Son Mektup ...

157 0 0
                                    

(Ayrılığın ilk günü...)

Şu an kendimi dünyanın en berbat adamı olarak hissediyorum...
İçim içime sığmıyor...
Aklımdan geçen milyonlarca düşünce var. Ne yapacağımı, aslında yapmam gereken şeyin ne olduğunu bilemiyorum. Beni bir daha arama demene rağmen son bir kez daha arayıp şansımı denemek geçiyor içimden. Bunun bir faydası olmayacağını biliyorum... Ya da arayıp ağzıma ne gelirse söyleyebilirim. O kadar öfke doluyum, öylesine üzgünüm ki ne kadar küfretsem sana az! Seni incitebilmek için elimden geleni yapmak istiyorum şu an.
Çünkü canım çok acıyor!
Çünkü, bunun tek sorumlusu sensin...

(Bir hafta geçti...)

Geçen her gün bir hafta öncesiyle aynı...
Sanki aynı günü tekrar tekrar yaşıyorum. Hiç bitmeyen bir kabusu defalarca görür gibiyim. Gün geçtikçe alışacağımı düşünürken daha da dibe vuruyorum...
Bana nefes aldırmayan bir şey var; tam boğazımda, koca bir düğüm... Ne yutabiliyorum ne de kusabiliyorum...
Tüm gün seni düşünüyorum. Her saat, her dakika, her an...
İçimi kemiren bir şey var. Yerime yeni birini koymuş olma ihtimalin öldürüyor beni. Saçlarına dokunan yeni biri, sana sarılan, seninle uyuyan, öpen, koklayan biri...
Uyumak benim için tam bir işkence oldu bu günlerde...
Yatağın hiçbir köşesinde tenimin değmediği bir yer kalmıyor. Defalarca dönüp duruyorum, defalarca yer değiştiriyorum, kalkıyorum... İçimde dolanan yakıcı, acıtan bir şeyler olduğunu hissediyorum. Seninle uyuduğumuz geceler geliyor aklıma, aklımı alıyorsun...
Tutamıyorum kendimi, ağlıyorum...
Her gece bir daha uyanmamak üzere gözlerini kapatmak ister mi bir insan? Biliyor musun, bu aralar ettiğim tek dua bu!
Uyumak ve bir daha uyanmamak...

(Bir ay sonra...)

Bu aralar daha iyiyim.
Hissettiğim bütün acılar yerini hüzne bırakıyor yavaş yavaş. Sanırım acıya alışıyorum... Sanki yüzyıllardır göğsümün arasında bir doğum lekesi gibi taşıyor gibiyim hüznü. Benden bir parça gibi, bir parçam gibi...
Seni çıldırasıya özlüyor olduğum çok aşikar. Kendimden saklayamadığım bu gerçeği senden saklamam mümkün değil.
Bunu Allah biliyor, sen de bil...
Umarım ileride beni anlamak zorunda kalmazsın. Benim hissettiğim şeyleri hissedip aynı acıyla yoğrulmazsın. Çünkü bu çok derin bir yara! Ne dokunabiliyorsun ne de sarabiliyorsun. Seni her gün öldüren tedavisi olmayan o hastalıkla bir ömür yaşıyorsun. Aslında yaşıyor gibi yapıyorsun.
Lanet olsun...
İmkanım olsaydı eğer hafızamı silerdim.
Sokakta karşılaşsak hiç anımsamayacak bir şekilde unutmak istiyorum seni, bunun için her şeyimi verirdim...

Bir ay geçti...
Seninle sarılıp uyumayalı, yeni bir güne huzur içinde seninle uyanmayalı, aslında mutlu olmayı özlemeye başlayalı bir ay oldu...
Her günü bir ömür gibi geçen tam bir ay oldu bugün...
Nasıl özlemem ki, bu mümkün mü?

(Yeterince bir zaman sonra...)

Seni unuttuğumu söylersem yalan olur...
Telefona sıkışıp kalmış bir mesaj, birkaç eski fotoğraf, bir saç tokası ya da küpe, defalarca dinletilmiş bir şarkı hatırlatıyor insana. O zaman anlıyorsun ki asırlar geçse bile unutmak imkansız. Çünkü insan mutluluğu unutamaz. Sevdiği, sevildiği günleri söküp atamaz yüreğinden.
Ama hiçbir şey eskisi gibi de değil...
Uyuyabilmek için sarılmana ihtiyacım olan geceler yok artık. Yeni bir güne huzurla uyanmam için günaydın mesajına gerek yok... Ağlamaktan gözlerimin şiştiği zamanlar çok geride kaldı. Aslında bir zamanlar birbirimizi çok sevmiş olmamızın bir önemi yok.
Bir an bile çıkmadığın aklıma şimdilerde misafir bile olmuyorsun.
İçimde yanan, beni yakan, acıtan o ateş artık küllendi. Olur olmadık zamanlarda seni aramak gelmiyor artık içimden, nasıl olduğunu eskisi kadar merak etmiyorum, senin için endişelenmiyorum...
Şimdi neredeyim, nasılım diye merak ediyorsan söyleyeyim.
Zamanın acıya ilaç olduğu o yerdeyim ve artık iyiyim...

Bunlar sana yazılmış birkaç cümleden ibaret şeyler değil. Bunlar benim içimde kalmış ukdelerim, hayal kırıklığım, yarım kalışım, yangınlarım...
Bu sana son kanayışım, son mektubumdu!
Ben ağlaya ağlaya yazdım, sen güle güle oku...

Ezgin KILIÇ

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beni Anlatan Şiirler (4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin