Sevdanın rengi

kaza

Nihal bitkin şekilde gelir. Mutfağa yemek yiyen çiftlerimizin yanına gider masaya oturur.

Merve: ne istersin Nihal? Ne vereyim sana

Nihal: Murat....

Yağmur: ıhmm maalesef bugünkü menümüzde o yok yerine pilav çorba fırında tavuk var.

Nihal: çok kötü....

Yağmur:hiçte bile Merve çok güzel yemek yapar.

Nihal ağlayarak " Murat çok kötü o..nu sahilde (hıçkırık) gördüm bitmiş tükenmiş.

Erkekler birbirine baktı

Berk: biz onun yanına gidelim şimdi saçma şeyler yapmasın aklı yeri de değil onun
Nihal: hıhı

Yağmur: dikkatli olun lütfen

Berk Yağmur'un yanına yaklaşıp başindan öptü ve Yiğithan ile çıktılar.

---------------------------------------

Yiğithan ile Berk konuşa konuşa sahile gittiler . Murat'ı kayaliklarda bitmiş halde görünce üzüldüler kardeşleri ne hale düşmüştü. Hemen ona doğru yol aldılar.
Yanına vardıklarınsa Murat'ın omzuna dokunkular
"Kardeşim biz geldik "
Murat başını kaldırdı kırmızı gözleriyle " o iyimi ? " Yiğithan ile Berk birbirine baktılar ve kafalarını sağa sola doğru salladılar "hayır perişan bi halde ne yaptınız siz kendinize" Murat derin bir nefes aldı " herşey onun için eğer ailemi seçmeseydim annem ve babam onu rahat bırakmazdı ben tanıyorum ailemi . "
Yiğithan: peki şimdi bu halini görse ailen daha mı mutlu olacaklar

Berk: haklı bak biz senden daha kopmayız . Artık sen bizim kardeşimizsin bunu Nihal bile değiştiremez ama ikinizde birbirinize aşıksınız ve saçma sebepten dolayı ayrılıyorsunuz acı cekiyorsunuz buna biz bile dayanamıyoruz ailen hiç dayanamaz ki.

Murat : gerçekten acı mı çekiyor.

Berk: sen bunda mi takılı kaldın

Yiğithan: çok bilmek istiyorsan evet perişan halde biz yemek diyoruz o murat diyor biz okul diyoruz o kötü diyor kendinize gelin siz ayrılmanız çok saçma

Murat: kaçırsam ne olur acaba

Yiğithan: oğlum mal mısın ne kaçırması hangi yüzyılda yaşıyoruz.

Berk: yoo bence Murat haklı kaçır kızı kurtul sende kurtul bizde kurtulalım .

Murat ayaģa kalkar ve el sallar ben kaçar kaçırmam gerek bir prenses var şatosunda beni bekler.

Berk ile Yiğithan birbirine baktılar ve ayağa kalktılar "oğlum saçmalama gel buraya ya biz şaka yaptık sana" Yiğithan: al oğlum şaka oldu kaka ben dedim sana gaza verme bu aptal aşığı of ya oha arabaya bindi koş oğlum içkide içmiştir kaza filan yapacak "

Berk: hay dilimi Yağmur ısırsın ya

Yiğithan : lan puşt şu durumda bile piçliğini gösetriyorsun hadi atla arabaya da takip edelim yarım akıllı kaza filan yapacak. Alkollüde
Ellerini yukarı doğru kaldırır ve Allah'ım sen beni bunlarla mı sınıyorsun yarabbim .

Berk: lan gitti çocuk ver anahtarı bana sen şimdi süt çocuğu hız yapmaktan korkarsın koçum

Yiğithan onu mezeleyerek son şomdo hozdon korkorson bana bak çocuk ben asfaltın kralıyım. Berk omzuna vurarak çok konuşmada yetişelim şu çocuğa yiğithan kafasını sallayıp önünü gösterdi hadi atla .......