Arkadaşlar multimedia da Ege var Adelin yeni ev arkadaşı yeni bölüm kısa zamanda geldi ama bi an ilham geldi umarım beğenirsiniz..
Bu gürültü de ne böyle ne oluyo lan orda. Normal insanlar olsa kaçar gider ama ben sesin geldi çıkmaz sokağa doğru koşmaya başladım yaklaştıkça sesler netleşmeye başladı birini dövüyorlar sanırım bir ağlama sesi ve 'ibne' 'piç' bağışları dışında bi ses yok.
-Ne oluyo lan orda
'offf Adel salak mısın sen dört tane taş meteor çocuğu dövüyorlar altı üstü kaç hemen küçücük bi şeysin zaten neyine güveniyosun ' tabiki iç sesimi dinlemedim ve onlara doğru ilerledim.
-Utanmıyo musunuz dört insan yarması birleşip adam dövmeye
Herkes şok olmuş bana bakarken ben yerdeki çocuğun kolunun altına girip kaldırmaya çalışıyodum. Tam bi tanesi üzerime doğru gelirken deri ceketli olan eliyle işaret yapıp onu durdurdu. Hiç birinin yüzüne bakmamıştım ama o hareketten sonra kafamı kaldırıp deri ceketliye baktım. Yeşil gözler keskin yüz hatları aslında o kadar da iri değilmiş ama boyu uzun ve omuzları biraz geniş. Onun da bana baktığını far edince haşat ettikleri çocuğu sürükleyerek sokaktan çıkardım.
-İyi misin?
Suratı mahvolmuş bu soruyu sormam çok saçma az önce dayak yiyen insan ne kadar iyi olabilir ki
-İyi-yim.
Zorlukla konuşuyodu en iyisi gidicek yeri var mı diye sormak onu burda bırakıcak kadar vicdansız değilim hastaneye gidicek kadar kötü değil zaten.
-İstersen hastaneye götürebilirim?
-Ha - yır iste-miyorum.
-Evine gitmene yardım edebilirim
-Gidicek bi yerim yok.
Boş boş çocuğun önünde diz çöküp incelemeye başladım.Anlaşılan iş başa düştü. Ayağa kalkıp kolunun altına girip onu da kaldırdım.
-Nereye?
-Bana gidelim yüzüne pansuman yapıp sonra kalıcak yer ayarlarız önce olanları anlatacaksın tabi.
Gülümseyip kafasıyla onayladı.
-Evim yakın yürüyebilicek misin?
Yine kafasıyla onayladı sadece. Apartmanın kapısına gelince cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım tekrar kolunun altına girip asansörün kapısına doğru yürümesine yardım ettim. Asansöre binip dördüncü kata çıktık inip evin kapısını açtım ve salona doğru yürütüp koltuğa oturttum sonra dönüp kapıyı kapatıp ilk yardım çantasını alıp salona geri döndüm. Karşısına geçip pansımanını yapmaya başladım.
-Dudağın çok kötü baya haşat etmişler seni.
Sustu sadece boş boş bakıyodu pansumanı bitince çantayı kenarı koyup yanına oturdum.
-İyi misin?
-Ben çok teşekkür ederim.
-Onları şikayet etmelisin.
-Hayır olmaz.
-Neden? Dövdüler seni belki daha kötü hale getiriceklerdi.
-Onlar benim arkadaşım.
Gözlerimi kocaman açıp mal mal çocuğa bakmaya başladım.
-Nasıl arkadaşlık bu böyle beni seviyolardı de tam olsun.
Gülüp:
- Hayır gay olduğumu öğrenince benimle dalga geçtiler ben de onların hatalarını yüzlerine vurunca onlarda bana vurdular.
Ben şuan yanlışlıkla yavrusunu yemiş orangutan gibi karşımdaki tatlı çocuğun suratına bakıyorum.
-Hey iyi misin hey...
-İyiyim bu arada ben Adel.
Elini uzattı ve:
-Ben de Ege, dedi.
Elini sıktım ve öyle yüzünü baktım.
'Hayatıma hoş geldin Ege'
