1. Bölüm - Kapkaççı

521 49 47
                                    

"Kazandım aney! Ka-zan-dım!"

Evi bilmem kaçıncı kere turlarken annem bana uzaylı görmüş bakışları atıyordu.

"Açılın Polis Akademisini kazandım!"

"Ah benim canım kızım, akademiyi kazandın da, kafanı kaybettin be yavrum."

Olduğum yerde durup anneme döndüm ve ölümcül bakışlarımdan birini attım.

BEN.

POLİS AKADEMİSİNİ.

KAZANMIŞTIM!

Göz devirip kendimi koltuğa attım ve bilgisayarımı dizime koydum.

"Rüya, kalk kızım yayma götünü! Kalk yemek yap!"

"Anne dur iki dakika ya, kağıt çıkartmam lazım," dedim yazıcıdan kayıt formunu çıkartırken."Ne insafsızsın sen kadın! Kızın burada üniversitede akademiyi kazanmış, sen yemek yap diyorsun be!"

"Sus kız, anneye cevap verilmez!"

Göz devirip kağıdı çantama koydum ve kapıya yönelip bağırdım.

"Ana ben gidiyom akademiye karşı!"

***

Yolda şeker alınmış küçük çocuk edasıyla akademiye doğru yürürken etrafıma bakınmaya başladım.

Hocam, bir günde on dene daş çocuk görmez günah mıdır?

Değildir tabii ki.

Sırıtıp etrafa baktım ve çocuk kesmeye koyuldum. Ben etrafa bakarken bir anda çantamın elimden kaymasıyla irkildim ve önüme döndüm.

Lan.

"Ayh, kızın çantasını aldılar yardım edin!" diye bir teyze bağırdığında çocuğun arkasından koşmaya başladım.

Resmen, az önce kestiğim çocuklardan biri çantamı kapıp kaçıyordu.

Meteor kapkaççı!

"Ya, dur be!" dedim ona yetişmeye çalışırken. Uy, kasları varmış ya la."Oğlum çantamı versene!"

"Lan ne inatçıymışsın!" dedi hızla koşarken.

"Çünkü üniversite kağıdım var içinde! Ya çantamı ver!"

"Hop, kaptım kaçtım!"

"Kapkaççı değil misin sen zaten gerizekalı!"

"Ne konuştun kızım be," dedi ve bir sokağı döndü.

Aha, şimdi yakaladım seni çocuk.

Bir sonraki sokağa doğru ilerledim ve sokağa giriş yapıp çocuğun tam önüne çıktım. Ani bir hareketle kolumdan tuttu ve beni bir sokak arasına çekti.

"Sadece sus, çantanı veririm. Ama sadece sus, lütfen."

Tek kaşımı kaldırıp kapüşonunu kafasına geçiren kapkaççı pisliğe baktım. Hem çantamı çalıyor, hem de sus diyor! Susmuyorum!

Ağzıma fermuar çeker gibi yaptım ve meydan okuyan bakışlarımı ona yolladım. Ayak sesleri duymaya başladığımda burnuma gelen bir tüyle..

Hapşırdım!

Kapkaççı çocuk bir küfür savurup kolumdan tuttu ve koşmaya başladı.

Bende ona ayak uydurup koşarken sakarlığıma lanetler savurmaya başladım.

"Kızım niye hapşırıyorsun sen ya?!"

"Ya ne bileyim ben, tüy geldi burnuma be! Nereye gidiyoruz hem biz? Çantam!"

Dikkat Kapkaççı Var!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin