54. BÖLÜM

23.8K 1.1K 220
                                    


Rüzgarı ittiğim gibi vampir hızında ordan uzaklaşmıştım. Katerinanın verdiği doğum günü hediyesini kullanma zamanı beklide bugündür. Neden doğum günümde yeni bir başlangıç yapmıyım ki? Kurtsuz,vampirsiz,büyücüsüz,perisiz sade bir hayat. Tam olarak istediğim buyken, neden istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalıyım ki? Hemde elimde bunu değiştirebilecek bir güç varken...

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İki gün oldu. İki gündür ne eve gidiyorum nede birine haber veriyorum. Bu iki gün içinde mine mina hatta alparslan bile uluyarak bana ulaşmaya çalıştılar. Rüzgar beyden ses seda yok. Kim bilir, belki dediği gibi gitmiştir. Aman banane be. Cehennemin dibine kadar yolu var. Öküz kurt. Tamam cümle içinde kötü durmuş olabilir ama öyle. Yolda öyle mal mal dolaşırken kulağıma gelen müzik sesine doğru ilerlemeye başladım. Off şimdi en az 20 km öteden geliyordur bu ses. Yok bu böyle olmıycak. En azından insan hızında. Vampir hızıyla koşup birkaç saniyede müzik sesinin geldiği yere ulaşmıştım. İçerden gelen alkol kokusu miğdemi bulandırsada içeriye bildiğiniz daldım. Aman be nolcaksa olsun.

RÜZGAR'IN AĞIZINDAN:

İki gün oldu. İki gündür hiçbir haber alamıyorum. Varlığını hissedebiliyorum okadar. Mine ve mina hatta abimde ona defalarca ulaşmaya çalıştı. Nedenini bilmiyorum ama ben hiç bişi yapmadım. Sadece belki eve gelir diye iki gündür minayla beraber evde kalıyorum. Bi umut işte. Mina uyuduktan sonra televizyonu açıp karşısına geçtim. Ne izlediğimin bile farkında değildim. Televizyon evde sadece sesin olmasını sağlıyordu okadar. İki gündür minayı düşünmediğim bir dakika bile yoktu. Çoğu zaman karnı aç dolaşıyordu. Nedenini bilmesemde. Midayı düşünmeye öyle dalmışımki kapının tekmelenmesiyle kendime geldim. Saate baktığımda saattin gecenin 3'ü olduğunu gördüm. İyide en son 8di. Kapıyı açtığımda altın sarısı gözlerle alparslan karşımda duruyordu.

-mal mısın lan? İki saattir niye kapıyı açmıyorsun?

-duymamışım.

-duymamış mısın? Sen kurtsun biliyorsun dimi?

-offf dalmışım duymamışım işte uzatma. Niye geldin?

-seni merak ettim. Kardeşimsin ya hani unutttun mu?

-iyiyim ben merak edilcek bişi yok.

Kapıyı açık bırakıp içeriye girdim. Koltuğa yatıp gözlerimi kapattım. Gider diye tahmin ettiğim sevgili abiciğim eve girdi.

-evet ne kadar iyi olduğunu izlediğin programdan anlayabiliyorum.

Televizyona baktığımda izdivaç programı izlediğimi gördüm. Oha yok artık. Iyyy.

-izlemiyordum ki. Açık kalmış.

-neyin var?

-neyin yok desen daha iyi bi soru olurdu abicim.

-peki. Neyin yok?

-melezim yok. Yetmez mi?

-aramayı denesen?

-aman allahım ne kadarda zekice konuştun?

-lan beni deli etme! Nasıl melez bekçisisin lan sen? Bi kıza sahip çıkamadın. Ulan ben bile her yerde midayı ararken sen evde kıç büyütüyorsun. Kendine gel rüzgar. Varoluş amacını unutma.

-napıyım lan napıyım? Kız istemiyor beni. Daha napıyım? Elimden geleni yaptım. İstemiyor işte. Zorla gözüne mi sokuyım kendimi? Eve bi gelsin ben ne yapıcağımı biliyorum.

TEK MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin