12 Yıl

16 2 0
                                    

-Peki ya ben sizinle bir ittifak kurmak istemiyorsam? diye hiddetle sordu Caroline. Bir şeylerin dayatılmasından her zaman nefret etmişti. Ailesinden uzaklaşmasının sebebi de buydu. Onun kendi kararları verebileceğini bir türlü anlamamaları Caroline'ı iyice laf anlamaz biri yapmıştı. Aynı sebepten kimseyle filmlerdeki gibi bir yakınlaşma içine girememişti. Aslında girmek istememişti. Kimse ona karışsın istemiyor, kendi de kimseye karışmak istemiyordu. Fikirlerini ciddiye alan tek yakını Sam'di. Çocukluktan beri birliktelerdi ve her şeyini bilen tek kişi oydu. Ona hayatı pahasına güvenirdi.

-Size böyle bir seçenek sunduğumu hatırlamıyorum, diye sözüne devam etti Profesör Bowman. Bunun hemen hazmedilmesini beklemiyordu ama bu kadınlar sanki gerçekten 17 yaşında kalmışlar gibi davranıyordu. Eğer bu paralel evrende yaşam sağlanırsa, her şey çok daha iyi olabilirdi. Sınırsız kaynaklar olurdu, insanlar bu kaynaklar için savaşmaz ve ölümler gerçekleşmezdi. Ciddiyetini belli etmek için boğazını temizleyip söze girdi:

-İnanın sizi anlamaya çalışıyorum hanımlar, kabullenmenizi beklemiyorum ama size en ince detaylarıyla anlattığımda zaten gönüllü olacaksınız. Dünya'nın kaynakları tükenmek üzere ve insanoğlunun yaptığı tek şey daha fazla tüketmek. Dünya üzerinde yaşayan en bencil canlı türü biziz fakat bir şekilde yaşamımızı sürdürmemiz gerekiyor. Size basit bir dille anlatmaya çalışacağım, bir odada gerekli koşulları sağladığımızda bir bulut üretebildiği kanıtlandı. Bu deneyden yola çıkarak neden Dünya formunda bir yer daha kurulmasın ki diye düşünüp çalışmalarıma başladım. İlk başta imkansız gibi görünen bu deney üzerinde yıllarca çalıştım. 

Sonunda istediğim gibi olmasa da yaşamın sürdürülebileceği bir ortam yaratmayı başardım. Bazı hayvanlar üzerinde bu testi yaptım ve en büyük uyumu solucanlar gösterdi. Tabii ki bu yeterli değildi, amacım insanoğlunun neslini sürdürebilmesiydi. Solucanların niye uyum sağlayabildiğini bulmak için ekibimle birlikte birçok deney yaptık. Bulduğumuz sonuçlarla bir test oluşturarak bazı okul, hastane gibi yerlerde insanların uyumunu ölçtük. Bunun sonucunda en uyumlu olan dört kişiyi-yani sizi- bu evrene yerleştirdik.

Gittikçe sinirlenmeye başlayan Ruth, sabırsızca salladığı ayaklarını kontrol etmeyi bırakmıştı. Genelde sinirlendiğinde bunu yapardı ama şu an sinirli miydi bilmiyordu, şaşkınlık ve korku onu ele geçirmişti. Sarı bukleli saçlarını gergin olduğu zamanlarda yaptığı gibi kulağının arkasına attı ve söze girdi:

-Bizim iznimiz olmadan, kendi yarattığın oyun parkında bizi oynattın mı yani? Farkında mısın bilemiyorum ama, biz birer insanız. Simste yaratılan karakter gibi oynatıldığıma inanamıyorum. Lütfen biri bana bunun şaka olduğunu söylesin.

Felicity'e olanlar bir rüya gibi geliyordu, hatta çoğu zaman sesler boğuk geliyordu çünkü  masanın üstündeki tozlarla ilgilenmekle meşguldü. Titizlik onda bir takıntıydı, bu yüzden konuşmayı dinlemek yerine olabildiğince az yere temas etmeye çalışıyordu. Kahverengi masanın rengi tozdan beyaz gibi görünüyordu ama olanlar onu o kadar şaşırtmıştı ki lafa girmeden duramadı:

-Hala olanları idrak edemiyorum. Lütfen bana biraz süre verin. Eğer bu paralel evren dediğimiz şeyde her şey mümkün olabiliyorsa neden yıllardır normal yaşıyoruz? Hayatımızı kolaylaştıracak bir sürü şey yapabilecekken böyle yaşamamıza göz yumulması beni şaşırttı.

Sonunda birinin ilgilenmesi ve mantıklı yorum yapması profesörü sevindirmişti. Onu şaşırtan bu yorumu yapanın Felicity olmasıydı, ona sorsalar en son ilgilenenin Felicity olduğunu düşünürdü. Soruları bekliyordu, ne deseler haklıydı ama yaklaşık  yıldır uğraştığı projeyi onlara bu kadar kısa sürede anlatması imkansızdı. Bir süre bekledi, cevap vermedi. Ardından başka sorunun geleceğini biliyordu.

Joanna'nın mavi gözleri herkesin üzerinde geziniyordu. Normalde çok konuşup espriler yapan biri olmasına rağmen böyle ciddi ve kimseyi tanımadığı ortamlarda konuşmaktan çok çekinirdi. Herkesi tek tek inceledi, insanların bakışlarından nasıl bir hayata sahip olduklarını tahmin etmeyi severdi.

Ruth'a baktığında gördüğü tek şey düzendi. Her şeyi kurallarına göre yaptığını tahmin etmek kolaydı. Onun gibi insanların hayatı belirli kurallar üzerinde dönüp dururdu ve onlar bu kurallara göre yaşamakla övünürdü. Oysa Johanna'ya göre insanlar kendi kurallarını kendi koymalıydı, belirli kurallarla hayatını şekillendirmek çok saçmaydı.

Caroline'a bakınca gördüğü şey tam olarak buydu. Giyinişi ve konuşma tarzından "Bana kimse karışamaz." tavrı çok belli oluyordu. Bu tavrı güzel olabilecekken bu kadar kaba ve umursamaz olması onu itici kılıyordu. Güçlü gözükmeye çalıştığı her halinden belliydi ama Joanna bugüne kadar kendini güçlü göstermeye çalışan herkesin aslında güçsüzlüğünü saklamaya çalıştığını biliyordu.

Felicity'e baktı, tam bir belirsizlik. Öyle garip duruyordu ki, sanki burada olmaktan nefret ediyor gibi. Bazen suratını ekşitiyordu, sanki bütün vücudunda örümcekler yürüyor gibi bir hali vardı. Felicty'e çok takılmadı, çünkü konuşulanlar ilgisini çekmişti. Onu yakından incelemesi gerektiğini kendine not düşerek konuşmaya girdi:

-Siz bizim on yılımızın boşa mı gittiğini söylüyorsunuz yani? Bütün gerçeklerim, bütün yalanlarım, sevinçlerim, üzüntülerim, ağlamalarım, ayrılıklarım... Hepsinin sizin kurgunuz olduğunu nasıl söylersiniz? Nasıl? Kaybolan on iki yılımı nasıl geri alacağım?

Profesör Bowman gülümsedi, beklediği soru gelmişti. Kendinden emin bir şekilde konuştu:

-Bunu diyeceğinizi biliyordum. Endişelenmeyin, on iki yılınız güvende. Şimdi hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Buradaki hayatınıza 17 yaşınızdan devam edeceksiniz. Tekrardan liseye dönüyorsunuz, başarılar.

Bu konuşma içinde en beklenmedik şeyin bu olduğu çok açıktı. On iki yıl boşa gitmemiş gibi, bir de tekrar liseye başlamak? Tekrar on yedi yaşında olunabilir miydi? Lise hayatına ne kadar uyum sağlanabilirdi? Hepsi bir şeyler hissediyordu fakat kimsenin tek bir söz söylemeye cesareti yoktu.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İttifakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin