"Hey! Soarin!"
Pinkie, Soarin'e seslendiğinde Fluttershy başını eğdi. Ağlamak istiyordu. Dash'i sevdiğinden beri ağlamak istiyordu. İnsanların garipseyeceğini bildiği halde onu sevdiğinden dolayı ağlamak istiyordu.
En kötüsü ise:"Merhaba Fluttershy! Bugün yine çok utangaç görünüyorsun. Ha bir de Pinkie turtam nerede?" buydu.
Soarin ona karşı hep çok iyiydi. Bir kaç saat geçtiğinde ise daha da beterdi. Herkes gülüşürken o bir kenardaydı. Herkes eğlenirken o köşeye sinmiş onları izliyordu. Dash ise arada ona bakarak gülümsüyor ve geri konuşmasına dönüyordu.
Fluttershy yavaşça kalktı ve lavaboya ilerledi. Kapıyı açıp içeri girdiğinde aynanın önüne geçti ve yüzündeki saçı çekerek kendini inceledi."Fluttershy!"
Arkasından gelen sesle sıçrayarak o tarafa döndü. Soarin bütün ciddiyetle arkasında bekliyordu.
"E-efendim?"
"Ben umm aslında ah neyse! Bak Dash'i sevdiğini biliyorum."
Flutter şaşkınlıkla ona baktığında devam etti.
"İşin aslı biz sevgili değiliz ve o beni partiye senin için davet etti."
"UZAK DUR!"
İkisi de o tarafa döndüğünde Dash sinirle Soarin'e ilerledi.
"Ona açıklamayacağını söylemiştin!"
"Kendine iyi bak Fluttershy."
Soarin aldırmadan kapıdan çıktı ve Flutter, Dash'e döndü. Elini saçına atarak hafifçe kaşıdı. Uzatmanın manâsı yoktu.
"B-ben seni seviyorum Dash."
Rainbow Dash anlamlı bir şekilde ona baktı.
Aslında ona bir sebep söyleyebilirdi...
Ona üzgün olduğunu söyleyebilirdi...
Ona, onu sevmediğini söyleyebilirdi.
Ama söylemedi
Çünkü o konuşmasada ikisi de biliyordu ki;
Dash, O'nu seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Give Me A Reason[FlutterDash]
FanfictionOna bir sebep söyleyebilirdi... Ona üzgün olduğunu söyleyebilirdi... Ona, onu sevmediğini söyleyebilirdi. Ama söylemedi Çünkü o konuşmasada ikisi de biliyordu ki; Dash, O'nu seviyordu. ©Tüm Hakları Saklıdır [Wattpad'deki ilk FlutterDash türkçe fanfi...