4.BÖLÜM

45 3 3
                                    


Bu hafta Eylül için çok zor geçiyordu. Sanki günler geçmiyordu, zaman durmuştu. Jason ile birlikte toplantılara katılıyordu. Onunla sürekli yan yana olmak zor oluyordu. Rüyanın etkisinden bir türlü kurtulamıyordu. Kendini sürekli onu düşünürken buluyordu. Daha ne kadar devam edecekti bu işkence bilmiyordu. Daha ne kadar dayanabilecekti. Aklından bir an önce çıkarmalıydı. Yoksa çıkmaza girecekti. O da farkındaydı bunun. Gözlerine bakamıyordu. Jason da bakmıyordu zaten.

Bu hafta sonu iş için New York'a gitmesi gerekiyordu Jason'ın. Eylül'ünde gündüz olacak olan toplantı da ve akşam olacak davette asistanı olarak bulunmasını istiyordu. Cuma akşamı işten sonra çıkacaklardı. Eylül gitmek istemiyordu. Koca hafta sonunu onunla birlikte geçiremezdi ama ne diyecekti. 'Ben gelemem, gelmek istemiyorum.' diyemezdi. Mecbur iş başa düşmüş, gidecekti. Jason'ın asistanlığını yapıyorsa buna alışmak zorundaydı. Daha nice davetlerde, şehir dışı toplantılarında Jason'a eşlik etmesi gerekecekti. Eylül hafta sonu için New York planını yapmış, kalacakları oteli ayarlamıştı.

Cuma günü yine bir toplantıdan çıkıp asansöre binmişlerdi. Jason'ın elleri cebinde sallanıyordu. Eylül yine her zamanki ayaklarına bakıyordu. Kafasını kaldıramıyordu.

'Eylül bu hafta seni hiç iyi görmedim. İyi misin?' dedi Jason.

Eylül o kadar çok dalmıştı ki ayaklarını izlemeye Jason'ın ona söylediğini bile duymamıştı. Hala daha alışamamıştı Jason'ın ağzından çıkan Eylül'e. Yabancı aksanıyla o kadar içten ve garip söylüyordu ki. Jason onun için endişeleniyordu. Bu haftaki durgunluğunu geçen hafta barda Eylül'ün karşısına çıkan adamdan kaynaklandığını düşünüyordu. Hala daha o adamın kim olduğunu öğrenmemişti. Öğrenmek için herhangi bir adım da atmamıştı ama içten içe merak ediyordu.

Eylül koluna dokunan sıcak ellerle irkildi. Vücudu harekete geçmişti.Halbuki küçücük bir dokunuştu. Sanki onun dokunuşlarına ihtiyacı vardı. O dokunuşlara açtı.

'Eylül, iyi misin diye sordum. Bu hafta seni hiç iyi görmedim.'

'İyiyim teşekkür ederim.' dedi sadece Eylül. Salmış olduğu saçlarının önünden bir tutam alıp kulağının arkasına sıkıştırdı.

Jason daha fazla bir şey söylemedi. Eylül'ün nasıl bir hayatı vardı. Kimdi o? Neden okul bitince Türkiye'ye dönmemişti? Bunları hep merak ediyordu. Daha fazla dayanamayacaktı. Eylül'ü araştırma zamanı gelmişti. Bu yüzden odasına gittiğinde David'i aradı. David, araştırılması gereken biri varsa en ince detayına kadar öğrenirdi. Katılmaları gereken ihalelerde David'in bulduğu bilgiler Jason'a çok yardımcı olurdu.

'David, pazartesi günü Eylül Karaca'nın dosyasını görmek istiyorum.' Diyerek telefonu kapadı.

Akşam Eylül işten çıkıp eve vardığında Annie de daha yeni eve geliyordu. Çok yorgun görünüyordu. Eylül valizini akşamdan hazırlamıştı. Jason ile havaalanında buluşacaklardı. Eylül taksi çağırıp havaalanında Jason ile buluşup New York'a uçtular. Otele geldiklerinde odalarına geçtiler. Eylül'ün odası Jason'ın odasının karşısındaydı. New York'un Manhattin'in göbeğinde merkezi konum olan Hilton Midtown'da kalıyorlardı. Eylül'ün odası standart bir odaydı ama gayet sade ve şık bir odaydı. Birde küçük bir mini barı vardı. Lüks yatak takımları Serenity Bedding Collection'dı. Mermer banyo Peter Roth banyo malzemeleriyle donatılmıştı.

Eylül kendini çok yorgun hissediyordu. Sanki tüm kasları ağrıyordu. Uçaktayken kendini çok kasmıştı. Kaç yıldır uçuyordu ama hala daha uçağın kalkış ve inişlerinde panik oluyordu, alışamamıştı. Biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı ama yatağa yatarsa uyuya kalmaktan korkuyordu.

SEVDANIN RENGİ-ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin