Ali'nin Ağzından
Sabah üstümü değiştirdim aşağıya indim kahvaltı masasının yanından geçtim ama her zamanki gibi kahvaltı yapmadım. Ben Haluk mertoğlunun masasına oturmayalı çok Zaman oldu. O anda arkamdan biri bağırdı. Bu Haluk mertoğlunun sesiydi. Ona baba diyordum ama içten sevgi olarak demiyordum. Dümdüz hiç bir şey hissetmeden diyordum.
Haluk:Ali!
Ali:ne oldu BABA
Dedim baba kelimesine vurgu yaparak.
Haluk:senin bugün bu masaya oturup yemek yemeni istiyorum.
Ali:ben o masaya oturmayalı baya Zaman oldu. Sen şimdi bana gelmiş 4 yıldır oturmadığın masaya oturmu diyiyorsun.
Haluk:evet. Şimdi. Şu saniye bu masaya oturmanı söylüyorum. "LÜTFEN"
Ali:sen o lütfenleri bana önceden söyleseydin bu zamana kadar belki bugün bu masaya oturmam değil bir ömür boyu seninle güzel vakit geçirebilirdim. Annem öldü ben değil. Annemi sevmiyordun. O öldü ona benzediğim için sevmiyorsun. Çünkü aklına o gece geliyor. Ama benim aklıma 1 gün değil hergün geliyor. Annemi senin öldürdüğün gece!.
Yanağımda çok büyük bir acı hiisetmiştim. Bana tokat atmıştı. Herzamanki gibi. Bugünde o görevini yerine getirmişti.
Ali:işte sen busun. En önemliside ne biliyormusun. Sen acımasızın tekisin.
Bu son sözü söyleyip o Ada'mın yanından ayrıldım. Ağlayarak yürümeye başlıyorum ve sarı arabama binip o yerden uzaklaşıyorum. Ve annemin mezarına doğru sürüyorum. Hala ağlıyordum. Annem hayattan kayıp gittikten sonra herşey mahvoldu. O anı hatırladıkça akmayan göz yaşlarımda gözlerimden kayıp gitmişti. Annemin mezarına geldiğimde arabadan indim. Ve yürümeye başladım. En son mezarın önüne geldiğimde konuşmaya başladım.
Ali:hatırlıyormusun anne. Hani küçükken okuldan koşarak karnemle çıkar eve gelirdim. Anne bak derslerimin hepsi pek iyi derdim. Sende bana aferim oğlum der ve çikolata verirdin. Bende çok sevinirdim.
Bunları söylerken hem ağlıyor hemde gülüyordum.
Ama okuldan kaçtığım Zaman'larda olurdu. Müdürde seni arardı sürekli. Sonra bana kızardın ve odaya kilitlerdin.
Bi kersinde'de bahçede top oynarken susamıştım ve eve geldiğimde seni göremeyince senin odana girmiştim ve o anda seni birinin öldürdüğünü görmüştüm...babamı. Zaten ondan sonra hiç bir zaman o gün gözümün önünden hiç gitmemişti.Seni seviyorummmmm anne.
En son burnumu çektim, ayağıya kalktım ve dolmen taşına baktım.RUHUNA EL FATİHA
Ölüm tarihi
12/08/2012
SEVİLAY MERTOĞLUve arabama doğru yol aldım. Arabama bindikten sonra herzamanki yerim olan sahile gittim. Biraz düşündüm. Acaba selinin dedikleri doğrumudur. Gerçekten herşey son bulabilcekmidir. Bilmiyorum.
Cebimden telefonumu çıkarıp selini aradım. Telefon numaralarımızı almıştık. Benim biriyle konuşup içimi rahatlatmam lazım. Benim tek arkadaşım tek dert ortağım bir tek selin var.
Telefon tek çalışta açıldı.
Selin:efendim Ali?
Ali:biraz konuşabilirmiyiz.
Selin:ne oldu sesin neden çok kötü geliyor.
Ali:hiç bişey sormadan gelirmisin. Lütfen.
Selin:tamam gelirim. Nerdesin?
Ali:sahildeyim.
Selin:10dk sonra oradayım.
Selin telefonu kapattıktan sonra selini beklemeye başladım. Selin 10dk sonra gelmişti.
Selin:iyimisin. Neden ağladın. Niye sesin çok kötü geliyordu telefonda.
Selin bunları böyle ardarda sıralayınca hafif tebessüm ettim.
Ali:tamam dur söylicem.
Normalim. Babamla tartıştık bana tokat attı bende annemin mezarına gittim. Telefondada konuşurken annemi düşünüp hüzünlendim.
Selin:annen ölddümü:( başın sağolsun.
Ali:neyse :(
Selin:tamam o zaman seni eğlendirebilecekmiyim bakalıııım. Evet buldum!
Selinin bu deli dolu halleri benim içimdeki acıları unutturuyor bana. O gülüşü,Gamze'leri,sevinci,kocagözleri. Hepsi beni Mutlu edebiliyor. Zaten selin beni tek Mutlu edebilen bir kocagözlüm var. Selin bana elini uzattı bende gülerek tuttum. Ve beni çekiştirmeye başladı. En son beyaz BMW'nin önüne geldik. E benim arabam ne olucak.
Ali:benim arabam ne olucak.
Selin:üstü kapalıysa ve anahtarda sendeyse sorun yok.
Selin arabanın kapısını açtı ve arabaya bindi bende selinin ardından arabaya bindim. Selin gaza bastı ve sürmeye başladı. Acaba nereye götürüyordu beni kocagözlü deli kız. Kendi kendime sırıttım. Bir kaç dakika sonra ev gibi bi yere geldik. Ev gibi diyiyorum çünkü yarısı görünüyordu. Çitlerle kaplıydı heryer. Acaba burası neresiydi. Selin ve ben arabadan indik. Ben selini takip etmeye başladım. En son bi kapıya geldik sanki hiç kapı yok gibiydi. Ama gizli bir kapı varmış. Evin bahçesine geldik. Çok güzel bi yere benziyordu. Bi yerde 3 salıncak. Diğer yerde 4 tane minder. Bir diğer yerde oyuncaklar falan vardı. Acaba neden beni buraya getirmişti. Burası neresiydi. Hiç bi şekilde konuşmadan içeri girdik. Çok güzeldi evin içide dışı kadar. Pembe ve mavi tonlarında duvar kağıtları renkli renkli koltuklar. Oyuncaklar biri mavi diğeri kırmızı olan gitarlar ve üstünde Nazlı,Selin,peri yazan bi sürü kitaplar ve CDler vardı. O an anladımki burası selinin küçüklüğünün geçtiği ev.
Selin:bak sen burda yaşadıklarının hepsini bana anlatıcaksın. Sonra biz seni en iyi tanımlayan şarkıyı seçip söylicez.
Ali:tamam başlıyorum.
Babam annemi hiç hiç sevmiyormuş. Zaten zorla evlendirmişler. Hatta babam beni aldırmak istemiş ama annem buna karşı çıkmış.
Biraz duraksadım bi noktaya dalmıştım. Ve yeniden devam etmeye başladım.
Ben bigün dışarı çıkmıştım. Daha 6 yaşında falan vardım herhalde. Çok susamıştım eve geldiğimde annem hiç bi yerde yoktu en son yatak odasına gittim ve annemi tavanda asılı bir şekilde buldum. Annemi öldüren kişi ise babamdı. Bende anneme çok benzediğim için beni hiç sevmedi halada sevmiyo hep dövüyo. Seniçağırmadan öncede babama bunları teker teker yüzüne vurdum. O'da bana vurdu. O Zaman'dan beri annemi hiç görmedim. Yemek yemeye bile babamla oturmuyorum. Diyalogda kurmuyorum.ben annemden sonra hep yalnız kaldım hiç kimse beni sevmedi. Bir tek sen beni sevdin. Yalnız bırkamadın beni.
Selin:seni bu kadar üzeceğimi biseydim anlattırmazdım. Ama şunu unutma ben senin hep yanında olacağım.
Ali:önemli değil. Hem birine anlatmak iyi geldi. Ee hangi şarkıyı sölicez.
Selin:yalnızlıklar. Sana en uygun şarkı bu.
Ali:olur.:)
Selin gitarları hemen yan taraftan alıp geldi. Bana mavi olanı kendinkinide kırmızı olanı aldı. Ve söylemeye başladık.(ŞARKININ SÖZLERİNİ YAZAMİCAM EZBEREDE BİLMİYOM. İNTERNET AĞIR ÇALIŞIYOR AÇILMIYOR. ÇOK ÖZÜR DİLERİM.)
Şarkı tam bana uygun gerçekten. Yalnız olduğum için. Neyse artık ağlama Ali.
Selin:sesin çok güzel.
Ali:seninde:)
Selin:ımmm hadi Mısır patlatalım.(selin buraya bi kaç gün önce geldiği için herşeyi yeni almış yiyecekleri)
Ali:olur tamam.
Ben ve selin mutfağa Doğu gittik. Selin Mısır paketini açmıştı bende Mısır patlatıcısını çıkardım. Selin Mısır'ları Mısır patlayıcısının içine koymuştu. Bende 2 bardak çıkardım. Dolaptan kolaları çıkardım. Tezgahın altındaki dolaptanda bi büyük kab çıkardım. Ve tezgaha koydum. Selinde Mısır patlatmayı bitirmişti zaten. Hepsini kapa boşalttı selin. Ve içeri girdi bende bardak ve kolayla içeri girdim beraber koltuğa oturmuştuk. Kanalları gezmeye başlamıştı selin. En son bi kanalda durdu. Bir dizi vardı. Adına baktım GÜNEŞİN KIZLARI yazıyordu. Aynı ben ve selini anlatıyordu. Çocuk acı çekiyordu aynı benim gibi. Kız ise mutluydu selin gibi. Selin gibi çünkü çok Mutlu görünüyordu. Dizi 2 saat sonra bitmişti. Mısır ve kolalarda bitmişti. Selin ile ben konuşmaya başladık.
Ali:ama sen hiç kendini anlatmasın. Nasıl bir hayatın var?
Selin:3 kardeşiz bir ikizim var. 1 küçük kardeşim var. İkizimin adı Nazlı küçük olanının adı ise peri. Annem edebiyat öğretmeni babam öldü. Ama pek sorun etmiyorum. Önceden beni seviyordu ölmeden. Ağlasakta,üzülmekte geri gelmeyeceğini biliyor insan. Ben çok mutluyum. Ama her insan gibi benimde bir sürü sorunum var.
Ben selinin sözünü kestim ve;
Ali:bana mutluluğun tanımını anlatırmısın? Senin gibi Mutlu olabileyim.
Dedim. Bana şaşkınca baktı.Selam Can'larım lütfen vote ve yorumları yükseltebilirmiyiz. Ama benim bu kitabıma az vote yorum geliyo. Lütfeennn beni kırmazsınız değilmi?😔😔😔😔😔
#nidanuradmin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYDA HUZURLU BİR PSİKOPAT
Ngẫu nhiênHuzuru arayan mavi gözlü bir adam Huzur dolu neşeli bir kız Peki;kız adamla bir kafede karşılaşırsa neler olur