Pasta

2.5K 103 79
                                    

Öpüşmeleri çok kısa olmuştu.Yani en azından Seungri'ye göre.

Seungri onun öpücüğe karşılık verdiğine yemin edebilirdi.Duygularına, itirafına...Ama bir anda dudaklarını birbirine bastırdığında pişman olduğunu anlamıştı.

Şans bir türlü ondan yana olmuyordu.Çocuk omzundan tutup onu ittiğinde ona baktı.

''Üzgünüm.'' Çocuk yere bakarak söyledi.

''Ben...dinle,'' Seungri onu kollarından tutup oturması için zorladı.Gözleri üzülmüş bakıyordu, bu kalbini kırdı.

''Beni hiçbir zaman bir erkek olarak görmediğini biliyorum.Senin gözünde ben hala çocuğum.'' Sinirle güldü.

Çocuk ona boş bakıyordu.

''Ama seni sevmeye engel olamıyorum.Sadece beni umursama.Lütfen başkalarıyla birlikte olup bana bunu anlatmaya çalışma.Bunu her yaptığında kalbim daha da kırılıyor.Her şeyi zaten farkındayım.''

Çocuk da kötü hissetmişti.Söylemek için kelime aradı ama hiçbiri uygun görünmüyordu.

''Sadece değişme.Beni şu an nasıl seviyorsan öyle sevmeye devam et.'' Seungri annesinin kolyesini aradığı odadan yavaşça çıktı.

Avuçlarında bir acı hissettiğinde şaşırdı, tırnaklarını eline geçirdiğini farketmemişti.

*****

''Güzel saç.'' Yüzüne bakmak için kafasını çevirdiğinde söylediği ilk şey buydu.

''Gerçekten mi?'' Jiyong hala onun belini tutarken, kalbinin çok hızlı attığını hissedebiliyordu.''Neredeyse merdivenlerden yuvarlanacakken söylediğin şey bu mu?''

Jiyong Seungri'nin gözlerinin açılışını izledi.Şaşırdığı için değil kendine gelmeye çabalıyor gibi duruyordu.Panik içinde koşarken merdivenlerden düşmüştü ve kafası mermere çarpmak üzereyken Jiyong onu belinden tutarak korkuluklara dayamıştı.

''Her neyse...Teşekkür ederim.'' Seungri Jiyong'un kollarından sıyrıldı.

Jiyong onu tanımadığı için hayal kırıklığına uğramıştı.Aynı okuldalardı.

''Büyüklerinle konuşma tarzın bu mu?'' ceketini düzeltirken sordu.

Sengri ona baktı ve hatırladığında hemen eğildi.

''Oh..Tanıyamadığım için özür dilerim.'' Başını kaldırdı ''Tekrar teşekkür ederim.'' Ona gülümsedi.

''Sorun değil.Bir şeyden mi kaçıyordun?''

''Pardon?''

''Burnun hala kırmızı ve burada hala gözyaşlarının izleri duruyor.'' Jiyong onun yanaklarını işaret etti.

''Ah evet.Doğru.'' 

Bir şeyler açıkladığında Jiyong biraz geri çekildi.

''Ben yalan söylemem.'' Seungri güvenmediğini anlamıştı.

''Yalan gibi duruyor.'' Jiyong çekinmeden söyledi.

''Ben yalan söylemem.Ama gerçeği de kolayca söylemem.''

O anda hatırladı.Onu okulda ilk gördüğü günü hatırladı.O oldukça güzeldi.Her zaman öyleydi.Saçlarını karıştırıp ona baktığında arkadaşları bunu bilerek yaptığını söylemişti.Jiyong'u etkilemek için.Ama Jiyong da aynı şeyi söylemişti.O yalan söylemez.Jiyong'un kalbi de onun yüzünü sürekli hatırlamak isterken yalan söylemiyordu.

KaybedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin