BALON

telefonsuz

Siyah çelik bir kapının önünde heyecanla bekliyorum. İçeri girmeden önce son kez üstümü kontrol edeyim. Şimdi zile basıyorum. Ohaa zile bastığım an kapı açılmaya başladı. Kısa boylu iğrenç ince bıyıklı bir adam çıktı karşımda dikiliyor.

' Senem Deniz Ejder hoş geldiniz. Senem'imi kullanalım yoksa Deniz'i mi?'

'benim geldiğimi bilmeniz ve bu balonlar beni çok şaşırttı açıkçası. Senem daha iyi.'

İçimdeki korku beynimi uyuşturmuş olmalı, buradan koşarak kaçmak istiyorum. Yazmayı bıraksam belki buna dayanamayabilirim. Şuan bunu kimse okumuyor olduğu halde tek yapabildiğim yazarak sakinleşmek.

' içeri girmeden önce sana vereceğim poşetin içine, telefon, cüzdan, cağrı cihazı tablet ne varsa koyup bana vermeni istiyorum. Bu arada gönderdiğin cv deki resminden tanıdım korkmana gerek yok'

'poşete telefonumu koymasam olmaz mı, ben nomofobikim yani telefonsuz duramam. '

'maalesef olmaz. Girmek istiyorsanız telefonunuzu poşete koymak zorundasınız, eşyalarınıza dokunulmayacak, hepimizin güvenliği için'

Şeffaf zip kilitli poşetin içine üzerimdekileri atıyorum. Telefonum kaldı. Son kelimemi yazıp telefonumu içine atacağım şimdi. Adamı tekrar gözden geçiriyorum. Bakışlarımdan sıkılmış gibi gözlerini yukarıda bir iki tur attırıyor. Görüşmek üzere...

a