Bölüm 2

36 4 0
                                    

"Korkuyorum Lottie, ya kabul etmezlerse. Biliyorsun bu en önemlisi, eğer bu işi alırsam kariyerimin zirvesine tırmanmış olacağım."

Ofis merdivenlerinden yavaş adımlarla çıkarken heyecanımı bastırmaya çalışan Lottie'nin elinden sıkıca tuttum. Bana güç veriyordu. Bu korkaklığımdan kaynaklanmıyordu aksine hiç korkmuyordum. Yalnızca iyi hissetmek istiyordum.

"Louis, sen en iyisisin. Unutma adını nerdeyse dünya biliyor. Herkes seninle çalışmak istiyor. Bir dedektif olduğunu unutma. Cesur olduğunu kanıtla onlara."

"Seni seviyorum Lottie."

Odanın önüne geldiğimde beni bekleyen Des Styles'ı fark ettim. O muhteşem bir geçmişe sahip. Adı heryerden biliniyor. Onunla çalışma fırsatımı kaçıramazdım. Elini tuttuğum Lottie'ye döndüm. Elini bıraktım ve bana şans dilemesini istedim.

"Bende seni seviyorum Louis. İyi şanslar."

***

"Sadece sütlü çay."

İkram konusunda fazla iyilerdi. Masanın üzeri benim için fazla kalabalıktı. Kendimi aşağılamak gibi birşey değil bu. Bu sadece onlarında benimle çalışmak istemelerinin bir göstergesi.

"Ahh, merhaba Bay Tomlinson. Sizi görmek bir şeref, çok heycanlı olduğunuzu görüyorum. Yanlış görmüyorum değil mi? Konuyu fazla dağıtmak istemiyorum koşullarımız bu defterde yazıyor. Kabul etmenizi umuyoruz."

Elimi uzatarak masanın üzerindeki defteri aldım. Hiç bir şartın işime, çalışmama engel olabileceğini düşünmüyordum. Hızlıca maddeleri gözden geçirdim. Kabul etmemek için bir sebep yoktu.

"Kalem?"

"Buyrun."

Uzattığı kalemi aldım ve imza yerine doğru gözlerimi kaydırdım. Fazla heyecan vericiydi. Titreyen ellerimi geri planda tutarak bu işi istediğimi hatırladım ve imzamı attım.

"Artık bizdensin Louis Tomlinson. Çevreyi sorun etme buraya alışacaksın..."

Sözünü bölerek lafına atladım.

"Afedersiniz Bay Styles, buraları bildiğim pek söylenemez. Biraz süreye ihtiyacım var."

"Bunu sorun etmeyin Tomlinson. Size çok iyi bir teklifim var. Oğlum Harry. Bu şehri çok iyi biliyor. Bir yardımcıya ihtiyacın olabileceğini düşündüm ve bu teklifi sana sunuyorum."

"Ahh tabii ki de bunu isterim tüm arkadaşlarımı bırakmak zorunda kaldım. Bu iyi olur."

Uzattığı elini sıktım ve bir kaç defa aşağı yukarı salladığımız sırada fazla uzadığını farketmiş olacaktı ki elimi sallamayı bıraktı ve tebessüm etti.

"Yakında görüşürüz, birkaç saat kadar yakında. Asistanlarımdan biri kapıda bekliyor olacak. Size kiraladığım daireyi beğendiğinizi umuyorum."

"Ahh, buna hiç gerek yoktu..."

"Buna gerek vardı Tomlinson, bunu umursama. Görüşeceğimizi umuyorum."

***

Oda dan çıkarken Lotiie'nin sıkılmış olduğunu ifadesinden anladım. Benim geldiğimi gördüğünde ise sıkılmış ifadesinden eser kalmamıştı. Yanına doğru yürüdüm ve ona sarıldım.

"Bu iş tamamdır Lottie."

"Bunu biliyordum Louis, sana güveniyordum sen en iyisisin."

Yanımıza gelen uzun boylu ve iri vücutlu adam onu takip etmemizi söyledi. Bizde dediğini yaptık ve arabaya binene kadar onu takip ettik. Gideceğimiz evi biliyorudum ama arabayla gitmek daha farklıydı, dün görmüştüm evi ve fazla ihtişamlıydı. Bu gizemli şehri merak ediyordum. Yorgun olan Lottie omzumda uyurken arabanın camından dışarıyı seyrettim.

Araba durduğunda geldiğimiz yerin güzelliği tekrardan gözlerimi büyüledi. Evler boy sıralarına göre dizilmiş, bahçeler temizlenmiş, etrafta kelebekler uçuyordu. Lottie hareket edince düşüncelerimi terk ettim ve arabadan çıkmak için hareketlendim.

"Burası sizin eviniz Bay Tomlinson. İyi bir gün geçirin. Hoşçakalın."

"Teşekkürler. Size de iyi bir gün diliyorum."

Uzattığı anahtarları ve arabadaki bavullarımızı aldım. Yan tarafımızdaki evden iki kişi geliyordu. Bunlar Des'in kızı ve oğlu olmalılardı. Çok düzenli görünüyorlardı. Yanımıza geldiklerinde çok garip hissetmiştim. Annesiz kalmış bir çocuk gibi gerçi o durumda olmadığım söylenemezdi....

"Merhaba." Dedi adının Gemma olduğunu söyleyen kız ve Lottie'nin yanına geçti.

"Merhaba Gemma, ben Tomlinson. Louis Tomlinson. Bu da kardeşim Lottie."

"Merhaba Louis. Harry'le tanış.." Eliyle işaret ettiği tarafa döndüm de Harry'i gördüm. Tuhaf bir tarzı vardı. Saçları bir erkek için fazla bakımlıydı. Dönemine göre fazla uzun ve fazla dalgalıydı. Gemma ile birbirlerine çok benziyorlardı. Gülümsemesine karşılık güldüm. Yanıma geldiğinde ona doğru bir adım attım ve uzattığı elini sıktım.

"Merhaba Tomlinson, hoşgeldiniz."

Sesi çok etkiliydi. Tonu ince ve kalın arasındaydı...

"Merhaba, Harry."

****






HangoverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin