1₪ ''Delirmek''

5K 277 165
                                    


Gece tek aydınlığı olan yıldızlara delicesine tutunurken, pencereden sızan rüzgâr sesi kulaklarımın içini doldurmuştu. Yere damlayan kanları umursamadan elimi araladığım camdan dışarı çıkardım. Avucumun içine düşen her kar tanesi kanımın rengini alırken burukça gülümseyip pencereyi kapattım. Ellerimin her tarafına attığım çizikler, içimdeki fırtınanın dışa yansımasıydı. Kendi kendime '' Tek arkadaşını da kaybettin. Şimdi ne yapacaksın Erva?'' diye mırıldandıktan sonra laptopun başında soluklandım. Hayatım boyunca sahip olduğum tek arkadaşımı da kaybetmek üzereydim. Belki de kaybetmiştim. Bir haftadan beri bana mesaj atmıyordu. Sık sık kavga ederdik ama bu sefer haklı olan bendim. Ona rağmen benden özür dilememişti! Umutsuzca tumblr bloğumda gezinirken, gözlerime masada duran ilaç kutularım takılmıştı. Hemen gözlerimi ilaç kutularından kaçırıp laptopa geri çevirdim. Hiç beklemediğim anda gelen mesaj sesi tüm moralimi düzeltmeye yetmişti.

WhiteSilence: Beni özledin mi ufaklık?

Heyecanla ellerimi klavyede gezdirirken, bir anda duraksadım. Sonuçta o da diğer herkes gibiydi. Beni anladığını sanıyordum ama yanılmıştım. Kalbîmi kırmasına rağmen neden hala bu kadar heyecanlıydım ki? Kendimi düşüncelerimle boğmak üzereyken gelen bir mesaj sesi bu sefer tüm dikkatimi dağıtmıştı.

WhiteSilence: Hala bana trip atmıyorsun değil mi? Hadi ama küçük bir kız çocuğu değilsin. Yetişkin ol biraz.

Societykiller: Adını bile bilmediğim birine niye trip atayım ki?

WhiteSilence: Eğer beni affedersen, adımı söyleyeceğim.

WhiteSilence: Hadi ama cevap ver.

WhiteSilence: Adım Butay.

Kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atmaya başlamıştı. Bu onun hakkında öğrendiğim ilk şeydi. Neredeyse bir yıldan beri kendisi hakkında bana hiçbir şey söylememişti. Sadece beni dinleyip sorunlarımı çözmemde yardım etmişti. Ben heyecandan ne yapacağımı bilmezken bir mesaj daha gelmişti.

WhiteSilence: Ve bir şey daha var. Aslında beni her gün saat 7:30 'da görüyorsun ama farkında değilsin. Umarım bunlar beni affetmene yetmiştir. Bugünlük bu kadar beni tanıman yeter.

Societykiller: O saate okul servisinde oluyorum. Gördüğüme emin misin? Şaka yapmayı bırak Butay. Tabii adın buysa.

WhiteSilence: Sana ne zaman yalan söylediğimi gördün? Kızdırma beni cadı.

Societykiller: O zaman yarın seni görebileceğim, değil mi?

WhiteSilence: Serviste camdan dışarı bakarken gözlerini dikkatle açarsan, evet.

SocietyKiller: Affedildin.

WhiteSilence: Hala bundan emin değilim Erva. İçimden bir ses bunu yapmamı söylüyor.

SocietyKiller: Sana dokunmayı düşünmek bile kalbimin yerinden çıkar gibi atmasına sebebiyet veriyorken, bunu demen acımasızca!

WhiteSilence: Erva bu konu üzerinde konuştuğumuzu sanıyordum. Ben senin kalbinin o denli hızlı atmasını sağlayabilecek bir kişi değilim. Ben senin yanında hiçbir şeyim.

SocietyKiller: Bunu demeyi kes! Dışarıdan insanları dış görünüşüne göre yargılayan bir aptal gibi mi gözüküyorum?

WhiteSilence: Bunu diyen bir kızın bulimik olması gerçekten komik...

SocietyKiller: İyi geceler.

WhiteSilence çevrim dışı.

Yüzümdeki anlamsız gülümseme gamzelerimi daha çok belli ederken, elimi kalbime götürdüm. Daha önce hiç bu kadar hızlı atmamıştı. Derin bir nefes alıp kalp atışlarımı düzelttikten sonra yatağıma uzandım. Tavanımdaki gökyüzüne bakarak uykuya dalmak muhteşem bir histi.

BulianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin