Genç bir kız 20 yaşında, 100 yıldan bu yana vampir. Şimdi ise 21. yüzyılda tıkanıp kalmış. Zaman içinde sıkışmış. Diğer insanlardan kurtulmak için ne yapacak?
NOT: Vampirimiz kalbine hançer saplandığı zaman ölmüyor. Sadece bedeni ölü kalıyor. Ruhu ise değişik yüzyıllardan başka bir vücuda geçiyor. Böylece değişik olaylar ile karşılaşıyor. Başına değişik olaylar gelip, beladan kurtulamıyor.
1946 Bosna-Hersek (2. Dünya Savaşı)
Acımasız Sırp ve Hırvat askerleri neredeyse bütün kadınları tecavüz ediyordu. Yelena kayalıkların arkasından şehri izliyordu. Bunlar insan değildi,bunlar canavarın tam kendisiydi. Tamam, kendi bazılarının gözünde bir canavar olabilirdi ama bebekleri camlardan fırlatmıyor ya da insanları öldürmüyordu -Sırplar ve Hırvartlar hariç- sadece insanları etkisi altına alıp bir kaç kere damarlarındaki kanı tadıyordu. Yelena avlanmak için geceyi bekliyordu. Şu an yapabileceği tek şey çaresizce olanları izlemekti. Gündüz vakti saldırmaya kalkarsa büyük olay yaratabilirdi ve diğer vampirlerin canını tehlikeye atmış olurdu. Çığlık sesleri, silah sesleri kafasına işlemişti Yelena'nın. Birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı ve sesleri duymamaya çalıştı.
Gözlerini açtı. Hava kararmıştı. Ne ara uyumuştu? Hiç hatırlamıyordu? Yerinden kalktı ve şehire doğru yürümeye başladı. Yelena Müslüman'dı. Sırp askerleri elbette onu da arıyorlardı ama o bir vampir olduğu için kolayca saklanabiliyordu. Birkaç kere orduya girmeyi denedi ama kabul etmediler. O da kendi kendine öldürüyordu Sırpları, hemde büyük bir zevkle...
Karanlık, dar bir sokağa girdi Yelena. Her yerde ceset ve kan vardı. Yelena gittikçe acıktığını fark ediyordu. Rastgele bir eve girdi. Sırp bir asker bulmak için dua etti. Kapıyı hızla ittirdi. İçeride 3 asker vardı. Yelena'ya saldırmak için direk silahlarına sarıldılar ama Yelena izin vermedi. En başta hepsinin kafasını kırdı ve ''Teşekkürler Tanrım!'' diyerek üçünün de zevkle kanlarını içti. Cesetlerin hepsini duvarın bir köşesine koydu ve odaların hepsini gezdi. Ev bomboştu ve baya temizdi.
Yelena dışarı çıkmak için tam arkasını dönüyordu ki solgun yüzlü bir Sırp askeri, kalbine kazık soktu. Nefes alamıyordu Yelena. En başta kalbindeki kazığa baktı. Gözleri kapkaraydı Yelena'nın. Asker çok soğuk bakıyordu yüzüne. Yelena kazığı tutmaya çalıştı ama vücudu yara olmaya başlamıştı bile. ''Neden yaptın bunu?'' diyemezdi. Bu bir savaştı ama o hayvanlar savaşın kurallarına uymuyorlardı. Yelena ayakta duramıyordu, dizlerinin bağı çözüldü. Ölmüştü artık...
Ruhu artık bedeninden çıkıyordu. Canı acıyordu. Ne kadar çığlık atsa da kimse duyamazdı onu. Kaç yıldan beri alışamamıştı bu acıya. Sanki bütün damarlarından kanını çekiyorlardı. Tamamen Yelena'nın vücudundan çıktığında Casper gibi olmuştu. Yarım dakikaya kadar gözleri kapanacak ve başka bir vücutta olacaktı. Dini, yüzü, dili yine değişecekti. Tekrar Boşnak olmayı diledi...