"Hayatımda bu kadar güzel bir kahve içtiğimi hatırlamıyorum." diye kıkırdadım. Arkadaşlarımda sokağın köşesindeki küçük kahveye gelip otururduk. Belki abartıyorum, ama bence şehrin en güzel içecekleri burada yapılıyor.
Ece ve Melis çok abarrtığımı düşünüyor. Ama bu kafeyi rüyamda bile görmüştüm.
Ece, biraz erkek kılıklı. Zar zor etek giyer ve saçını asla açmaz. Her zaman toplu olacak illa.
Melis ise makyaj delisi. Hatta youtube da kanalı var. Modayı çok takip eder. Yeni çıkan kıyafetleri hemen alır.
Ece ile bu sene hukuk fakültesinden mezun olduk. Aslında ikimiz de tıp istiyorduk ama puanımız yetmedi. Ben kaderimi kabullenip direk okula başladım. Ama Ece tekrar sınava girdi ve tekrar kazanamadı.
Melis ise bize yabancı diller fakültesini kazandı ingilizcesi çok iyi tercim-tercümanlık istiyor. O da benim gibi kahve bağımlısı.
Biliyorum gerçekler acıdır. Aramızda sadece Melis'in sevgilisi var. O da çalıştığı kurumun tercümanlarından biri. Bize her zaman türkiyeden kaçıp yurt dışında çoluk çocuklu bir aile kuracağını söyler. Ne kadar doğru bilemem.
Gel gelelim bana ve ilk aşklarıma. Ben çocukken şu anki kafe bir parktı. Burada Melis ile oyunlar oynardık. Ece ile üniversitede tanıştık. O yüzden Melis ile çok uzun bir geçmişim var denebilir.
Rüyamda buna benzer bir kafede çok yakışıklı biriyle tanışıyordum. Ama adı üzerinde sadece rüya.
Ve o rüyayı görür görmez bu kafe evim gibi olmuştu. Her gün gelir oturur ve o çocuğu beklerdim. Ama kader bu, gelmezdi.
Bir sevgilimin olmasını istediğimden değil. Mutlu olmaktandı benimkisi. Zaman ne gösterir bilemem tabi.
Arkadaşlarımla basit bir günümüzün özetini geçeyim sizlere.
Sabah 7 gibi kalkıp, 8 de üniversite kampüsünde olmamız gerekir ki derslere imza atabilelim.
Acı gerçek hiç birimizin arabası dahi yok. Bu yüzden ömrümüz otobüslerde geçiyor. Bundan şikayetçi olan tek kişi Ece.
Bence paranoyak, çünkü bize otobüste birilerinin ona sarkıp durduğunu söylüyor. Buna inanıyor muyum? Hayır.
Her neyse öğle arası kafelerden birinde oturup yemek yeriz ve yakışıklı erkekleri keseriz. Ben bazılarıyla flörtleşerim. Hatta boş sınıflarda birisiyle yiyişmiştim de. Ama bu gerçekten onu sevdiğimi göstermiyor.
Ege çok tatlı bir çocuk. Ege ile 7 yaşından beri arkadaşız. Ve ilk öpüşmem onunlaydı galiba 14 yaşındaydım. 17 yaşımdada birlikte sinema izlemeye gitmiş, tuvalette çok hoş şeyler yapmıştık.
Ama içinden bir ses bunların hiç birini değil de rüyamdaki çocuğu sevdiğimi söylüyor. Ece hala bakire. Yani ben öyle sanıyorum. Çünkü bize aşk hayatını söylemiyor. Ve evet ben bekaretimi Ege'ye vermiştim. Bu en büyük hatam bence.
Melis ise beraketini tek birine vermiş hayatındada bir tek onunla yatmıştı.
Neyse bu konu sıktı.
Geçen çarşamba günü Ege ile bu kafeye gitmiştik ve bana taşınacaklarını söyledi. İçimden sevinsem de duşımdan üzgün numarası yaptım.
"Ah öyle mi çok üzüldüm."
"Cidden annemlerle ilgili bir aorun benimle alakası ypk çün...-" diyecekti ama onu dinlemiyordum.
Rüyamdaki çocuk... O buradaydı, burada kafede, köşedeki kafede. Ve bana bakıyordu. Ben de ona...
----------------------------------------------
Hayallerinin peşinden koşunca olacağına inanır mısınız? Ben inanıyorum.
Selam gençlik!!
İlk bölümle karşınızdayım. Umarım güzel olmuştur. Seviliyorsunuz takipte kalın *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köşedeki Kafe
General Fictionİnci, 19 yaşında güzel bir kız. Hayatının aşkını sokağın köşesindeki kafede bulacağından bir haber yudumluyordu kahvesini...