2.GÜN/CUMARTESİ
"Oha"
Pislik.Peste benden iyi birisi olamaz bi kere.Yoksa olur mu?
Olurmuş valla.
"Noldu bebeğim?"
Cırlamaya başladım.Ayağa kalktım elimde tuttuğum oyun konsolunun kolunu yavaşça yere bıraktım ve ayaklarımın üzerinde tepinmeye başladım.
"Lanett olsunn!!Beni nasıl yenersinn!!!Elendimm beyinsizz!!!"
O sadece kahkaha atıyordu.Delireceğim sanırım.
Yardım et Osman.
O ne Osman?
İtfaiye borusu gerizekalı.
Bide rahat rahat söylüyo mal.Onu ne yapim Osman?Nereme sokim?Nereler gidimmm haa???
Ne bilim öfke suyla söndürülür ya.Ben de boruyu uzlaşma için getirdim.
Boru götüne girsin bi zahmet Osman.Al bavulunu topla pılını pırtını git buralardan.Git başkasını iç sesi ol amk.
Osman?
Gitmiş lan.
Yavru kedi sesiyle;
Ne var canım?Yavru kedi bakışı varsa sesi de vardır.Konu bu kadar net.
Neyse dedim ki;
"Osman'ım?Annem neredesin yavrum?"
Ses yok.
Kendimi yere atıp elimi yumruk yaptım ve elimle göğsüme vurmaya başladım.
"Loving you was easy thought you'd never leave me YEAH YEAHHHH"
"OSMAN'IM GİTTİ ALEKTA MUVİT MUVİTT"
"O kim len"
"Sananeee"
"Ohh üç yüz beş yüz üç yüz beş yüzzz ohh"
Sağ işaret parmağımı havaya kaldırıp sol omzumun üstüne koydum sonra başımı öne eğip sol elimle başımı tutup sağ işaret parmağımı aşağı bıraktım.
"Malsın"
Ben aynı haraketleri tekrarlarken;
"Ebennn"dedim.
"Ben televizyon izlemeye gidiyom."
"Hıhı"
Hıhılar girsin götüne.
"Hey"
Salonda kanalları dolaşırken yanıma gelen Poyraz'a sinirli sinirli baktım.
"Oyun bitti"
"Oyun götüne girsin Poyraz"
"Noldu?"
"Osman'ımm"
"Osman kimm?"
"Eben"
"Siktir"
Televizyonu kapattım.
"Canım sıkılıyo"
"Dışar-"
"Hayır.Olmaz"
"Ne yapalım söyle."
Tam ağzımı açacakken telefondan gelen bildirim sesiyle sustum.Hani çenem düşmesin göbeğime.
Bildirime bakıp cırladım ve yerimde zıpladım.
"Noluyo lan?"
"Anan oluyo Poyrazz"
"Ne oluyo?"
"Bi de soruyo saftirik.E-posta geldi.Youtube'u takip eden kişilermiş.Ben de yaptığım,dışarıda başkalarıyla söylediğim coverları Youtube'ye yüklüyodumm.Benle görüşmek istiyolarrr"
"Vayy çok iyi."
"Ne?Çok mu?İyi mi?GERİZEKALI BU MÜKEMMELLL!!!"
Yerimde zıplamaya başladım.
"Saat kaçta?"
"Üçte"
"Hmm"
Güldüm."Aptal."
Kaşları çatıldı.
"Noldu lan?"
"Aptal senin ebendir."
"Oha ben onu dışardan mı söyledim??"
★‡★‡★‡★
Bana gelen mesaja karşılık verip giyinmeye gittim.
Ve ben yine giyinme odasında.
Neee giyimmm???
???
Bikini?
Çok sıradan.
Fosforlu renkler??
Çok aptalca.
Çıplak???
Mikimmil.
Şimdi çıbıldak gidersem tecavüz olur,picamamla da gidemem.Helppp miii Osmannn.
Osman.
Aneyyyy Osman evden gaçmış.
Salsa yapmaya başlayınca Pikaçu'm araya girdi.
Mal.
Ses yok Pikaçu.Sus bence.
Hadi Çağatay'ı çağırak.
Evet evet.
Telefonu elime aldım ve Çağatay'ı aradım.
"Alo?"
"Alolar girsin götüne Brad Pitt"
"Angelina'm ol"
Kapı çalındı.
"Çağatay bekle" deyip sesimi duymasın diye telefonu beklemeye aldım.
Kapıyı açınca tüm tatlılıyla Poyraz dikiliyordu.
"Ben çıkıyorum"
"Tamam."
Kapıyı kapattım monoton konuşmadan sonra.
"Çağatay?"
"Efendim"
Ona durumu anlattıktan sonra yardımını istedim.
"Hadi gel.Yardıma ihtiyaç var."
"Tamam."
Yirmi dakika daha oyalandıktan sonra kapı çalındı.
Koşarak kapıyı açtım.
Karşımda tüm striptizciliğiyle Yonca duruyordu.
Ben şaşkınlıkla ona bakarken bana sarıldı.
"Y-Yoncaa??"
"Çok şaşırdın anasını satayım."
"Birazcık aptal"
"Klüpten geliyorum."
Yonca klüpte striptizcizci olarak çalışırdı.Ama 'işini' yaparken maske taktığı için kim olduğu anlaşılmıyordu.Onu bu işe annesi alıştırmıştı.Bunlar analı-kızlı sürtükler.
Ama maskeli sürtükler.Maskeli.Salona geçerken;
"Napıyoruz?"dedi.
Onada durumu anlattım.
"Mükemmel.Ne giyeceksin?"
"Bilmiyorum.Sorun da orada"
"Saat daha bir kızım boşver.İki dakka tıkınalım be."
Yonca bir sürtük olabilirdi ama yemeği çok severdi.
Maskeli sürtük.
Bisküvilerimizi yerken kapı çaldı.
"Kimi bekliyoruz?"
Tabi ya.Çağatay.
"Yardım için Çağatay'ı çağırmıştım."
Başını salladı.
Kapıyı açtım ve Çağatay bana sarıldı.
E tabi bende ona.
