you're cold,and I burn

31.8K 337 45
                                    

Saatlerdir odamda oturuyor ve geri gelmemesini umarak bekliyordum.
Kendimi oyalamak için şarkı dinlemiş ve iki bölüm Shameless izlemiştim.
Geri gelmemesini umuyordum ama bunun olmayacağını biliyordum.O dediğini yapardı.

Aşağıdan gelen Bayan Malik'in baştan çıkaran kahkahaları ve ona eşlik eden Bay Malik'in sesleri kulaklarımı tırmalamaya başlamıştı.
O kadından hiç haz etmiyordum.Kendisiyle bir derdim yoktu ama Bay Malik'e yakın olması, onu sevmemem için bir nedendi.
Onu herkesten kıskanıyordum.Sadece benimle ilgilensin,benden başka bir şeyi düşünmesin istiyordum.
Sinirden tırnaklarımı avuçlarıma batırmaya başlamıştım.
Fazla bencil ve doyumsuz olduğumu biliyordum ama konu Bay Malik olunca sınır tanımıyordum.
Onunla aramızda olan ilişki tuhaftı ama her şeyden güzeldi.
Dudaklarını tüm vücudumda hissetmek,parmalarınının beni kıvrandırması her şeyden iyi hissettiriyordu.
Onun üzerimdeki etkisinin iyi olması yanında,acı tarafı da vardı.
Hoşlanmadığı bir şey yapınca şefkatli halindan eser kalmıyor,tam bir canavara dönüşüyordu.
O hali beni her ne kadar korkutsa da ondan kopamıyordum.

Saatlerdir bir şey yememiştim ve Bay Malik bunu umursuyor gibi durmuyordu.
Bu konularda fazla hassastı,ama Bayan Malik bunu unutturmuşa benziyordu.
Oraya gidip aralarına girmek ve o ortamı dağıtmak istiyordum.
O kadının ona bir santim bile yakın olması beni deliye çeviriyordu.
Ani bir cesaretle laptopu kucağımdan indirerek yatağıma bıraktım ve yataktan çıktım.
Aynada kendime göz gezdirerek üzerimi düzelttim ve parfümümden boynuma sıkarak odamdan çıktım.

Yavaş bir şekilde merdivenlerden inerken sesleri hala geliyordu.
Bayan Malik ona bir şeyler anlatıyor ve cilveli kahkahalarını atıyordu.
Son basamağa geldiğimde duraksadım ve bir süre düşündüm.
Bunu yapmayı istiyordum ama ne kadar doğruydu?
Ya Bay Malik daha çok kızarsa?

Yenilgiyle omuzlarımı düşürdüm ve indiğim merdivenlere geri baktım.
Geri dönüp,dönmemekte kararsız kalmıştım.
Sonunda dönmeye karar vererek arkamı dönmüş bir basamak çıkmışken Bay Malik'in sesiyle dişlerim arasından bir küfür savurup durdum.

"Milena,ne yapıyorsun burada?"

Sesi ifadesiz çıkıyordu,ne düşündüğü belli olmuyordu.
Kızmamış olmasını umarak arkamı döndüm ve ona baktım.
Üzerini değiştirmiş,takım elbise yerine siyah bir jean ve siyah bir tişört giymişti.
Bu kadar basit olmasına rağmen kusursuz görünüyordu.
İstemsizce alt dudağımı hafif bir şekilde ısırdım.

"Sen benim sabrımı mı zorluyorsun? Yapma."

Dişlerinin arasından kısık bir sesle uyardı.İçten içe buna sinsice gülsemde,dudağımı bıraktım ve dilimle ıslattım.
Kısa bir süre sessizlik oluştu ve iç çekip sorusunu tekrarladı.

"Ş-şey ben su içecektim."

Yumuşak bir şekilde mırıldandım ve tepkisine baktım.
Öylece beni izliyor ve derin soluklar alıyordu.

"Çekinmene gerek yok.İçeriye girebilirsin."

Kafasıyla mutfağı gösterdi.
Onayladım ve yavaşca mutfağa doğru adımladım.
Yanından geçerken kolumdan tutarak durdurdu.
Kafasını boynuma yaklaştırdı ve derin soluklar aldı.

Ürkütücü bir şekilde kulağıma fısıldadıkları karnımın kasılmasına neden oldu.

"Sikeyim,gece seni çok fena yapacağım küçüğüm.Şimdi git."

Yutkundum ve hızla yanından geçerek mutfağa girdim.
Bayan Malik bahçeye çıkan balkon kapısının önünde telefon ile konuşuyordu.
Onu incelemeyi bıraktım ve tezgahın üzerindeki sürahiden bardak çıkararak su doldurdum.

Stone Cold // z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin