Yavaş yavaş açtı yorgun göz kapaklarını. Yerde yattığını fark etmesi zaman almıştı. Zorlanarak kalktı ayağa. Bacak arasındaki sızıyı hissetti, titreyen dizleriyle banyoya attı kendini.
Eylül, 8 yaşında babasının işi yüzünden alışık olduğu şehre hoşçakal dedi. Taksinin arka camından onu uğurlayan arkadaşlarına el sallaması, hatırladığı tek şeydi belki de. Babası başına aldığı büyük sorumluluk yüzünden hayata veda etti. Annesi, Eylül'ün doğumunda yumdu gözlerini. Babasının ölümünden sonra daha önce tanımadığı bir teyzesi olduğunu öğrendi. Kısa süreli bir dava ile artık Eylül teyzesiyle kalacaktı. Eylül 10 yaşına girdi. Bir kaç ay sonra teyzesi evlendi. Bu düğünün Eylül'ün başına çok dert açacağını kimse tahmin edemezdi. 12 yaşına girdikten bir kaç ay sonra regl oldu. Eniştesinin ona farklı gözle baktığını ondan sonra anladı. Artık seviyor gibi yaklaşmayı geçmiş, ondan bir şeyler istercesine yaklaştığını belli ediyordu . Her dokunuşunda sert ve tehlikeli gözlerle baktığından, Eylül hiç birini teyzesine söyleyememişti. Korkuyordu. 15 yaşındayken teyzesi iş seyahatine gitti. Eniştesi kalmak zorunda olduğu için ona yardım amaçlı Eylül'ünde kalmasını söylediler. Ne kadar istemese de kalkmak zorundaydı. İlk geceyi mide bulandırıcı dokunuşlarla atlattı Eylül. Ertesi gün eniştesi arayıp misafirleri olduğunu iyi hazırlık yapması gerektiğini söyledi. Akşam kapıyı açtığında eniştesinin yanındaki 3 adamı gördü. Korkmuştu, içlerinden biri sinsi gülücükler saçarken korkmaması elde değildi. Eniştesinin, adamları salona alırken onlardan para aldığını fark etti. Tedirgindi. Adamlar salona yerleşirken eniştesi onu odaya çağırdı. İşi çıktığını ve arkadaşlarına güzel hizmet etmesini söyledi. Boydan bir süzüp biraz da süslen dedi. Eniştesi gittikten sonra Eylül odadan çıkmadı. Adamların kahkahaları onu iyice ürkütmüştü. Kapının açıldığını fark etti. İçeriye iri yarı, iğrenç bir adam girdi. Hızlı olmasını artık beklemek istemediklerini söyledi. Eylül yemek odasına gidip sofrayı hazırladı. Adamlar ellerinde içkilerle odaya geldi. Ne kadar istemese de zorla Eylül'e de içirdiler. Kafası güzel olan adamlardan biri elini Eylül'ün göğüsüne attı. Eylül itiraz edince bir tokat atıp yere yatırdı. Eylül'ün çırpınmaları adamların onu soyundurmasını engellememişti. İkisi ellerini vücudunda gezdirirken bacak arasında bir şeyler hissetti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken acıyla büyük bir çığlık attı. Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Uyandığında her yer dağınıktı. Ayağa kalkarken bacağından akan kanı fark etti. Ağlamaya başladı tam o sırada eniştesi eve girdi. Bir yandan üstünü kapatmaya çalışan Eylül bir yandan da eniştesine olanları anlatmaya çalışıyordu. Eniştesi yorgun olduğunu ve yatacağını söyledi. Eylül'ün söylediklerini dinlemedi bile. Kalkıp üstünü giyindi. Evi topladı, banyoya girdi. Küvetteki ılık suyun içine bıraktı kendini. Yorgunluktan uykuya daldı. Bir kaç saat sonra kahkaha sesiyle uyandı. Duyduğu ses bir kadın sesiydi. Hızlıca havluyu alıp içeriye koştu. Tam teyze diye bağırcaktı ki duyduğu kadın sesinin teyze olmadığını gördü. Zayıf, uzun boylu sarışın bir kadındı o eniştesiyle samimi şekilde gördüğü kadın. Eniştesi sakin bir şekilde giyinip gelmesini söyledi Eylül'e.