Bölüm 3

1.1K 123 38
                                    

Kyungsoo salondaki koltuğuna karın üstü yatmıştı ve elleri de belinin iki kenarında duruyordu.Ruhsuzca mutfak tezgahına gözlerini dikmişti.

Bilgisayardan açtığı ruhunu yiyen,derinlere gömen,depresyona gömen şarkı da ayrıydı.Resmen kendi kendini bu moda sokuyordu.Çünkü O'na evet demişti.

EVET.

KOCAMAN BİR EVET.

Kim Jongin ile bir buluşma.

'Tanrım....nasıl evet dedim bir anda?'

Koltukta döndü ve oynaştı. Bu sefer de sırt üstü yattı. Şimdi sıra gözlerini tavana dikmek vardı.

İçinden,çok derinlerinden seslice bir nefes verdi.

Nefesi alırken omuzlarının kulaklarına kadar çıktığının farkında değildi bile.Elini karnının üstüne koydu ve düşündü.

Kim Jongin...

O ve kendinden emin sohbeti.

Koyu teni.

Dudaklarına değinmek istemiyordu ama malesef değindi. Profil fotoğraflarına her baktığında en çok dikkatini çeken şey oydu. Dolgun ve pofuduk iki dudak. Parlak bir philtrum.

Koltuktan kalktı ve odasına gitti. Yine derin bir nefes verdi.

Odadaki boy aynasının önünde dikildi.

Kendine baktı.

Güçsüz bir şekilde aynanın önünde dikilirken gözlerine baktı.Büyük gözleri titriyordu. Umutsuz bakışlarına şahit olması içinde bir yerlerde olan ya da saklanan güven kırıntılarını çekiyordu,süpürüyordu bir süpürge misali.

'Gözlerim...ne kadar da...durgun...'

Aynaya doğru bir adım daha attı ve yutkundu. Müzik sonunda bittiği için kendi yutkunma sesini duymuştu.

Yüzüne baktı.

'Do Kyungsoo....Şimdi söyle bana.Onunla nasıl görüşebileceksin?'

''Onu görmek istiyorum.''

İlk sefer söylediğinde sesi kısık çıkmıştı. Fazla konuşmamaktan sesli konuşmak bazen ona garip geliyordu. Konuşacak kim vardı ki ? Sadece bir iki kişi.

''Onu görmek istiyorum.''

Sesini yükseltip bir kez daha söyledi. Aynadakini ikna etmeye çalışıyordu.

''Dışarı çık Kyungsoo.''

Dolan gözlerine baktı. Yaşlar göz pınarlarına doğru birikiyordu. Gözlerini kırpınca iki gözünden de istemsizce yaş geldi. Burnunu çekti ve elleriyle boy aynasının yanlarını kavradı.

''Dışarı çık ve onu gör Kyungsoo !''

Artık bedeni de titriyordu. Aynanın önünde kasıldı ve bir anda bütün gücü gitti. Daha fazla ayakta dikilemeyeceğini biliyordu. Aynaya bakmak da istemiyordu.

Onu görmek istemiyordu.

Kendisini.

Önce sağ eliyle sağ gözünü sildi. Sonra da sol gözünü. Burnunu çekti ve küçük bir çocuk gibi kendini yatağına bıraktı. Yan yatıyordu ve gözyaşları direkt yatak örtüsünü ıslatıyordu.

Alçak sesle kendi kendine konuştu

''Neden şimdi....Neden şimdi tanrım...''

Devamını aklından geçirdi. İç muhasebe gibi bir şey yapıyordu.

H.I.D.EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin