1. Bölüm Ev Arkadaşım

19 1 0
                                    

"Annneeee hadi ama!" diye bağırdım. Artık boğazım ağrımaya başlamıştı ve annem hala umursamazı oynamaya devam ediyordu.

"Tamam , bak iki hafta boyunca ev işlerini ben yaparım" dedim. Teknik olarak bu doğru değildi ama en azından bulaşık makinesi diye bi şey icat edilmişti. Çamaşırlar içinde öyle. Bir tane hizmetçi tutarsam ev temizliğini o halledebilirdi pekala. Acaba günlük ne kadar tutardı? Haftalık harçlığımla doğum günü bahşişlerimi birleştirsem...

"Sen beni dinliyor musun?" diye bağıran annem irkilmeme neden oldu.

"Ne hı şey a tabi canım." Annem alaycı bir ifadeyle kaşlarını kaldırıp soran gözlerle  bana bakınca devam ettim." Ne dediysen aynen sana katılıyorum."

"Tamam kabul o zaman. Önümüzdeki yaz tatile gitmiyorsun" annem kıkırdadı.

O an bir liseyi bile ele geçiremeyen Voldemort gibi hissettim.Ne demek bu yaz tatile gitmiyorum? Tam ağzımı açıp bir kaç laf edecekken bakışları  "Hele bir ağzını aç ta!" diye bağıran annemle karşılaşıp dilimin ucuna gelen lafları yuttum.

Suratımı asarak sessiz protesto yaptım. Ama annemin umrunda değildi. Herhalde şu an beni tatile göndermeyip o parayla neler yapabileceğini düşünüyordu.

Protestoma devam ederek odama gittim. Babamın geçen yaz aldığı telefonumu çıkarıp Efe'yi Aradım. Telefonu hemen açtı. Muhtemelen oyun oynuyordu ya da telefonun BAŞINDA aramamı bekliyordu. Birinci ihtimal daha olası gözüksede ikinci ihtimali düşününce kahkalarla gülesim geliyordu.

"Alo Efe" dedim sakince.

"Sen miydin Azra " dedi. Yok canım ben değilim. Zaten aradığımda Azra değil Zeynep yazıyo orda dimi?

"Evet benim, beğenemedin mi?"

"Yok canım ne alakası var niye aradın anlamında sordum" demez mi!

"Yani tam yumurtam çatlıyordu sen aradın ondan şey ettim..."

"Anladım canım ben anladım seni. Ben burda seninle aynı evde kalmak için yaz tatilimi feda edeyim beyefendi orada Dragon City oynasın. Çok güzel gerçekten çok güzel"

"Azra..."

"NE VAR!"

"Aynı annen gibi konuştun" deyince sustum. Ve biraz düşününce Efe haklıydı!

"Ya neyse konuya dönebilir miyiz? Annen izin verdi mi bari onu söyle"

"E tabi yani yaz tatilimi boşuna feda etmedim yani"

"Nasıl oldu da kabul ettin anlamadım yani. Düşüneceğim son şeydi."

"Iıııı o biraz Karışık. Yanlız kapatmam Lazım kontörüm gidiyo. Bi yerde buluşsak ben de sana her şeyi anlatsam..."

"Tabi olur"

"Iyi o zaman kapatıyom kanka by"

Telefonu yatağıma fırlatıp kendimi de telefonumla beraber yatağa attım. Bir süre boş boş tavana baktım. Yorullmuştum çünkü yorucu bir gündü. Yorulmuştum çünkü bütün günüm annemi ikna etmekle geçmişti. Yorulmuştum çünkü... Genel olarak yorulmuştum işte.

Yorganın altına girdim. Evet yorgan. Bildiğimiz yorgan. Evet Mayıs ayındayız.

Neden?

Annem yüzünden.

Şaşırdık mı?

Hayır.

Aslında annem haklı çünkü bizim ev serin. Tabi bunda bodrum katında yaşamamızın etkisi de büyük olabilir. Hatta bazen sebepsizce üşüyorum.

Şimdi de öyle olmuştu. Üşüyordum ve yorganın altına girdim. Soğuktu. Daha çabuk ısınmak için ayaklarımı kendime doğru çektim ve ellerimi yorganın içine soktum. Beyaza çalan açık sarı saçlarım, beyaz puantiyeli sarı t-shirt'üm, paçalarında neden yapıldığını bilmediğim ve baskı hatası olduğunu düşündüğüm 87 yazılı kahverengi eşofmanımla top haline getirilmiş çikolata soslu limonlu dondurmaya benziyordum.

Yavaş yavaş yatağım ısınmaya başladı ve bacaklarımı indirmeye karar verdim. Bacaklarımı indirmemle birlikte gelen o soğukluk hissi sebepsizce yüzümde aptalca bir sırıtışa yol açtı. Bu hissi seviyordum. Rahatlamamı sağlıyordu.

Bir süre daha yatakta oyalandıktan ve hayal kurduktan sonra aklıma yarın okula izin kağıdını getirmeyi unutmaması için arkadaşım Nilay'ı aramaya söz verdiğimi hatırladım. Nilay aşırı unutkan bir insandı ve genellikle önemsiz şeyleri hatırlıyor, en önemli şeyleri unutuyordu. Birilerinin ona bazı şeyleri hatırlatması lazımdı. Ve bu !önemli! görevi ben ve Serra üsleniyordu.

Elimi yatağının üstünde gezdirdim. Telefonumu bulmaya çalışıyordum. Yoktu. Yere baktığımda onun yatağımdan yaklaşık 1 metre kadar uzakta olduğunu gördüm. Muhtemelen ben yatakta debelenirken fırlamıştı.

Yorganımı üzerimden itmemle geri çekmem bir oldu. Çok soğuktu. Fesat bir insan olduğum için aklıma hemen telefonumu almak için yataktan çıktığımda soğuktan donma ihtimali geldi. Ya da mantıksız ve gerizekalı Olduğum için.

Ne olursa olsun üşeniyor ve üşüyordum. Nilay bekleyebilirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Biri YouTube Mı Dedi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin