Ulan Ateş!!!

45 3 0
                                    

Gençler biliyorum bölümler geç geliyor ama aynı anda iki hesabım var ve aynı anda ikisindeki kitaplarıma da bölüm yazmaya uğraşıyorum. Olabildigince de hızlı yazmaya çalışıyorum. Neyse..

Multi'de Ateş var (Max Krieger)

Bölüm şarkısı da 5 Seconds Of Summer- Jet Black Heart

Neyse çok konuştum bölüm sizin.. İyi okumalar:DD
--------------------
1 hafta sonra
Kapının açılma sesiyle sıçrayarak yerimden kalktım. Hilaller nerde lan? Dün gece noldu? Hatırlamaya çalıştım. En son hep birlikte oturmuştuk ve bira içiyoduk. Şişe çevirmece oynadık. Hilal Bora'ya sorucaktı. Ama sonrası yok. Ama ben hiç bir şey hatırlamıyorum ki! Off başım da ağrıyordu. Elimi enseme koyup sanki acısı geçicekmiş gibi bastırıp yerimden kalktım. Aşağı inmek için merdivenlerin başına gelmemle çığlık sesi duymam bir olmuştu.
"Beriiiiiillllllll!!!" Tövbe bismillah! Ne bağırıyon kadın.
"Anne!! Hoşgeldin" diye bağırdım yapmacık bir heyecanla. Gidip boynuna atladım hemen. Belki siniri geçerdi. Ama haklıydı şimdi kadın. Ev darmadağındı. Yerde 1 tane kırık, 6 tane boş sağlam bira şişesi vardı. Koktuklar hafif öne kaymıştı. Minderler yerlere dağılmıştı. Koltuğun üstü full çiğdem kabuğu ve cips kırıntısıydı. Bembeyaz halının üzerine kola dökülmüştü. Etraf darmadağındı. Annem hızla beni üzerinden itip bağırdı.
"Kız bu evin hali ne!?!? Bu bira şişeleri ne? Tek değil miydin? Kaç ayı aldın eve?"
"İstediğim sorudan başlayabilir miyim?" diye dalga geçmemle kafama terlik yemem bir olmuştu.
"Aahhh, acıdıı!"
"Sus kız. Hemen cevap ver. Ruhum sıkıştı. Bu ne dağınıklık?"
"Anne bak valla telk başıma yapmadım yaa. Hilal, Bora, Barış, Tuna, Buket, Cansu ve ben birlikte kaldık. Tek başıma yapamam zaten. O kadar da ayı değilim."
"Hee onlar geldiyse iyi. Onlara güveniyorum ben. Ayrıca sen o kadar ayısın Beril." Şaka mı yapıyosun anne. Bana değil de onlara güvenmesine mi bana ayı demesine mi alınsan bilemedim.
"Aşk olsun anne." Yalandan trip attım ona.
"Anneye trip atılmaz. Gel buraya" diyip sarıldı bana. Ama sanırım ölüyordum.
"Anne... boğuluyom... anne... ann... ölüyom... anne" Beni bırakınca hemen odama döndüm. Alarm çalıyordu. Kapattım ve banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp pijamalarımı çıkarttım ve okul kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Banyoya geri dönüp saçlarımı yapmak için maşayı fişe taktım. Rimelimi, göz kalemimi  ve frambuazlı parlatıcımı sürdüm. Saçlarıma maşayla hafif dalgalar verip omuzlarımdan aşağı düşmesine izin verdim. Aynada birkez daha kendime bakıp maşanın fişini prizden çıkardım ve banyodan çıktım. Çantama gerekli malzemeleri koydum ve aşağı indim. Annem bütün evi toplamıştı. Ben mi yavaşım yoksa o mu çok hızlı diye düşündüm. Boşverip mutfağa girdim. Kahvaltı da hazırdı. Bu kadın bi harika dostum! Masaya oturup telefonumdan WhatsAPP'a girdim. Bizim grubu açıp mesaj attım.
WhatsAPP grubu: Götelekler:)
Ben: Dün gece noldu lan?
Bora: Valla ben hatıramıyorum.
Buket: Ben de hatırlamıyom.
Hilal: Lan filmlerdeki gibi sarhoş mu olduk. Oha lan. Süper! *gülenemoji* *gözlüklüemoji*
Cansu: Mal mısın kuzum sen?
Hilal: Hee malım napçen.
Cansu: Höö mölöm nöpçön.
Hilal: *Dil çıkaran emoji*
Ben: Lan ciddileşin olum. Çıldırdı annem.
Bora: Terlik attı mı? *gülen emoji*
Ben: Attı. *Ağlayanemoji* *gülenemoji*
Bora: Oo durum vahim.
Ben: Lan Barış nerde?
Buket: Onun telefonu kırıldı. Annesi ceza olsun diye 1 hafta telefon almasına izin vermicek. Aldırtmıcak da. Ne çok konuştum la.
Ben: Yazık olmuş yaa.
Hilal: Maşşallah kanka destan yazdın *kahkahaatanemoji*
Ben: Neyse tamam. Ben gidiyom bay.
Telefonumu sessize alıp tabağımı doldurdum. Onlar hala konuşuyodur. Telefonum çalıp çalıp durmasın şimdi.
Hunharca kahvaltı yapıp banyoda dişlerimi fırçaladım. Aşağı inip çantamı aldım ve siyah Converse'lerimi giydim. Telefonumu ve kulaklığımı çantamdan çıkarıp Nirm Ender-Eksik Etek açıp yürümeye devam ettim. Evet ben de böyle bir ergendim.
"Bir kısa mesajla bitti sanırsın.
Rap vakti canım dinle yanarsın.
Bu şarkıyı o piçe dinletirsin.
Sen bir şişe biraya göt verirsin..."
Şarkıyı sessizce mırıldanarak ilerliyordum. Daha yarısına bile gelemeden sağ kulağımdaki kulaklık çıkınca sıçrayarak yanıma baktım.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin