MEDYA:İZZET AĞABEY Yüzümü kaldırmamla teyzemin oğlunu gördüm. Hemen kolumu çektim.Neden böyle korkutmuştuki beni 'İzzet ağabey ödümü kopardın ne oldu' dedim. İzzet ağabey 'yok canım bişey gel otur sohpet edelim'dedi. 'Ağabey teyzemi göreyim bir hoşgeldin deyim. Bahçeye çıkarız' dedim. İzzet ağabeyden korkardım. Çok değişik hareketleri vardı bana karşı. Ondan uzak durmaya çalışırdım. Bahçeye gitmicektim tabiki yanından kaçmak için öyle demiştim. 'Tamam' diyince balkondan çıkmak için geri döndüm. Tekrar kolumu tuttu 'bana ağabey demenden memnun deilim' dedi. Kolumu elinden kurtararak balkondan çıktım. Cevap vermeye gerek duymadım. Şaka yapıyordu. Korkutup dalga geçicekti. İzzet abinin huyu böyleydi. Herkesi korkuturdu. Tayzemin yanına vardığımda hemen elini öptüm.'hoşgelmişsn teyze' dedim. 'Hiç hoş gelmedim. Evin kızı sen değilmisin neden işleri annen yapıyor' diye yakınmaya başladı. Teyzeme cevap vermek yerine annemin gözlerine baktım. Bıkmıştım artık insanlara beni kötülemesinden nankörlüğünden iyiliklerimi görmemesinden hep beni suçlu göstermesinden. Sesimi çıkarmadım. Annem de 'bıktım artık bundan hayır toplamasada razıyım dağıtmasın yeter ' dedi teyzemde 'bak bi hafta ver sen bana bunu bi haftada nasıl yola getiriyorum. ' dedi benden bi malmışım gibi bahsetmeleri kırıyordu beni ama sesimi çıkarmıyordum. 'Abla ben bi reşite sorim. Sen adam edersin bunu etide senin kemiğide.Aslında bende gelmek istiyorum. Annemi ne zamandir görmüyorum.' dedi. 'Teyze müsadenle ' diyip koşar adım kaçtım yanlarından. Gezinirken dışarda annemin bahçeyi sulamadığını farkettim. Hemen hortumu çeşmeye takarak bütün bostanı suladım. Sonra arkasındaki rengarenk çiçekleri suladım. Büyümüşlerdi. Arka bahçeyi çok severdim insan çiçeklerin arasında bütün derdini bi anlığınada olsa unutuyor. İsmimim seslendirilmesiyle arkama döndüm biri beni çağırıyodu. Arkamda kimse yoktu. Sağa sola bakarken İzzet ağabeyi gördüm. Nasıl unutmuştum buraya çağırdımı. 'Geldin demek'dedi. 'Gördüğüne göre' diyip tersledim. 'Annemleri takma' dedi. 'Bizi mi dinledin ağabey' dedim birşey demedi. 'Ağabey bana bi daha balkonda ettiğin gibi laflar etme. Rahatsız oluyorum.' dedim. 'Doğru söylüyorum' dedi yine mi dalga geçiyordu. Bıkmıştım artık bidaha İzzet ağabeyle konuşmayacaktım. Ayağa kalmak için yeltenirken otur diye bağırdı. Korkudan napcamı şaşırdım. 'Jiyan ben seni hep karım olarak gördüm. Büyümeni bekledim. Seni bekledim jiyanım' dedi. Şaşkınlıktan napcamı şaşırdım. Midem bulanıyordu. Abi dediğim insan neler söylüyordu bana böyle. Yanından kalkmaya çalıştım bırakmayınca 'bırak ' diyerek sesimi yükselttim. 'Senin de hoşuna gidiyor. Naz yapma ' dedi. Yaklaşmaya çalıştı. Donup kalmıştım korkudan titriyodum. İtmeye başladım sesimi çıkaramıyordum. Beni yere itip üstüme çıkmaya çalıştı. Gövdemi bacaklarının arasına alıp karnıma oturdu. Kollarımı tuttu. Direnmeye çalışıyordum ittiyordum. Ama o gözü dönmüş bi şekilde boynumu yüzümü dudağımı emiyordu. Artk ittirmeye takatim kalmayınca ağlamaya başladım. Neden bağırmıyodum neden çığlık atmıyordum. Neden korkuyordum. 'Bak abilik böylemi oluyor' diyip kollarımı bıraktı ittikçe üstümden kalkmıyordu. Fermarını açarken ondan kurtulmayı başardım. Koşmaya başladım. Anneme söylesem mi diye düşünmeye başladım. Bana kızarmıydı inanmazdıki çok korkuyodum. Arkamdan koşturdunu görünce önümdeki taşı kafasina atıp çığlık atmaya başladım. Kafamı arkaya çevirdiğimde kafasının kanadığını gördüm. Yaklaşıyordu. Benden daha hızlıydı. Annemlere doğru koşmaya başladım. Söylicektim. Yanına kalmicaktı şerefsizin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Teen Fiction'Her gecenin bir güneşi vardır.' derdi dedem. Her karanlığın bir sonu...