Eylül'lere gideceğiz. Gelirken bir Şeyler al yeni doğum yaptı ayıp Olmasın. Sana diyorum. Bak hele hiç dinliyor mu. Kız Bahar.!" Annemin son sözlerine Karşılık kendimi Kapıdan dışarı attım. Hay atmaz olaydım da annemi dinleseydim. Beterin beteri vardır derler ya şu an da tam da o Lafı yaşıyordum. Annem yetmezmiş gibi bir de karşı komşumuz Sabiha teyze karşı dairesinden çıktı.

"Merhaba Bahar. " ellerini midesinin hemen üstünde ki boşlukta birleştirmiş,burun kıvırarak bana bakıyordu.

"Nereye böyle.?" Ah can alıcı soruda geldi.

"İzniniz olursa işime gideceğim Sabiha teyzeciğim. İyi günler. " karşım da ki ellisinden sonra azmış teyzenin cevabını beklemeden merdivenler inmeye başladım. Tabi ki de arkamdan yaptığı dedikoduyu gayet net bir şekilde duyuyordum.

"Ah şu evde kalmışa bak hele. Turşusu çürüdü halen bir koca bulamadı kendine. Acaba büyülü müdür  nedir kimse bunu almıyor. Vah garibim..." Ve daha niceleri. Yahu Büyülü Lafı nedir ya.! Kimi tanıdım da bana Büyü yapsın. Ah kesin ilk okul da ki Çakma Sarışın Asu yapmıştır. Nede olsa ondan daha tembel biri vardı. Ve o da bendim. Kesin kıskandığı için yapmıştır. Pis yobaz ne olacak.!

Otobüs durağına geldiğim de insanların tuhaf bakışlarına mahsur kalmıştım. Ne var yani hayatlarında hiç mi görmediler kalem eteğin altına Tayt giyildiğini.! Ne yapabilirim Romatizmam var benim. Çorap giyince Akşama azıyorlardı. Ve tüm gece Ağrıdan uyuyamıyordum. Onların bu bakışlarına Karşılık Kafamı daha da dik tutup Otobüsü mü beklemeye başladım. Tam vaktin de otobüsüm gelmişti. Hiç beklemeden otobüse binip Banka'nın bana verdiği için de 100 lira olan el-Kartımı okuttum. Aslına bakılırsa banka  herkese araba tahsil ediyordu. Ama benim gibi araba kullanmayı bilmeyenlere -ki sadece bankada ben bilmiyordum.- dolu bir el kart veriyorlardı. Sizce de çok güzel değil mi. Ne kadar da bonkör bir banka ama.!  Otobüste bana ve kıyafetime atılan bakışları es geçerek boş bir koltuğa oturdum. Yanım da oturan yaşlı teyze iki dakika boyunca gözleriyle taciz edip,ardından memnuniyet ile Gülümsedi. Hiçbir tepki vermeden önüne döndüm. Nasıl olsa teyze birazdan bana bakarak düşündüğü kurguları yumurtlayacaktık. Bir kaç saniye sonra beklediğim an gelmişti. Teyze ağzını açıp duymak istemediğim ama mahkum kaldığım cümleleri bir bir sıraladı.

"Maşallah evladım pek bir güzelsin. Şimdi senin kızında vardır. Senin gibi Güzeldir. Benim de torun var pek yakışıklıdır kendisi. Mühendis olacak oğlum benim. Eli iş tutar,evine iyi bakar. Ne dersin eversek mi ikisini. Ha dünür.?" Teyze konuştukça bakışlarım değişiyordu. Eminim  ki şu an da ki bakışım "ahır da nişanlısını basan kadın. " amblemi taşıyordu. O kadar kızgın,bir o kadar da üzgün.  Ama ben bu Lafı işitecek ne günah işledim Allah'ım. Eğer Meltem'in Düğünün de yaptıklarımın cezasıyla bu ben daha ağır bir ceza beklerdim. Sonuçta kim kıskandığı kişinin evlenmesine 1 saat kala gelinliğine Vişne suyu döker ki. Hem de bilerek. Tam bir cehenneme VIP  giriş biletiydi.

"Teyzeciğim ben daha evli bile Değilim. Ne kızı.? Ne evlenmesi.?" Dedim. Teyze Şaşkın bir şekilde bana bakmaya başladı. Halen bakıyordu.  Inmemi indi bu kadına ne oldu anlamadım ki. Elimi gözünün önünde sallayıp seslendim.

"Teyzeciğim iyi misin.?" Teyze kendine gelip hemen silkelendi.

"Ne teyzesi ayol.! Senle benim aramda ne var sanki. Kılıksız şu tipe bak hele. " ben kadına şaşkınca bakarken o halen bana saydırıyordu. Elinde ki bizim yan sokağımız da olan sarrafdan aldığı çantanın Önünü kavrayıp öyle tutmaya başladı. Aman sanki senin sarraf çantana kaldım.! Ne demek yahu Kızın vardı.! Tamam yaşımız ilerledi dedik ama bu abartıydı. Kesin deliydi bu kadın. Hem bu devirde doğru dürüst okuyan yoktu ki senin torunun mühendislik okusun. Yaşlı moruk.! Durağı gelince hemen Düğmeye basıp indim. Cidden insanlar çok fazla oluyordu. Ve bu sadece benim daha da delirmemi sağlıyordu. Banka'nın önüne gelince derin bir nefes alıp ilk defa Şanslı Olmayı diledim.

-----------

Lanet olsun. Lanet olsun. Ve bir kez daha lanet olsun.! Annem bunları duysa "lanet okuma sonra sana girer "der lafımı ağzıma tıkardı. Ama lanet olsun. Kim işinin ikinci gün işten atılır ki.! Ne olmuş Müdür'e  "sus be şişko dingoloz. Senin işine kalmadık. " dediysem. Cidden bu Lafı neyime güvenip dediysem. Elime aldığım çantamı bir kez daha Yanımda ki duvara monte ettim. Sonuç olarak şu an ne bir işim vardı ne de bir dolu el-kart. Cimriler el-kartı Da almışlardı. Bu durum da yapabileceğim tek şey eve yürüyerek gitmekti. Ne vardı sanki el-kart bende kalsaydı. Lanet gitsin sana banka. Eve varmama henüz 46 dakika 54 saniye vardı. 55,56. Hadi ama saniyeleri sayacak kadar düşemem değil mi. Çünkü daha o kadar çıkamadın. " dedi içimde ki minik Bahar. Aslında iç sesim yoktu. Sadece laf sokma kabiliyeti olan minik bir Bahar taşıyordum içimde o kadar. Kendi kendine  laf sokma yeteneği de denebilirdi buna. Hafiften yağmur çisimlemeye başlamıştı. Bozkır iklimini yaşayan bu şehirden bir kez daha nefret ettim. Ne vardı yani İzmir de yaşasam.! Yağmur hızını artırırken,çantamı Başıma siper ederek koşmaya başladım. Topuklu ayakkabıyla ne kadar mümkünse.! Ilerde bulunan Durağı girip Yağmurun dinmesini bekledim. Sanki Yağmur bana nefretini kusar gibi daha da hızlı yağmaya başladı. Allah bilir şu an kime yaptığım Günahın cezasını çekiyordum. Bu Sırada önümden son model bir araba geçip, yol da ki tüm birikintiyi üzerime sıçrattı. Hay ben böyle Şansa. Her zaman Yanımda taşıdığım kötü Olayların taşlarını çıkararak elime aldığım bir kaç tanesini arabaya attım. Tam 12'den. Arabanın arka farına gelmişti. Araba Şiddetle durup,içinden yeni yetme olduğu belli bir oğlan çıktı. Telaşla arabaya bakarken bir de benimle konuşuyordu.

"Abla ne yaptın.? Usta şimdi beni atacak işten. Işte şimdi sıçtım. " bir yandan Konuşuyor diğer yandan ise hafif çatlamış olan fara bakıyordu.

"Sakin ol ve düzgün anlat bana. Ne ustası,ne sıçması. Git evinde sıç. Açtırma benim bayramlık ağzımı. "

"Ya abla. Ben sanayi de bir arabacı da çırağım. Bu da bizim müşterinin Arabası. Sırf Sevdiğim kıza hava atmak için bir iki tur atacaktım önünde. Ama sen içine ettin Herşeyin. Şimdi ben ne yapacağım. " çocuğa Acıdım desem yalan olurdu. Madem bunu yapacak aklın varsa Arabanın birşey olma ihtimalini de Göze alacaktın değil mi.?

"Birşey olmaz. Ben ustanla konuşurum. Arabanın sahibine söylemeden yeniler farı. Parayı da maaşında keser. " dedim yine vicdana gelerek. O ise alayla bana baktı. Sonra da korkarak konuştu.

"Bu Arabanın farı sırf benim aldığım maaşın 5 katı be. Zaten üç kuruşluk Maaşım var onu da buna harcayamam. Parayı sen ödeyeceksin. "Dedi

"Aaaaa ne münasebet canım. Kalk öde Banane. " diyip yoluma devam ettim. Birkaç küfürden sonra oğlanda gitmişti. Oh canıma değsin. Hem suçlu hem güçlü. Zaten benim derdim bana yeter bir de tanımadıklarımın derdini çekmezdim. Ah ben annemlere kovulduğumu nasıl açıklayacaktım. Kesin beni evlatlıktan red edecek. Kesin. Daha yeni ki araba tekrar Yanımda durdu.

"Abla kusuruma bakma. Valla anlık korkudan söyledim. Gelip ustamla konuşsanda bana yardım etsen. " dedi. Bu fikri kafamda bir kaç kez tarttım. Bu  fırsat bana iş suna bilirdi.

"Peki tamam o halde. " diyip arabaya bindim. Hem soğutan kurtulmuştum. Hem de yeni bir iş bulma imkanı yarattım. Ah lanet olsun çok zekiyim.!

**^***^**^***^****^***

OY VE YORUMLARINIZI BEKLIYORUM. LÜTFEN DÜŞÜNCELERİNİZİ BENDEN SAKLAMAYIN. 😄

İlişki Durumu; Evde Kalmış -YAZ KITABI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin