Ona Son Mektup

50 5 2
                                    

Yalnız bir adamım şimdi. Londra'nın gökyüzünden hızla toprağa düşen yağmur taneceği kadar. Birazdan karışıp gideceğim belki insanların arasına ya da belki yok olacağım. Hangisini isterdi kalbim? Hangisini istersin? Ne lüzum var bu kadar telaşa Tanrım? Saçlarını okşadığım kadının yanına koy beni! Kollarımı dolamalıyım boynuna çok geç olmadan, dudaklarına bırakayım son bir öpücük... Gerisi endişe zaten, gerisi korku, gerisi en bilinmeyen ve sonra o en bilinmeyen kadar sırra kalem basayım. Bir pusulam yok yanımda lakin yıldızları okurum yol boyu; bir kadının dudaklarını okurmuşcasına. Devamında istersem kaybolayım. Kayıp olayım. Belki denizin dibine fersah olurum ya da en iyisi kadınına sadık bir adam? Koy beni onun kollarına, o ne isterse o olayım.

Yalnız bir adamım şimdi. Okyanusun derinliklerine çöküyor hıçkırıklarım. Gözyaşlarım neden gökte? Bak! Sefil oldu yanaklarım. Elmacık kemiklerimin üzerindeki eller onun mu? Lakin söyleyin gezinmesin, yanıyor bedenim! Hıçkırıklarım kova kova su taşısın bana haydi! Kül olmadan kalbim... Öyle bir sükunet ki bu; susmak bilmiyor. Ve kelimeler nerede? Ağzımın içinde dönmesin mi dilim? Susuyorum...nasılsa sıra bana gelmeyecek. O, bana gelene kadar, çalana kadar kapımı.

Haydi gel! Tam şimdi, geç olmadan. Kalbimde ki yerin dolmadan. Senden önce aşık oldum, sana aşığım ve senden sonra da olacağım elbet, sen yine de her şeye ramen gel. Tutunayım yeniden ellerine ve saçlarınla sarmala vücudumu. Burnunun soğuyan ucunu özledim en çok, öperken yanağıma dokunuşunu. Ya da belki kokunu? Boşversene! Baştan aşağıya seni özlemişim yine, çek kokumu içine ve yeniden yeni yeni sev beni.

Kabullenmek diyorlar; şu sıralar çok duyuyorum adını. Gidişinin belirli bir nedeni yok ki kabul edeyim sensizliği. Yokluk, yoksulluksa eğer; saat on ikiyi on geçe sana çok yoksulum, lakin asla sensiz değilim. Sessizim belki, yorgunum daha çok. Gelişin de gidişin kadar yorar mı beni?

Haftanın ikinci günü, dönmeyeceğini söyledi Frank, bu yolda kimsenin gittiği yerden geri gelemeyeceğini. İnanmıyorum ona senin elinde geri gelebilmen için kocaman bir atlas var. Unuttun mu kalbimi sana bırakmıştım bana ilk "elvada"nda. Ve son olsun olur mu? Sevgisizlik çaresiz bir hastalık, musallat oldu başıma günden güne. Kimyasallardan bahsediyorlar, sen bi' öpsen beni, neler olacağını bilmiyorlar.

Yalnız bir adamım şimdi. Ve yalnızlığı dünyaya sığmayan. Öyleyse verin bana gözyaşlarımı geri! Bekleyeceğim ben, yok olmadan, karışmadan. Yalnızca bekleyeceğim. Aynı zamanda yapayalnızken.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

winona, foreverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin