Bitmeyen Aşk

I. Bölüm

Naz'ın azından

Sabah kalktığımda tepemde "Abla!!!" diye bağıran birisi vardı. Bilin bakalım kim? Benim minik sincapım Ceren.

Okulun ilk günü olduğu için heyecanlıydı. Eh! Hepimiz birinci sınıfta böyleydik sonradan koyverdik. Elimi yüzümü yıkadıktan, kıyafetlerimi giydikten sonra saçlarımı yapmaya başladım. Tam o sırada Hazal aradı hem saçlarımı düzleştirip hemde onunla konuşmak zorunda kaldım.

"Efendim Hazal?"
"Heyecanlı değil misin? Sonuçta okulun ilk günü"
"Bende birinci sınıf heyecanı yok güzelim." bunu derken sırıtmaya başlamıştım. Hazal asla uslu uslu oturan insanlardan olmamıştı. Nerede bir olay var, hoop! Hazal hanım hemen orada.
"Ay sus artık! Ben kapatıyorum bayss" suratıma kapanan telefonla birlikte gülümseyip aynanın karşısına geçtim.Hoş bir görüntüye sahip olduğuma karar verince sonra çantamı alıp servisi beklemeye başladım.

Sonunda meşhur Karayel Akademisine vardıktan sonra bahçede ilk dikkatimi çeken şey Nazlının bankda tek başına oturmasıydı. Aklıma gelen şeytani düşünceyle sırıtıp yanına doğru ilerledim. Saçlarının üzerinden ensesine vurup yanına oturdun.

"Naber la keko?"

"İyi la keko sen?" Nazlıyla konuşurken hep birbirimize keko derdik, neden bilmiyorum.

"İyi, kanka Hazalla Egeyi basalım mı?"

"Hazal fena haşlar kanka"

"Hep o mu enerjik olucak? Azcık koşarız olur biter" Nazlı kafasını sallayınca yanlarına ilerledik. Nazlıya aramız Hazal ve Su'ya göre daha iyiydi. Kardeşim diyebilirim Nazlı için.

Yanlarına ulaştığımızda Hazalın kulağına eğilip bağırdım.

"Ananı si-. Pardon aşkım" Şu kızın Egenin yanındaki hallerine bayılıyordum. İyilik meleği haline gelip sesini çıkartmıyordu. Eh! Aşk sonuçta.

"Canım arkadaşım hiç yakışıyor mu ağzına öyle şeyler?" dedim yanına otururken. Oturduğum anda Hazal bacağımı cimcikledi. Bacağımı ovuşturup ona kötü kötü baktım. O da sırıtıp Ege'ciğine sırnaştı.

Bir kaç dakika sonra Su okulun bahçesinde belirince el sallayarak yanımıza çağırdım. Tatlı bir sohbet varken gözlerim okulun kapısına takıldı. Sinirle soludum. Onun burada ne işi vardı?