80'li yılların ortalarında, dünya uyuşturucu piyasasının yüzde seksenini ele geçiren Escobar, aynı zamanda ülkede yoksullara yardım elini uzatan, Medellin şehrindeki kiliseleri yaptırmasıyla tanınan bir halk kahramanı rolüne soyundu. Kimilerine göre o gerçek bir "Robin Hood" idi.
1991 senesine gelindiğinde, Kolombiya'nın başkenti dünyanın suç merkezi haline gelmiş, sadece o sene içinde şehirde 7081 cinayet işlenmişti. Amerikan yönetiminin
giderek artan baskılarına dayanamayan Kolombiya hükümeti, Escobar'ı Amerika'ya iade etmeden cezalandırmanın yolunu buldu. Kendisinin inşa ettiği, içinde yüzme havuzu, spor salonu ve hatta futbol sahası olan "La Catedral" adını verip kendi zevkine göre düzenlediği hapishanede cezasını çekecekti. Ancak Escobar, örgütünü hapishaneden idare etmeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyuşturucu Tanrısı Pablo Escobar
No Ficción"Tüm büyük imparatorluklar kan ve ateş üzerine kurulmuştur...” Pablo Emilio Escobar