1

253 4 0
                                    

Çok fazla kız arkadaşım vardı. Ama hiç birisini sevemiyordum. Lanet olsun ki çok fazla kızla çıkmıştım. Ama sevemiyordum. Her seferinde belki budur diyordum. O olmuyordu.
Erkekler mi? Erkek arkadaşlarım da vardı. Onların yanında biraz daha rahatsız oluyordum. Aynı cinsiyette olmamıza rağmen rahatsızdım. Elleri omzuma değdiği zamanlar irkilirdim. Erkeklere kıyasla kızlarla aram daha iyiydi.

"Baekhyun!! Uyan. Okula geç kalacaksın!!" duyduğum sesten sonra yataktan fırlayıp bana bakan abime baktım. Bugün yeni okula başlayacaktım. Lise son sınıfı başka bir yerde bitirecektim. Bugün önemli bir gündü.
Hızlı adımlarla banyoya gittim ve yüzüme baktım. Tanrım, bu da neydi? Gözlerim şişmiş!
Yüzümü yıkayıp, odama geri döndüm. Abim bana bakmış kıs kıs gülüyordu. Ne olmuştu?
" Ne oldu?"
"Baekhyun ahahahah çıplaksın ahaha" bayağı utanmıştım. Hızla elimle önümü kapattım ve başımı eğdim.
Odadan çıkarken söylediği tek şey şuydu " Üstünü giy, peçeteleri topla ve şu yataktaki beyazlıkları temizle. Annemin görmesini istemeyiz."
Tanrım! Bunu nasıl unutmuştum!? Bundan sonra odamda orgazm olmaya kalkmayacaktım. İşimi tuvalette halledebilirim.
~_~

Formaları giydikten sonra çantamı alıp odamdan üst kata çıktım. Büyük gün!!
Annemin kahvaltı ısrarı üzerine kahvaltı yaparak abimin sürdüğü arabaya bindim.
" Heyecanlı mısın orgazm çocuk?"
" Ne? Abi!? Şunu demeyi kes! Bir kerelik bir şeydi!!"
"Ahahah"
Ne yani, kendisi yapmıyor muydu? Onu görmediğimi mi düşünüyordu?
Nihayet okula geldiğimizde arabadan indim ve arkama bakmadan yürümeye başladım. Kimse bakmıyordu, kimse. Hey! Ben o kadar mı çirkinim!? Buradakilerden iki kat daha yakışıklıyım! Okula giriş için ilerken birinin kolumu tutmasıyla afalladım. Arkamı döndüğümde karşımda güzel denilebilecek, sevimli bir kız vardı.
" Merhaba. Byun Baekhyun olmalısın! Aynı sınıftayız, ben sana okulu gezdirmek için görevlendirildim. Yani okul başkan yardımcısı olduğum için bu görevi bana verdiler."
Çok tatlı konuşuyor ve çok tatlı gülümsüyordu.
"Adınız neydi acaba?"

" Tiffany. Tiffany Hwang!"

" Koreli misin?"

" Evet. Sadece Amerika'da doğdum"
Cidden gülümsemesi çok hoştu. Okulu gezmenin sonunda sınıfa girdik. Büyük, güzel bir sınıftı.
Kimse bakmıyordu. Bir çift göz dışında. Şu elf kulaklı çocuk kendini havalı mı sanıyordu? Oyuncağa benziyordu. Mutlu bir şey olması lazımmış. Çok sert bakıyordu. Ben de gözlerimi ona dikmişken Tiffany'nin dürtmesiyle kendime geldim.
" Sıran orta, kümenin ortasındaki sıra.. Kızıl saçlı kızın olduğu."
"Teşekkürler"
Utangaç bir tavırla kızın yanına yürüdüm. Elf kulaklıya bakmamaya gayret ettim. O..Korkutucuydu.

Kızın yanına yavaşça oturdum ve çantamı masamın yanındaki askılığa astım. Çocuk bana hala bakıyordu. Tanrı aşkına sakin olur musun?
Az sonra sınıfa gelen öğretmene baktım. Ben hariç herkes ayağa kalmıştı. Kadın bana baktığında korkup kalkmıştım. Diğer okulda böyle bir şey yoktu.
" Evet, bugün aramıza biri katıldı. Baekhyun, gel ve kendini tanıt."
Ayağa kalktım ve tahtaya yürüdüm. Kalbim ağzımdan çıkacaktı. Hissediyordum. Sınıfa doğru döndüğümde konuşmaya başladım.
"Merhaba. Ben Byun Baekhyun. Sert bakışlardan hoşlanmam. Özellikle korkutucu sert bakışlardan. Sadece bilinmesini istedim. Umarım iyi bir yıl geçiririz."
Sınıftakiler küçük öksürüklerle elfe bakarken o daha sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Ama küçük düşürücü bir gülümseme takınmıştı.
"Sessizlik!" Öğretmenin bağırmasıyla yerimden sıçramış olmalıyım ki herkes gülmeye başlamıştı. O hariç. Ne kadar sinir bozucusun.

AloneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin