"Günaydın sevgilim" mesajımı alıp okul yoluna düştüm. Aynı okulda olup onu her gün görmeyi isterdim. Adını bile duymak istemeyeceğim kişilerin dibimde olup, en sevdiğim insanın yanımda olmaması kötü. Onu bir kere bile görmeyip bu kadar seviyor olmam ilginç. Ben onun dış görünüşüne değil de benimle konuşmasına ilgilenmesine hatta dalga geçişlerine aşık olmuştum. Ve Allahı var yakışıklı çocuk..
Okul çıkışı Bircan ile buluşacaktım. Sarının bundan haberi yoktu. Zaten internet paketim olmadığı için haber veremezdim.
Günde sekiz dersin verdiği yorgunlukla çıkış saatini bekliyorum. Ve sonunda zil çalıyor.. Sonunda!
Küçük parkın yolunu tutuyorum ve her zaman gittiğimiz kafede Bircanları bulup yanlarına oturuyorum. Sarılma faslı bitince Bircan'ın ve İlke'nin henüz haberi olmadığı eniştesini ona anlatmaya başlıyorum. Nasıl tanıştığımız, bana nasıl davrandığı, ve daha bir çok soruya cevap verdikten sonra her ikisinden de "Eniştemiz olarak kabul ediyoruz." yorumunu alınca suratıma 32 diş gülümsememin yayıldığını farkediyorum.. En mükemmel his..
Biz onun dedikodusunu yaparken mesaj geliyor.
Sarım: "napıyosun"
--"Arkadaşlarla küçükteyiz sen napıyosun"
Sarım:"iyi bende evdeyim napıyosunuz orda"
--"Bircanlarla sohbet ediyoruz"
Ben konusurken suratıma yayılan gülümsemeyi farkedip Sarıyla konuştuğumu farkeden bircan;
"Ooooo" diye bağırmayı ihmal etmiyor. Ardından ilke'de "ooooo" diyince üçümüz de gülmeye başlıyoruz. Muhabbetin dibine vurup saatin baya ilerlediğini görünce kalkıp evin yolunu tutuyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIM
ChickLitSarısı tarafından unutulan Kırmızının öyküsü ~Sen var ya Sarıma Kırmızı oldun demişti sarışın esmerine...~