Bölüm 1

8 0 0
                                    

24.10.1998

Sonbahar günü güneşin ilk ışıkları doğuyordu körfez hastanesine . Bir genç kızın çığlıkları dolduruyordu boş koridorları bir miniği dünyaya getirmek için çırpınışları ,çığlıkları dile getiriyordu acısını şeymanın o daha 19 yaşında anne olucaktı bir bebeği sevdiği adamdan bir parçası ...
Dayanamaz hale gelmişti artık ertan karısının çığlıklarına dayanamıyordu aslında oda odadaydı fakat çiçeğim diye sevdiği kadının canı yanışını görünce hemşirelere dalıcak hale gelmiş ve onu dışarı atmışlardı birden çıglıklar kesildi hastane koridoru sessizliğe büründü bir bebek sesi ağlayan bir bebek işte bu ertanın tekrar doğumhane ye girmesi için bir sebepti hızla koştu ...Bebeğin kesilen nefesi şeymanın feryatları gidemezdi küçük kızı daha kokusunu çekmemişti kızının öpmemişti ilk adımlarını görmemişti ölemezdi o daha doğmadan herşeyi düzelmişti küçük kızının sayesinde okulunu yüksek lisansla bitirdiği gün öğrenmişti bebeğinin olucağını ertan onun gözlerindeki parıltı hala gözlerinin önündeydi ve şimdi gelmeden gidiyordu bebeği ondan dayanamadı genç kadının vicudu bu kadar acıya dayanamazdı sonrası ise koca bir karanlık...

2 Saat Sonra

Genç adam oturmuş çiçeğinin uyanmasını bekliyordu bugün yaşadığı acılar ona fazla gelmişti ve dayanamamıştı kaldıramamıştı küçük bedeni bu kadar heycanı ve acıyı bağırmak istiyordu ama sadece dilinden intihar eder olmuştu kelimeler istemeden söyleniyordu homurdanmaya başlamıştı bile hadi ama hayatın onunla derdi neydi herşey düzelmiş derken birde sevdigi kadından olucaktı yanında bir kıpırdama hissedince kafasını kaldırdı genç adam çiçeğine baktı uzun kirpiklerini açmaya çalışıyordu çok bitkindi ten rengi beyaza dönmüştü , kırmızı dudakları pembeleşmiş yanaklarını görünce anladı üşüyordu çiçeği uzandı ve üzerini iyice örttü genç adam o sıra yeşil gözlerini açtı şeyma ufak bir tebessüm sundu genç adama

"O nerde erkan" dedi kırılgan çiçeği sustu genç adam çünkü bilmiyordu oda biran aklından çıkmıştı bebeği kendine kızıyordu bu kadın ne yapmıştı ona nasıl unuturdu bebğini kapıdan bir gıcırtı sesi geldi ve beyaz önlüklü bir kadın içeri girdi 35-38 yaş arasında sarı saçları mavi gözleri ile oldukça hoş bir kadındı . Başını çiçeğine çevirdi o yeşil gözlerindeki umut parıltılarını korkusu gölgeliyordu adeta

"Bebeğinizin kalbi durmuştu minik bedeni şuan hayatta fakat .." Sustu kadın neden susuyorduki bişey söylemeliydi ne olmuştu bebeğine şeymanın

"Konuşu u u n lütfen " dedi şeyma sesi değil heryeri titriyordu karanlık noktalar görmeye başlamıştı yine kadın tekrardan konuştu "Bebeğiniz kalp hastası diğer bebekler gibi değilde o hayata 1-0 geride başladı ikinizde çok gençsiniz bu yüzden sizi uyarmalıyım ona dikkat edin ufacık bedeni bu cezayı çekerken heranında yanın olmaya çalışın " ve doktor sustu arkasını döndü ve gitti kafasını sola cevirdi şeyma sol yanı yanıyordu sökmüşlerdi sonra kalbini ellerini sıkılınca kocasına döndü şeyma onlar üniversitede tanışmışlardı kavga etmişlerdi her seferinde o zamanları hatırlayınca burukça gülümsedi güzel kadın bebeğini istedi yanında büyüsün bunları ona anlatsın ertan itiraz etsin sonra kaşlarını çatsın evet bunların hepsini yapıcaktı o güçlü bir kadındı neleri aşmıştı o hayat ona zorluk veriyorsa bunu yapıcaktı bu engelide aşıcaktı kızı iyileşicekti iyleşmese bile eksik kalmicaktı.

24.10.2015

"Annee nerdesin gönlümün çiçeği " koca evin boş koridorlarında koşuyordu derin annesini bulmalıydı önce o sırada babasının sesi doldurdu boş koridoru " Derin sana kaç defa dicem annene çiçek deme hakkı bir tek benim diye huysuzca kıpırdandı genç kız birde dudaklarını büzdü işte ertanın bütün yalan siniri uçtu gitti kucağına aldı kızını cok büyümüştü döndürmeye başladı kızı fakat şeymanın sesini duydu "Ertan kızı yere indir hemen biryerlerini kırcaksın bende bu tavayı kafanda kırıcam görüceksin " kahkaları doldurdu koridaru mutluydular en azından yan yanayken ertanın şirketi batmak üzereydi ama kurtarmalıydı şirketini Sayan Holding 'i kendi yaratmıştı yoktan var etmiş her köşesinde çalışmıştı şimdi dünya markalarından biriydi sayan holding ama düşmanlarıda çoktu ertan herşeye rağmen ayaktaydı fakat son zamanalrda girdikleri işlerde buyuk bir açık çıkmıştı kasada ve bu açığı kapatmalıydılar . Şeyma mimardı evde yapardı işlerini fakat son zamanlarda aldığı tehdid mektuplerını aklından çıkaramıyordu ertana söylemiyorduda söylese hiddetlenicek deliricekti belkide bu yüzden susuyordu genç kadın derin küçük kızına tutunuyordu her seferinde kalp hapları kullanıyordu derin tasarımcılık okıcaktı Canından cok sevdiği 4 dostu vardı kerem miray duru ve eren çocuklukları beraber geçmişti aslında üç kez kaçırılmıştı derin o yüzden kollarında çizikler vardı belli olmuyolardı artık ama hala baktıkça koluna burukça gülümserdikapının melodik sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı derin. Kapıda pembe eteği beyaz korse ve babetleriyle ışıl ışıl bir duru gördü bu kız gerçekten giyinmeyi biliyordu arkasından siyah kot ve kırmızı t shirt le bir kerem miray mavi kısa bir elbise giymişti eren ise siyah bir kot mavi bir gömlek giymişti "Bekleyin fıstıklarım ben üstümü değişip geliyorum " hepsinin yanağına bir öpücük kondurdum ve odama doğru koşmaya başladım . Kırmızı bir şort siyah bir üst geçirdim üstüme şimdi hazırdım bugun okulun açılışı için parti vardı oraya gdicektik ama kerem hiçbir zaman spor giyiminden ödün vermezdi  şuanda olduğu gibi Yaklaşık 20 dakika sonra parti olucak salondaydık mavi bar ismini sevmiştim içeri girdiğimizde gözler bize döndü daha doğrusu arkamızkadi bir noktaya sabitlenmişti Arda gelmişti anlaşılan o siyah yada beyaz değildi arda griydi kibar olduğu kadar kaba bir yapısı vardı ama o ve arkadaşları okulun gözdesi haline gelmişlerdi insanları anlamıyorum birinin dış görünüşü yüzünden sevemezsiniz kalbiniz yokmu sizin homurdanmaya başlamıştım gene kerem bana dönüp gür bir kahkaha attı "Hadi ama derin yine mi homurdanıcaksın cidden huysuzlaştın prenses " ona tebessüm ettim arkamda bir homurdanma daha duydum arda . Bir masa bulup oturmuştuk bile ve hepimiz kahkalarla gülüyorduk adeta ama benim arada sıkışan kalbimi saymazsak herşey iyidi az önce bir travesti gelmiş ve ereni zorla götürmeye kalkmıştı duru buna sinirlenmiş travestiyi dövcek hale gelmiş ve üstüne atlamıştı pembe mini eteği biraz açılıncada eren onu adamın gerçe adam demeye bin şahit lazımdıda neyse üstünden çekip azarlamıştı kapının önünden geçen siyah gölge dikkatimi çekti hayır burda olmazdı o uçurumun ucuna gelmek istemiyorum tekrardan acılar yaşamak istemiyorum jilet görmek istemiyorum vicudum titremeye başlamıştı bile hay ben böyle işin kalbin tekliyordu burdaydılar gelmişlerdi yine gelmişlerdi beni istiyolardı dimi yine beni alıcaklardı kerem bana döndü mavi gözleri endişe ile parladı "Derinim iyi msin prenses ne gördün söyle hadi " bir yandanda beni sarsıyordu gözlerim ilerdeki kehribar rengi gözlere kitlendi ne müziğin sesini duyuyordum nede keremin beni sarmasını hissediyordum zaman durmuştu dünya susmuştu kehribar ve yeşil gözler dans eder gibi kitlenmişlerdi birbirlerine ve ikisininde kafasını çeviricek güçleri yoktu gri ...

Kerem beni kucaklamasıyla zaman tekrar akmaya başladı kulaklarımı çınlatan müzik tekrardan duyuldu yankılandı beynimde ne oluyordu gölgeler burdaydı korktuğum gölgeler kerem beni sarmış ve arkasından miray geliyordu barın arka bahçesine çıktık "Prenses noluyo sen beni delirtmmeyemi çalışıyosun sana sesleniyorum duymuyosun bile derin ulaşamıyorum sana ne yapmaya çalışıyorsun amacın ne beni korkudan öldürmek mi ?!!! Yoruyorsun bizi derin duydu mu ben senin için endişelenmekten yoruldum konuşsana nden susuyorsun söylesene benimle derdin ne bize bu korkuları yaşatmaktan vazgeç anladın mı beni !!!" kerem hala bağırıyordu istemden olmuştu miraya baktım başını eğmiş sadece olucakları bekliyodu gözlerime halay kırıklığının en koyu tonunu yerleştirdim "Canımı yakıyorsun kerem söylediklerin canımı yakıyor gölgeler gördüm burdalar benim için burdaydılar ben sizi endişelendirmek istemedim sadece korkuyorum lanet olası duydun mu !!!" Kerem pişmandı buna emindim ama onu dinlemicektim "Beyaz.." duydugum son ses buydu çünkü artık bedenim karanlığa çekilmmişti bacaklarım bu yükü kaldıramamıştı gölgelere mahkum kalmıştım ...













Sessiz kalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin