Oyun

187 9 4
                                    

Çıkış zili çalınca hızla eşyalarımı çantama yerleştirmey başladım.

“Başak? Canım sen bugün servisle gitmeyecektin değil mi?”

“Evet Didem. Biraz dolaşıp eve geçeceğim.” Dedim.

“Peki canım, görüşürüz.” Dedi ve beni yanağımdan öpüp sınıftan çıktı. Ben de kıyafetlerimi çıkartıp hemen üzerime geçirdim. Kız lisesinde olmanın faydalarından biri de rahat olabiliyorduk giyinip,soyunma konusunda. Okul formamı düzgünce katlayıp çantama yerleştirdim ardından da çantamı dolabıma koyup,  sınıftan çıktım.

Sokakta yürürken biri beni kolumdan tutup ara sokagın birine çekince nutkum tutuldu. Ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordum.

“Bak seni öyle aniden buraya çektiğim için özür dilerim.” Karşımdaki çocuk bir tepki bekler gibi bana bakıyordu. Hala kendime gelemediğim için hiçbir tepki verememiştim.

“Hey! Sen iyi misin?” dedi ve elini gözümün önünde salladı.

“E-Evet” sesim öyle bir çıkmıştı ki ben bile inanmaıştım ama o inanmış ya da umursamamış olmalı ki konuşmaya devam etti.

“Senden küçük bir iyilik isteyebilir miyim?” diye sordugunda hemen salaklar gibi “Evet” demiştim.

‘’Gerçekten mi? Önce ne istediğimi sormyacak mısın? ‘’

‘’ Vazgeçmemi mi istiyorsun? ‘’ diye sordum tek kaşımı kaldırarak. Beni baçtan aşağı süzdükten sonra, “Ben iki hafta önce bir kızla çıkmaya başlamıştım ama o bir hafta sonra beni bırakıp en yakın arkadaşımla çıkamaya başladı. Hesaplarıma göre iki daika sonra buradan geçicekler senden istediğim şey benim sevgilimmiş gibi davranman.” Dedi.

Tam ağzımı açıp reddedeceğim sırada beni susturup  “ Reddetme hakkınız yok küçük hanım.” Dedi ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Tekrar sokağa çıktığımızda “Bu arada ben Efe.” Dediğinde kısaca “Başak” dedim.

“Şu karşıdaki morlu kızla mavi gömlekli erkek .” dediğinde söylediği kişileri süzdüm. Kız o kadar gıcık duruyordu ki içimde onu rezil etme dürtüsü uyandı.

“Hadi bakalım o zaman oyun başlasın.” dedim ve omzumun üzerindeki elini tutup parmaklarımızı kenetledim. Dediği  kişiler karşımızda durduğunda bizde durduk.

“Nasılsınız çoçuklar?” diye sordu Efe çok mutluymuş gibi çıkan bir sesle.

“Sana inanamıyorum Efe benden sonra bununla mı çıkıyorsun ?” dedi tükürürmüşçesine.

“Sana inanamıyorum Efe benden önce bununla mı çıkıyordun ?” dedi ben de o kızı taklit ederek.

Efe’nin konuşmasına izin vermeden “Ne oldu beğenemedin mi?” diye sordu alayla

“Evet canım begenemedim. Hayatım senin gözlerim mi bozuktu o dönem? Kız da ne tip, ne fizik ne de karakter var.” Dememle kızın üzerime atlaması bir oldu. Ama sanki Efe bunun olacagını önceden biliyormuş gibi beni hemen arkasına çekti.

“Arda,Buse’yi de alıp gider misiniz artık?!”

“İnanamıyorum sana Başak ya. Buse’yi çıldırttın resmen.” Dedi ve kahkaha attı.

“Çok gıcıktı ama o da!”

“Biliyorum.”

“İşte geldik.” Dedim evi göstererek “Teşekkür ederim.”

“Önemli değil ve asıl ben teşekkür ederim.” Dedğinde iyi akşamlar dedim, gidecekken “Başak?” dedi.

Ona dönüp “Efendim?” dedim.

“Şu an bir şey yapmayı istiyorum ama  çok kararsızım.”

“Efe içinden ne geliyorsa onu yap. Hiçbir şeyi içinde bırakma. Yani işine yarar mı bilmem ama bu benim hayat felsefem.”

“Tamam o zaman.” Diyip beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin