Eve dönüş yolunda arkamdan sesleniyordu biri.Ama öyle zarif bir ses tonu vardı ki bir an donup kalmıştım.Birkaç saniye boyunca sessiz ve hareketsiz sadece dinlemek istedim.Tekrar seslendi Esila diye fısıltı misali daha sessiz ve kırılgan biçimde.Kaptırdım kendimi sesindeki o ahenge."Meğer benim adım ne kadar da güzelmiş böyle"demiştim kendi kendime.Seslenen Yağız olduğundan böyle hissetmişim galiba.Neyse saadete gelelim allem kallem edip numaramı istemişti benden.O an avuçlarıma aldığım saf yüreğim atmaya çalışırken,ben çoktan unutmuştum onun için söylenen onca kötü sözü.Bir kulağımdan girip öbüründen çıkmışlardı,haber bile vermeden.Ben sizlere bunu anlatırken zaten vermiştim bile numaramı.
Bir yudum su tatmıştım,çorak topraklı kurak çöllerde,kardelenliğe...Artık bende bir kukla olmadığımı,o çırpınan zavallı yüreğimin güp güp nasıl da hızlı hızlı şaşkın bir biçimde,sanki her an yerinden fırlayacakmışçasına çarptığını hisseder olmuştum şimdilerde.Kurtarmıştım,ölümün esaretli göğsüne yasladığım başımı yada şimdilik öyle sanmıştım.
bir nefes gibi çekmiştim onuda derin bir solukla içimin en derinliklerine.Ama diyaframıma sığdıramamıştım.Önce kalbimde ağırlayıp,sonra ruhuma işlemiştim onu ve çıplak bedenimi diktirmiştim üzerime.
İşte bu da hayaller senaryomda ki birinci perde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Körü Körüne
RomanceBelki de bir aşk uğruna verile bilecek en büyük değer ... Körelten bir aşk ...