◀1▶

27 1 0
                                    

M.Mde Uygar,Araz, Polat, Eldeniz ve Giray var

Alarmın susmak bilmeyen sesiyle uyandım. Bu gün bilmem kaçıncı okulumun ilk günüydü. Okulun verdiği üniformayı elime aldım. Banyo yapmama gerek yoktu, gece banyyo yapmıştım. Onunçin sadece elimi-yüzümü yıkayıp çıktım. Ve uniformamı giyindim ve aynaya bakıp kendimi süzdüm. Siyah bir pantolon ve beyaz bi gömlekle çok şık duruyodum.
'Görende podyuma çıkcaksın sanar' diye konuşan iç sesime aldırış etmedim. Saçlarıma azcık şekil verip ceketimi alıp yatak odamdan çıktım. Yemek hazırlayan bir annem olmadığı için yine de çocuklarla kafede kahvaltı yapacaktık. Bir kez daha beni doğuran kadına lanetler okudum. Anlamıyorum, büğütmeyeceksen niye doğuruyorsun ki. Ben bu yaşıma kadar yetim büyüdüm. Annem olacak o kadın beni doğurduktan sonra çöp konteynatının(bu sözü yanlış yazdım sanırım) yanına bırakıp gitmiş. Beni bir polis bulup yetimhaneye vermiş. 13 yıl yetimhanede kaldım. Ama daha fazla dayanamadım. Bana eziyyet ettiler. Yemek yemediğim için hep dövdüler. Bende oradan kaçtım. Sonra adamın biri gel seni annene götüreyim dedi. Saftım o zaman hemencecik kandım. Adam bana fahişenin birini annem diye tanıttı. 4-5 ay yanlarında kaldım. Ama artık sabrım tükenmişti. Beni hizmetçi gibi işletiyordular. 'Uygar yemek yap karnımız aç' 'Uygar evi temizle.' ve başka emir cümleleri içerikli konuşma duyuyordum. Karşı çıktığımdaysa dövülüp karanlık bir odaya kapatılmak vardı benimçin. Ama ona bile alışmıştım. Az ekşın yaşamamıştım. Oradan kaçtıktan sonra sokak serserileriyle takılmaya başlamıştım. Aslında bunun tek sebebi kalacak yerimin olmamasıydı. Yoksa hayatta onlarla işbirliği yapmazdım. Zamanla bende onlar gibi oldum. Ama ben ve bir kaç arkadaşı sadece piyonduk. Ve biz sadece ayak işlerini yapıyoduk. Yani uyuşturucu satmalar, adam tehdit etmeler, hırsızlık yapmalar gibi işleri yapıyorduk. Ama onlar sayesinde okula gittim. Orada bir kaç çocuk vardı zekiydiler. Bende banada öğretmelerini istedim. Onlarda öğrettiler. Tabii bu o kadar kolay olmadı. Bunun karşılığında onlara istedikleri şeyleri çalmak zorunda kaldım. 2 yıl önce bıraktım bu işleri. Okumaya başladım. Ve tabiiki azcıkta olsa okudum. Çünki hep oradaki çocuklarla kavga ediyordum. En son birini hastahanelik edince okulundan kovuldum. Daha sonra başka okula kayıt oldum. Oradada buna benzer olaylar olunca sonuç yine benim kovulmamla sonlanmıştı. Ve daha bunun gibi 5-6 okul değiştirmiştim. Evde fazla oyalandım şimdi. Çocuklar merak edecekler. Hiç zaman kaybetmeden kafeye doğru yol aldım.
⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪
"Uygar aman gözünü seveyim dikkat et de yine kovulma. Buradan da kovulursan yeni bir Liseye giremiyeceksin"diye sabahtan yakınan Giray'a baktım. Üzerinde okulumuzun üniforması vardı. Siyah dağınık saçları onu ayrı bir güzel yapıyordu.Girayla ben çetede tanışmıştık. Onunda ailesi evlatlıktan redd etmişti. Hemde saçma bir sebep yüzünden. Annesi ve babası onu sırf travestiye benzediği için redd etmiştiler. Evet Giray biraz travestiye benziyor olabilirdi ama o travesti değildi. Giray bana çok yardımcı olmuştu. Bana ev bulmuştu. İş bulmuştu. O olmasaydı şimdi hapishanede sürünüyor olacaktım. Evet bir kaç kez-külahi yalan-karakolu boylamış ola bilirdim. Sebepse bazısında uyuşturucu satma suçuyla bazısında adam dövme yüzünden, bazısındaysa sadece eskiden çeteden olduğum için sorguya alınmıştım. Ama hiç birinde konuşmadığımdan serbest bırakılmıştım.
"Tamam Giray"
"

Yemeğiniz bittiyse çıkalım diğerleri okula gidyorlar" sabahtan beri konuşmayan Araz söyledi bunu. Araz la biz İstanbulda tanışmıştık. Onunla barda tanışmıştık. İçkiyi fazla içip sarhoş olmuştu. Eve gidemeyince de bizden yardım istemişti. Bizde evine götürmüştük. O, bizim aksimize şanslıydı. Ailesi çok iyiydi. Arazın bizimle takılmasına müsade ediyordular. Ama o da bizim yüzümüzden okuldan atılmıştı. Düşüncelerimden sıyrılıp
"Nereden biliyorsun bunları lan" diye sordum
"Az önce arayıp söylediler" dedi ve ardından ekledi "eee yemek yediyseniz çıkalım. Çocuklar bekliyorlar"
"Tamam kardeşim kızma" diye söylendi Giray.
15 Dakika sonra
Giray,ben ve Araz yürüyerek okula geldik. Okula bakınca çok şaşırdım. Böyle bir okul beklemiyordum. Genelde devlet okulunda okuyorduk. Buysa özel okuldu. Özel olduğu her halinden belliydi. İri bir bahçesi vardı, park alanı da büyüktü ve arabalarda çok lükstü.
"Vay anasını "Özel Çağlayan Lisesi" ulan bizdeki şansa bak ne güzel bir okul. Şşt Araz ,Uygar burda şimdi ne fıstıklar vardır dimi" diye konuştu Giray.
"He Giray he bize bakmaz o kızlar. Onu bunu boşver bizimkileri bulalım" dedim.
"Uygar oğlum sen arasana şu piçozları bulamıyorum. Arazla her tarafa baktık. Okul çok büyük nerde bulacaz ki, ara sen şunları"
"Niye ben arıyorum Giray. Kendin arasana"diye söylendim
"Abi sen bu piçe bakma. Yine bitirdi kontörü. Ondan dolayı aramıyor" diye sinirle konuştu Araz.
"Ulannn pis pezevenk bi günde kontör bitirilirmi" diye sinirle Giraya baktım. Ardından telefonumu çıkarıp Polatı aradım.
'Alo noldu abi'
'Polat nerdesiniz. Biz okul kapısının önündeyiz.'
⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕⭕
Çocukları bulmuş hep birlikte müdürün odasını arıyorduk. Sonunda zor bela bulduğumuzda kapıyı tıklattık. 'Gir' komutunu duyunca içeri girdik. Karşımızda yaş veremediğim kadın vardı. Oldukça bakımlı ve genç gözüküyordu. Üzeriinde beyaz gömlek üstünde lacivert bir ceket vardı. Ve sanırım etek giymişti. Çünki oturduğu için ayaklarını göremiurdum. Masasında bir sürü dosya vardı. Dosyaların yanında da ismi yazılan kart (bunun ismini bilmiyorum). Duygu Çağlayan'dı ismi. İncelemeyi bırakıp konuşmaya başladım.
"Hocam biz yeni gelen öğrencileriz. Sınıfımızı soracaktık" diye konuştum.
"Tabii buyurun. Kaçıncı sınıftınız" diye sorunca "12" dedim. Ve ardında düzelterek konuştum " Arkaşımız Arazdan başka hepimiz 12ci sınıfız" kadın bir bana baktı bir Araza. Sonra Araza "peki ya sen kaçıncı sınıfsın" diye sordu. Arazda sadece "11" demekle yetindi.
"Hmm bir bakalım. Araz Dikmen sen 11C sınıfına, Polat Demirel ve Giray Davut siz 12A sınıfına, Uygar Çağlayan ve Eldeniz Pamir sizde 12B sınıfına gidin sınıflarınızı 2. Katta bula bilirsiniz" "ve bu da ders çetveliniz" diyip bir bir kağıt uzattı. Kağıtı alıp odadan çıkıp sınıflarımızı  aramaya koyulduk.
"Uygar kadının soyismi seninkinin aynısı. Üstelik azcıkta benziyonuz"
"He Giray he. Zaten bende kadının atıp gittiği oğluyum. Gerizek-gerzek konuşup asabımı bozma Giray" Diye bağırdım. Ardından konuşmaya devam ettim.
"Sadece bir rastlantı. Abartılacak bir şey yok"
Birine çarpınca kafamı kaldırdım
"Hey yeni çocuklar dikkat edin. Ayağınızı denk alın" deyince çarptığım çocuk, kendimi tutamayıp
"Almazsak nolur" diye sordum.
"Uygar bulaşma abi değmez hadi sınıfımıza" diye çocuklar beni çekiştirmeye başladılar. Tam gidecekken söylediği sözle şartellerim attı.
"Bırakın şu yetimi anası babası yok ki bu zavallının. Hey çocuk sen hangi parayla buraya geldin" diye sorunca kafayı gömdüm.
Ahh yine kovulacakgım sırf kovulmamak için azacık dövdüm(!)

Evet düzenlenmiş bir bölümle karşınızdayım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ardahan:En Büyük DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin