/1.Bölüm/

428 30 42
                                    

Yixing'in ağzından

"Bayım durur musunuz? "

Arkamdan gelen sesle olduğum yerde durdum. Yavaş adımlarla arkamı döndüğümde bana seslenen kişinin güvenlik görevlisi olduğunu gördüm. O an ki panikle herşeyi söylemeye başladım.

" Lütfen. Beni polise vermeyin. Gerçekten özür dilerim. Aldıklarımı hemen geri bırakacağım. Zaten fazla bir şey almadım. İsterseniz üstümü arayın. Sadece iki tane atıştırmalık aldım. O kadar. "

Güvenlik görevlisi şaşkın bir şekilde bana bakarken konuşmaya başladı.

" Sadece bağcığın açık kaldığı için uyarmak istemiştim ama hırsızlık yaptıysan seni götürmek zorundayım. "

Ahhhh tanrım. Benden bu kadar mı nefret ediyorsun. Ben tanrıya lanetlerimi yağdırırken güvenlik görevlisi yanıma geldi ve üzerimi aramaya başladı. Üzerimde bulduğu atıştırmalıkları alıp kasaya götürdü. Atıştırmalıkları kasiyere verdiği zaman beni çağırdı. Ben de yanına gittiğim zaman kolumu tutup sürüklemeye başladı. Beni bir odaya getirip kapıyı kapattı. Kapıya doğru adım attığım da dışarıdan gelen ayak sesleriyle oturduğum yere geri döndüm. Bu sefer içeri güvenlik görevlisi ile tanımadığım bir adam girdi. Tanımadığım adam konuşmaya başladığında bütün dikkatimi ona verdim.

"Yeter artık ya. Bu ayki kaçıncı hırsızsın biliyor musun?. Ben bu süpermarketin sahibiyim. Şimdi yaptığın hırsızlığın bedeli olarak seni polise vereceğim. "

" Efendim. Özür dilerim. Ne olur beni polise vermeyin. Her şeyi yaparım. Gerekirse çalışırım. Sizden para almam. Ne olur efendim affedin beni. "

" Boşuna uğraşma. Senden öncekilerde aynı şeyi söyledi. Bu son seni polise veriyorum ve bu konuda burada kapanıyor. "

Marketin sahibi ve güvenlik görevlisi gittiğinde ağlamaya başladım. Ben ağlamaya devam ederken kapı açıldı ve içeriye üç kişi girdi. Sarı saçlı olan beni ayağa kaldırıp ellerimi kelepçeledi. Siyah saçlı olan sinirli görünüyordu. Kahverengi saçlı olan ise telefona bakıp sırıtıyordu. Ben onlara bakarken sarı saçlı olan beni sürüklemeye başladı. Marketin içinden geçerken kafamı kaldırdığımda marketteki müşterilerin bana küçük ve aşağılayıcı gözlerle baktığını gördüm. Yanımda ki sarı saçlıya kısık sesle

"Polis bey şapkamı başıma takar mısınız? "

Diye sorduğumda başıma şapkamı takıp önüne döndü. Arabaya geldiğimizde beni arkaya oturtup kendide yanıma oturdu. Diğer iki polisde geldiğinde araba hareket etmeye başladı. Kısa bir süre sonra polis merkezine geldik. Sarı saçlı olan beni arabadan çıkartıp polis merkezine doğru sürüklemeye başladı. Polis merkezine girdiğimizde kelepçelerimi çözüp önüme imzalamam gereken kağıtları koydular. Kağıtları imzalamam bittiğinde beni küçük bir odaya götürdüler. Odaya baktığımda küçük bir yatak,lavabo ve klozet vardı. Vakit kaybetmeden kendimi yatağa attım.

Yaşadıklarımı düşündüm. Eğer atıştırmalıkları çalmasaydım açlıktan veya soğuktan ölecektim. Şimdi ise en azından sıcak ve yatacak bir yere sahibim. Ben yatmaya devam ederken elindeki tepsiyle beraber sarı saçlı geldi. Tepsiyi yatağın ucuna bırakıp odadan çıktı. Tepsiye baktığımda yemek olduğunu gördüm. Hemen yemeye başladım. Yemek bittiğinde ellerimi yıkayıp yatağa yattım. Yatağa yattığım anda vücudumu saran tokluk ve sıcaklık hissiyle beraber kendimi uykuya teslim ettim. Uyanmamı sağlayan şey ise dudaklarımın üzerindeki sıcaklık ve vücudumda gezinen ellerdi. Gözlerimi açtığımda ise dibimde siyah saçlı vardı. Bağırmak için ağzımı açtığımda dilini içeri soktu. Bir süre sonra öpücüğü bitirip çekilmeye başladığında bağırmak istedim ama yüzümdeki büyük eller izin vermedi. Ben debelenmeye başladığımda o siyah gözleriyle bana bakıp konuşmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Catch Me İf You CanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin