NEW JOB

163 10 14
                                    

Yeni bir işe başlamak zorundaydım. Unniem tek çalısamıyordu. Hafta sonları çalışmalıyım. Babam para göndermiyor. Neden bilmiyorum. Neyse bir iş buldum zaten. AVM' de. Sabah 8 den aksam 7'ye kadar. Ama şu çocuk hala aklımdan çıkmıyor. Adı neydi yaa... Ah evet Jungkook. Ismi bile çok hoş. O gülüşü, gözleri. B-bir saniye ne saçmalıyorum ben heyy unutun bunları unutun!! "Unnie neden arabadan indin??" "Hyuna eve geldik." Bugün günlerden cumaydı. Yarın yeni işime başlamam gerek. Içeri girdim. Odama çıkıp şu iğrenç formalardan kurtulup rahat şeyler giydim üzerime. Sonrada lavaboya gidip makyajımı çıkardım. "Hyunaaa film izlemeye ne dersin ??" "Olur unnie." "Peki o zaman ben filmi seçerken sende mısır falan patlat." "Tamam." Hemen mutfağa geçtim. Önce mısır patlatdım. Sonra da bir sürü çerez çıkardım. Ve tabiki de kolayı unutmadım. Salona geçtim ve elimdekileri masaya yerleştirip masayı koltuğun oraya ittim. "Ne izliyoruz??" "Korku filmi Hyuna 'Gin Gwai izlicez." "Unnie en son korku filmi izlediğinde 1 hafta beraber lovaboya gitmiştik emin misin son kararın mı ??" "Hyuna unnien son zamanlar da çok değişti canım." Ben filmi izlerken uyuyakalmışım. Çığlık sesiyle ödüm koptu. Takibiki de benim salak ablacığım korkmustu. "Unnie ne yapıyorsun yaa ölüyodum." Neyse hadi kapatalım da filmi yatalım." Sıcacık yatağıma yattım. Ohh dünya varmış. Biraz telefondan instagram(ismim baekie__exo)facebook, weibo v.b şeylere baktıktan sonra alarmı kurup yattım. Sabah alarmın sesiyle uyandım. Tabiki de sıcakcık yatağimdan kalkmak istemiyordum ama ilk günden de geç kalamazdım. Hemen kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp makyaj yaptım. Sonrada üzerime siyah dizleri yırtık pantolumu ve unniemin bana hediye ettigi kazağı giydim. Aşagıya inip birşeyler hazırlayıp yedim. Giderken unnieme not bıraktım. ("Unnie ben çalımaya gidiyorum. Merak etme saat 5,6 gibi dönerim. Seni seviyorum.") Evden dışarı çıkıp durağa doğru yürümeye başladım. Sonrada minübüse bindim. Burdan orası yarım saat falan herhalde. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Zaten bir kaç tane dinledikten sonra varmıştım. Inip AVM'ye doğru ilerledim. Müdürün yanına çıkıp kendimi tanıttım. Ve hemen işimin başına koyuldum. Yemek molası verildiğinde yemeğimi hızlı yiyip biraz gözümü dinlendireyim demişken uyuyakalmışım. Biri beni uyandırana kadar herşey çok güzeldi. "Merhaba canım. Sen iş saatinde uyukluyor musun acaba ?? kim Hyuna bunu öğrendiğim iyi oldu. Seni müdürüne şikayet edeceğim." "Ş-şey ben çok ö-özur dilerim efendim. Lütfen affedin. "Anne tamam zaten uyandırdın bir daha yapmaz." "Peki şunları geçir bakalım çabuk ol." "Kredi kartıylamı yoksa nakit mi efendim??" "Nakit olsun." "Ohh bende sizi arıyordum bu elem-" "evet bizle çok güzel ilgilendi. Teşekkür ederiz." "Ama" "Olmuş bitmis bir olay anne kapatalım konuyu." Aman tanrım kalp krizi geçiyordum. O nasıl yakışıklılık yaa hemde beni korudu. Ama o annesi olan cadı yüzünden kovulabilirdim. Sanki o çocuğu bir yerden tanıyorum ama neyse. "Hyuna böyle devam et. Daha demin gelen bayan buranın elemanlarını fazla beğenmez ama seni begendiğini söyledi. Bu arada saatlar değişti. Sabah 7'de gelip öglen 3'de gidebilirsin ve bugün için zamanın doldu. Gidebilirsin. "P-peki efendim." Çantamı alıp dışarı çıktım. Taksi durdurup bindim. Çok yoruldum ve uykum var.
