Elime aldığım çerez tabağımla kanepeye ilerlerken ev telefonunun çaldığını fark ettim hiç hoşnut olmadığım yürüyüşümle yürüdüm ve telefonu avucuma aldım ve arayan kişinin belli olmayışına sinirlendiğimi fark ettim.
"Efendim?"
"Merhaba Harry, ben Clara sadece Des'in evde olup olmadığını sormak için aramıştım. O evde mi?"
Telefonu kulağımdan uzaklaştırırken onun tiz ve kulak tırmalayıcı sesini hiç özlemediğimi fark ettim ve bir an önce cevap verebilmek için telefonu tekrar kulağıma götürdüm.
"Hayır, o evde değil."
"Ahh, peki eve döndüğünde ona ofiste işlerin hiç iyi gitmediğini ve yeni bir cinayet vakasının olduğunu söylemeni istiyorum. Hoşçakal."
Telefonu kapattığımda kapıdan anahtar sesinin geldiğini duydum ve kapının açılmasını bekledim. Gelen tabii ki de babamdı. Yaklaşık üç yıldan beri bu kapıdan giren dört kişi vardı; ben, Gemma, babam ve onun annemin yerine gördüğü Clara'sı. Tanrım bu çok kötü hissettiriyor.
"Hey, adamım nasılsın?"
"Bir dakika önce Clara ile konuşmuş kadar kötü, peki ya sen?"
"Harry, bunu konuşmuştuk. Artık büyümelisin ve daha anlayışlı olmalısın."
"Ahh hadi ama, yine bana onu sevmem konusunda tavsiye vermeyeceksin değil mi? Her neyse. Ofise gitmeni istiyor, yeni bir olay varmış."
"Pekala."
Standart hızdaki adımlarla odasına doğru yürürken onun evde kalma süresinin azlığını aklımdan geçiriyordum. Haftada iki gün, hayır hayır bir diyecektim. Aslında pek sıkıntı yaptığım bir konu değil. Gemma ile yaşamak daha çok tercih ettiğim bir seçenek. Sahi Gemma neredeydi? Bunu düşünmeme engel olan ses babama aitti.
"Harry ben çıkıyorum. Ne zaman döneceğim hakkında bir fikrim olamayacağını tahmin edebiliyorsun değil mi koca adam. Seni seviyorum ve Gemma'yı da. Görüşürüz.
"Görüşürüz."
Evde tek kalmış olamnın rahatlığıyla televizyonu açtım ve kanalları hızlıca zapladım...
Uyandığımda Gemma eve çoktan gelmiş olacaktı ki mutfaktan enfes kokular geliyordu. Sendelenerek mutfağa doğru yürüdüm ve tahminlerimin doğru çıktığını fark ettim.
"Günaydın mı demeliyim uykucu Harry?"
"Ahh evet, öyle diyebilirsin."
"Bana uyar masa birkaç dakikaya hazır olur."
Elime aldığım bageti domates sosuna batırdığımın farkına vardı ve elime vurdu...
***
"Bir blok ötedeki eve taşınan yakışıklı çocuğu gördün mü, Tanrım çok muhteşem."
"Hayır görmedim, benim yakışıklı bir erkeğim var zaten Gemma bunu biliyorsun."
"Evet Harry bunu biliyorum, senin için değil kendim için söylüyorum zaten. Gözleri mavi, boyu orta'dan biraz uzun ve fiziği çok güzel özellikle giydiği dar pantolonundan kaynaklanan belirgin hatları. Tanrım..."
"Gemma sakin ol ve yemeğin boğazından aşağıya inmesine izin ver."
"Asıl haber ise dedektif olması, babamla çalışacak Harry düşünsene yakınlarımızda olacak."
"Gemma!"
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hangover
Historical FictionZamanının en ünlü dedektiflerinden olan Louis Tomlinson ve onun iş ortağı olan Des Styles'ın oğlu olan Harry Styles arasında geçen gizem ve gerilim dolu maceraya hazırlanın. 85 yılında hayatının en güzel kararını alarak ülkenin en sessiz ve en ücra...