Multimedia : Hira
Yeni bir gün.Yeni bir şehir.Yeni bir hayat. Hayatım sürekli yenileniyor zaten değil mi?
Aslında hayatımı anlatıcak hiçbir şey yok. Çünkü hayatımda değer verdiğim birkaç kişi dışında kimse umrumda değil. Benim için Almina, Barış ve eymen dışındaki herkes boktan. Birde eski sevgilim var ilklerimi onunla yaşadığım. İlk aşk, ilk hoşlanma , ilk sevgili, ilk öpücük...
Talhayla ilişkimiz gayet mükemmel giderken yine ailemin işi sebebiyle başka bir şehre taşınmak zarunda
kalmıştık. Ben birbirimizi kayıtsız sevdiğimizi sanarken onun aslında benim gibi sevmediğini anladım. Çünkü edebiyat yapıp mesafeli aşklara inancım yok gibisinden zırvalayıp benden ayrıldı.Ailem yine hayatımın içine etmişti. Nasıl toparlanacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Hani böyle bir boşluktan düşüyorsunuzdur sonu yoktur ama ordan çıkabileceğinize inancınız da yoktur ya hah işte şuan tam olarak onu yaşıyorum. Ama bende Hira Gürsu'ysam Talha'ya neleri kaybettiğini gösterecektim.
Bir hafta önce taşınmıştık Istanbul'a. Neden mi? Eğer sizin de hem anneniz hem babanız MİT'de çalışsaydı senede bir şehirden şehire sürüklenirdiniz benim gibi. Aslında artık alıştım bu duruma ama aynı zaman da nefret ettim ailemden. Madem ilgilenmeyeceksiniz neden doğuruyosunuz? Hadi onu geçtim sürekli şehir değiştirdiğimiz için ne yakın arkadaşım oluyo ne derslerde başarılı olabiliyorum.Tam okula alıştım derken başka bi şehir!
Sabah kahvaltımı yapıp üstüme okul formamı geçirdikten sonra okulun yolunu tuttum. Yerdeki kırmızı taşlara basmadan ilerliyordum ki sert bir bedene çarparak yere düştüm.Üstümde bir ağırlık hissetdikten sonra dudaklarım başka bir dudakla örtüldü. Sinirle gözlerimi açtığımda bir çift gözle karşılaştım. Sonra flaşın patlamısıyla ikimizde gözlerimizi kıstık. Sanırım birisi fotoğrafımızı çekmişti. Üstüme düşen çocuk vakit kaybetmeden kalkıp benide kaldırdıktan sonra elimi sıkıca tutup koşmaya başladı. Arkamı dönüp bakınca fotoğrafımızı çeken kişini arkamızdan koştuğunu gördüm. Ve sonra dedim ki ben niye koşuyorum.
Elimi çocuğun ellinden çekmeye çalışıp "Pardon ama neden koşuyoruz?" diye bağırdım.
Bana dönüp "Şimdi sadece sus ve şu arkamızdan gelen lanet olası magazinciyi atlatana kadar koş."diyip dahada hızlandı.
"Ama neden?"diye sızlandım.
Sinirle bana bakıp "Ya bi sus kızım be. Tamam arkadakini atlatıyım anlatcam."dedi.En sonunda bi ara sokağa girip izimizi kaybetdirdik. İkimizde nefes nefese kalmıştık.Tabi 15 dakika motora bağlayıp koşarsanız tersi olması zaten imkansız olur.
Ona dönüp "Eeee şimdi anlatmayı düşünüyor musun?" Diye sordum.
"Ya baksana bundan önce bana 'Sen Aras Duman değil misin?' diye bağırıp kollarıma atlaman gerekmiyor mu?"
Bu çocuk neyden bahsediyordu. Tamam fazlasıyla yakışıklı ve çekici olabilirdi. Tamam kaslarıda olabilirdi ama bu onun kollarına atlamamı gerektirmiyordu. "Aras Duman kim? Ayrıca benim neden senin kollarına atlamam gerekiyormuş."
"Aras Duman kim mi? Ne yani sen beni tanımıyor musun?" diyip alayla kahkaha attı.
Ona anlamayan gözlerle baktım. "Tanımam gereken biri misin?"dedim bende alayla.
Bakışları biraz sertleşmişti.
Tırsmadım diğil hani. "Beni tanımayan birini ilk defa görüyorum. Neyse ben ünlü model olan Aras Duman." diyip elini uzattı.Tutsam mı tutmasam mı bilemedim. Çünkü birazdan beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. Daha fazla kızdırmadan elimi uzatıp "Bende Hira Gürsu. Tanıştığımıza hiç memnun olmadım. Şimdi neden benim üstüme düşüp oda yetmezmiş gibi öpüp hayır oda yetmezmiş gibi elimi tutup beni 15 dakika boyunca koşturduğunu söyler misin artık?"diyip ekledim "Ha bu arada demek ki o kadar ünlü değilmişsin. Gördüğün üzere ben seni tanımıyorum."
"Ben onu cahilliğine veriyorum güzelim." Diyip göz kırptı. "Seni neden yanımda sürüklediğime gelirsek dediğim gibi oldukça ünlü bi modelim. Magazincilerden kaçıyordum sonra kör göz sen önüne bakmadığın için çarpıştık ve üstüne düştüm sonrada olan oldu zaten. Bu arada senin için iyi benim için kötü bir haberim var."
"Hadi çabuk söyle ne söyliceksen. Senin yüzünden zaten ilk günden okula geç kaldım." Diyip somurttum.
"Magazinciler biz öpüşürken fotoğrafımızı çektiler. Muhtemelen bizi sevgili olarak gösterecekler. Gerçi benim gibi birinin sana bakma ihtimali bile yok ama."
Söyledikleriyle ağzım açık onu dinliyordum. Bu salak neyden bahsediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİCESİNE
ЧиклитBasit bir karşılaşmaydı bizimkisi. Ne benim sevmeye cesaretim vardı ne de onun bu ilişkiyi yürütmeye.