~Baekhyun'un Ağızından~
Annem beni abimle zar zor alışverişe getirmişti. "Baek tatlım birde buna bak buda çok güzel." "Ahh bu kadınlar alışverişten nefret eden biri için Çin işgencesi gibi. Anne ben artık çocuk değilim hem o pembe ve uzerinde de bir panda var." "Tamam o zaman bu kazağı kazağı alalım hem erkekler içim hemde kızlar içinmiş." "Anne al ve gidelim." "Benim kücük kardeşim pembeyi seviyordu hani ne oldu." "Yahh anne soyle şu oğluna benimle dalga geçmesin hem o zaman on yaşındaydım Mr. Byun..." "Ahh peki peki hadi anne alıp gidelim benimde gitmem gerekiyor zaten." "Off peki peki hadi şunları alalım o zaman bari." Kasaya geldiğimizde bir kız vardı fakat uyuyordu ve nedense çok tatlı gözüküyordu. Taki annem herşeyi bölene kadar.
Merhaba canım. Sen iş saatinde uyukluyor musun acaba ?? kim Hyuna bunu öğrendiğim iyi oldu. Seni müdürüne şikayet edeceğim."
Kiz birden lafa atladı. "Ş-şey ben çok ö-özur dilerim efendim. Lütfen affedin. "Anne tamam zaten uyandırdın bir daha yapmaz. Olmuş bitmiş bir olay anne kapatalım konuyu." "Peki şunları geçir bakalım çabuk ol." "Kredi kartıylamı yoksa nakit mi efendim??" "Nakit olsun." "Ohh bende sizi arıyordum bu elem-" biden lafa atladım. "Evet bizle çok güzel ilgilendi. Teşekkür ederiz." "Ama." "Hadi anne." Dedi abim. Müdürü kızarmı ki ? Off anne niçin böylesin...
Taksi ile gelmeseymişim keşke. Çok fazla tuttu para. Içeri girdiğim de ev çok sessizdi. İçerleri falan aradım. Ama unniem yoktu. Hemen aradım unniemi. "Unnie neredesin, neden bana haber vermeden gittin, off cidden cok merak ettim seni telefonlarıma cevap bile vermicen sandım." "Hyuna önce sakin ol ben arkadaşımdayım önemli bir konumuz var ölüm kalım meselesi gibi bişi gelemeyebilirim kapıları ve pencereleri kilitle. Seni seviyorum." "Peki haber verirsin unnie byee." "Bye" Off cidden çok endişelendim. Bide hiç bişi demeden gidiyor. Neyse bende bir duş alıp dizi izleyeyim. Duşumu alıp koltuğuma geçtim. Tabiki de korku izleyecektim. Bende the ring'i izlemeye karar verdim arkadaslarım korkunç değil desede artık izleyecek zombie filmi kalmamıştı yapacak birşey yok. Hepsini tekrardan izlicem ama önce şu filmin 1. Ve 2. Sezonunu bitirmem gerek. Hemde 1. Sezonun'da KIMBUM oynuyormuş. Kasedi takıp izlemeye başladım. Evet bazı yerleri korkunçtu fakat daha kötülerini izledim. Çoktan bitmişdi film. Herşeyi toplayıp yatağıma geçtim. Tabi önce telefonuma falan baktım. Lafı daha fazla uzatmayacağım herkese iyi geceler. Ruyanızda Jungkook'u görmeyin o benim ve o A.V.M deki çocuğu....
Sabah alarm sesiyle kaltım ilk lavaboya geçtim. Daha sonra mutfağa inip birşeyler yedim. Unniem hala yoktu. Tabiki bu saatte gelmesini beklemiyordum. Ama bir mesaj atabilirdi. Hemen çıkıp üstümü giyindim. Sonrada dişlerimi fırçalayıp makyajımı yaptım. Yola cıktım. Tam ben geldikten 1 dakika sonra minübüs geldi. Binip müzik açtım. Evet işte biraz huzur... bazıları müziğin insanı ne kadar rahatlattığını bilmiyor. A.V.M den iceri girip magazaya dogru ilerledim ve kimi gordum tahmin edin Kim SaeRon'u. Beni ziyarete gelmiş. Hemen içeri alıp birseyler ikram ettim. Tabiki de gelen müşterilerle de ilgilendim. Ama bugün o baby face çocuk ve abisi yoktu. NEDENNNN!! Kara kara düşünürken SaeRon beni dürttü. "Ben gidiyorum canım kendine iyi bak. Seni seviyorum. Araşırızzz." "Pekii byeee bende senii." Acaba bugün daha ne kadar sıkıcı geçecekti. Ahh~ biraz aksiyon lütfen. Diğer müşterilere baktıktan sonra işim bitti ve evime doğru gitmeye basladım. Bugün yürüyecektim. Telefonumu çıkartıp şarkı açtım. Kulaklığımın ikisinide takıp sesi en yükseğe aldım. Birde dondurma aldım. Hala yürüyordum ve daha çok vardı fakat ben çoktan yorulmuştum. Hemen bir su aldım ve oturdum. Bu yürüyuş iyi olacaktı. Ece vardığımda unniem evdeydi. "Hoşgeldin Hyuna." "Hoşbulduk unnie." Diyip odama çıktım. Üstümü çıkartıp küvete girdim. Gerçekten rahatlamıştım. Durulanıp üstümü giyindim. Sonrada kendime ramen yapmaya başladım. Çünkü unniem işiyle uğraşıyordu. Müdürüne aşık olmuş. Ramen kaynayana kadar bende tepsiyi kolamı falan hazırladım. O sırada unniem düşüncelerimi bölüp lafa karıştı. "Hyuna hadi dışarı da yemek yiyelim. Bugün maaşımı aldım." Neee ? Ben mi? Seninle mi ? Hayret! Hemen ramenin altını söndürdüm. "Üstümü giyineyim geliyorum unnie." "Tamam. Ben arabayı çalıştıyorum haberin olsun." Hemen gidip dar siyah bir pantolon üzerine de uzun kollu üzerinde panda olan bir kazak giydim. Sonrada eyelinerimi sürdüm ve çıktıp arabaya bindim. Unniem bizi fazlasıyla pahalı bir yere getirmişti. Hemen instagramda paylaştım. (Beni takip etmiyor musunuz ! Baekie__exo, real_._chanbaek buda unniemin)siparişimizi verdik. Sonrada unniem lafa başladı. "Okulun nasıl gidiyor bebeğim işim yüzünden seni fazla göremiyorum özür dilerim bunu düzeltcem merak etme." "Okul iyi gidiyor unnie ve sorun yok sadece beni sevmen yeterli." Yemeğimiz gelmişti. Iştahla falat nazik bir şekilde yemeye başladım. "Hyuna?" "Efendim unnie." "Sevdiğin biri var mı veya sevgilin hoşlandıgın biri?" "Hayır neden ki?" "Sordum sadece bebeğim merak ettim." Yemeğimiz bitmişti. "Unnie eve mi gidiyoruz?" "Hayır bir yere daha gitcez." Ne?! Tamam ben unniemin hakkını yemişim. Arabaya bindik ve ilerlemeye başladık. Taki Lünaparkın önünde durana kadar. Benim gözlerimin içi parlamışti. Çünkü annem ölmeden önce Haftada bir lünaparka gelip çok eğlenirdik. "Burayı seveceğini düşündüm Hyuna. Annem öldükten sonra sadece 2 kez gelebildik. Buda özrümün hediyesi olsun." "Çoookkk teşekkür ederim unnie diyip cıglık attım. Lünaparktan içeri girdik. Ilk önce korku trenine bindik. Sonra dönme dolaba. Hız trenine falan. Çok eğlenceliydi. Eve geldiğimiz de çok yorulmuştum. Üstümü çıkartıp unnieme teşekkür ettim. Saat çok geç olmuştu. "Unnie ben yatıyorum iyi geceler. "Sanadaa." Hemen gidip yatağıma yattım. Bugün çok güzel geçmişti. Bunları düşünürken uyuya kalmışım...

En sonunda yeni bölüm attım. Biliyorum kötü oldu fakat sizden de duymak istiyorum. Sizce nasıl olmuş acaba ??

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

♥MY LOVE KOOKIE'♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin