Işığın, şehre çarptığı zaman
Ses duyuldu, kara kutudan
Korkusuzca karşısına çıkamadığımdan
Sorular sorulur, cevaplar işittirir
Kara kutu!..
Ağlayışım doğaldı,
Haykırışım samimice.
Acz'in dilenişi
Ve yeşilsiz biter,
Göklere bayrak umulur...İsteyiştir Hak'tan
Maveralı bir adam
Ve tarafçılar çıkar sahneye
Kabil'in çocukları
beni de boğarlar!
Gri düşünceyi
bir genç oğlana yuttururlar!
Minikçe sandılar beni,
Kaybettiler aziz fikrimi.
Sonra kalıplı bir kitap,
Törek dedi kulağıma.
Vakit geçti, ezan okundu
taze delikanlı söğütte.Devam, dedi atlı adam
isteyişe, arayışa devam!
Yavaşça, korku dindi, nabız indi,
Çarklar döndü. Aşkı buldu şair
Henüz şiirsizdi, başaklar büyüdü
umudun yaylasında.
Hedef buldu kaçmağa
Geceleri ayakta tuttu
En zalimi en muştusu
yan yanaydı aynı zamanda
Birisi soldaydı diğeri de solda.
Vaktin bitişine işaretti
kadına ümitli veda.
Yol tuttu yalnıza
Bir umut edasıyla, görünmedi
ufukta mavilerin ihaneti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzura giden acı#WattyTR2016
Poetrysevgilim bak yukarlara doğru gözüne damlıyor bulutlar sevgilim...