Sabah uyandığımda ilk olarak kahvaltımı yapıp mutfağı topladım. Ilk defa iş yapıyorum. Bazı şeyleri yanlış yaptığıma eminim. Giysi dolabimi açıp mini deri etek üstünede sarı dar yarım tişört giydim.Telefonum çaldı. Arayan en yakın arkadaşım Güneş di.
-alo
-kızım nerdesin sen ya bir haftadır gözden kayboldun gittin
-şey tatildeyim. Annem kim sorarsa sorsun yerimi söylemem gerekiyormuş.
- nerdesin bende geliyim. Hem emre seni özlemiş oda seni görmek istiyo . Kızım çocukla çıkıyorsunuz telefonlarına bile cevap vermiyon.
- ben. .. off ayrıldığımı söyle
- Hira ne diyosun?! Saçmalama
Telefonu kapattım. Yanağımdan akan yaşlara engel olamadım. Kapının çalmasıyla yerimden doğruldum. Kapı deliğine yaklaştım. Sadece bi omuz gördüm. Kilitleri açıp kapıyı aralamamla kapıyı sonuna kadar itti.
Dünkü çocuktu. Sarışın olan. Kaçarken bacak arasına vurmuştum. Beni itip içeri girdi kapıyı sertce kapattı. Kalbimin sesini duyabiliyordum.- s-ssen naptığ-
- şşş sakin ol sadece dün vurduğun yer çalışıyo mu calismiyor mu kontrol edicem.
- b-bben Özür di-
Belimden tutup kendine yapıştırdı. Elimi göğsüne koyup ittim. Pek de etkili olmadı.
-bırak beni!
-daha başlamadık bile sonrasında daha çok istersin ama
-bırak istemiyorum!
Kafasını boynuma yaklaştırıp boynuma dudaklarını değdirdi. İtmeye çalışıyordum ama ufacık kıpırdamadı bile . Çığlık atcaktim ki eliyle ağzımı kapatıp yatağın üstüne attı. Yataktan doğrulcaktim ama eliyle omzuma bastırıp geri yatırdı. Eli bacağıma kaydı. Ellemeye başladı. Ağlıyıp bağırıyordum ama kimse duymuyordu. Telefonu çaldı. Ellerimi kafamın üstünde birleştirdi bacaklarımı bacaklarının arasına sıkıştırdı.
- efendim abi
-....
- hiç dünkü kızla eğleniyorum.
-....
- off eğleniyoduk ya tamam geliyorum. Tamam onuda alırım.
Telefonu kapattı. Kollarımdan tutup kaldırdı.
- şimdi benle bir yere geliyorsun. Kaçmaya falan çalışıp kendimi yorma tamam mı
-ben Özür dilerim bidaha işinize falan karışmam lütfen bıra-
Ellerini saçlarıma getirip okşadı.
-şşş sakin ol sen işimize çoktan karıştın şimdi eğer sözümden çıktığın an seni altımda inletmekten büyük zevk alırım.
Kolumdan sıkıca tutup kapıya götürdü. Siyah postallarımı giydim. Üstüme bişe almadan çıkarttı beni. Kolumdan sıkıca tutup bi motorsiklet in yanına getirdi. Bindi bana kaskı uzattı. Bunu fırsat bilip koştum.
-hadi ama illa uğraştırcan.
Nefes nefeseydim. Köşe bi yere geçip arkama baktım. Yoktu . Derin bi nefes alcaktim ki karşımda dün koluna bıçak batırdığım çocuk ağzımı kapattı.
-kalabilcen mi sandın?Yüzünde korkutucu bi hava vardı. Cidden her hareketiyle korkulacak biriydi. cebinden çıkarttığı Mendili ağzıma kapattı. Gözlerim karardı. Sonrası boş.
●○●○
Uyandığımda kollarım yaptığım yatağın başına kelepçeliydi. Etrafa baktım. Karşımda sandalyede oturan biri vardı. Sarışın çocuk.
- samet kız uyandı.
Iceri şu korkutucu çocuk girdi. Demek adı samet. Üzerinde siyah tişört siyah dar pantalon vardı. Kasları yine kendini fazlasıyla belli ediyordu. Bana yaklaştı. Sarışın çocuğa dönüp
- kerem sen disari çık ha bide kıza dokundun mu?
- yok abi dokunmadim.
Cidden samet den çok korkuyordu. Kerem dışarı çıktı.yataktan doğrulup başlığa yaslandim. Yatağın kenarına oturdu. Bana doğru eğildi. Burun burunaydık. Fazlasıyla yakışıklıydı.
- ee adın ne senin?
Eline bi tutam saçımı alıp oynamaya başladı.
- Hira
- Hira güzelmiş. Bakıyorum da adın kadar güzelsin. Bakire misin diye sorcam ama belli zaten ne olduğun
-ne diyosun be! Ne sandın beni ! Ordan bakınca or-
- tamam tamam sustum. Tıh! Atarlı.
-bana napcaksınız? Sesimin böyle aciz çıkması sinirimi bozdu.
- denileni yaparsan hiç sorun çıkmaz. Sen buralardan değilsin dimi?
- bir hafta oldu geleli.
- hım gelme sebebin?
- niye soruyorsun!
Kaşları çatıkdı. Gözleri yine öfkeyle büründü. Çenemi tutup gözlerine bakmam için çevirdi.
- bana bir daha sakın bağırma. Seninde ki tehdit anlaşılmicak değildi.
- abi getirdik.
-buraya getirin.
Iceri benim yaşlarımda bi cocuk getirdiler. Ağzı burnu kan içindeydi. Elleri arkadan bağlıydı. Yere ittiler. Dizilerini üstüne düştü. Kanlardan göre bildiğim kadar yüzü tatlı bi çocuktu. Samet üstümden çekilip çocuğun yanına sakince gitti. Yakasından tutup kaldırmasıyla yumruğu geçirmesi bir oldu. Ağzımdan bi çığlık kaçtı. Arkasını dönüp bana baktı sonra kereme dönüp
-başlayın bunu benim bi işim var.
Odadan çıktı. Yatağın diğer tarafina onu kelepçelediler. Yatak iki kişilikti. Benim kollarımı açtılar. Şaşırmıştım.
-gide bilir miyim?
Bana acırcasına baktı. Sonra kucağıma pamuk ve şişe su bıraktı
- şunun yüzünü hallet.
Kapıyı kapatıp çıktı. Elime pamuğu aldım suyla ıslattım. Çocuk gözlerini kapatmış inliyodu. Yavaşça yanağının yanına elimi koyup kafasını doğrulttum. Gözlerini araladı. Mavi gözleri solgun gözüküyordu.
- şey yaranı temizlicem de.
Gözlerini tamam der gibi kapattı. Yüzündeki kanı temizledim. Dudağının kenarı hala kanıyordu. Pamuğu oraya bastırdım. Sanırım canını acıttım ki ufak bi inleme oldu
-ben Özür dilerim çok acıdı mı?
-sorun değil. Seen niye burdasin
- birine yardım ettim.
- anlaşıldı. Sııhh! !!!
-noldu?!
-omzum!
Tişörtünün kolunu sıyırdım. Bıçaklanmıştı. Kan fazla akmıyodu. Anlaşılan derin değildi. Makas alıp tişörtünü kesip kesmemekte tereddüt ettim.
- kes şunu yaraya yapışıyo!
-tamam.
Kestim tişört alıp yere attım. Omzundan göğsünün altına kadar kan gitmişti. Kanı temizlemeye başladım. Yarayı iyice yikadim. Gözüm istemeden vücuduna kayıyodu. Bi an göz göze geldik. Sırıttı.
- gözünün kayması sorun değil. Çoktan alıştım.
Yanaklarimın kızardığını hissettim Pamuğu Yarasına bastırdım.
-ahh tamam tamam sustum.
-gözümün kaydığı falan yok!
-tamam anlıyorum seni.
-yaaa!