ÖLDÜR BENİ

katilin ailesi

Herzaman ki gibi baştan aşağıya siyah içindeydim. Issız ve normal insanlara göre korkutucu olan sokakta yavaş ve tedbirli adımlar ile yuruyordum.

Sokakta Adım seslerim yankılanıyor ve yağmurun sesine eşlik ediyordu.

Yıkık dökük, etrafını sarmaşıklar sarmış ve içerisi zifiri karanlık olan evin önüne geldiğimde bicagimi cebimden çıkartıp kemerimden fenerimi aldım.

Kapıyı ayagimla açıp herzaman gittiğim odaya gittim. Bıçağı cebime yerleştirdikten sonra duvardaki tuğla ile örtülmüş bölmenin önüne geldim. Tuglayi söktüm ve  içerisinde bulunan fotoğrafları ve kağıdı aldım.

Fotoğraflar bir erkeğin fotografiydi ve ortalama benim yaslarimdaydi. Diğer yazı olan kağıdı alıp okumaya başladım.

'Evet gece...bu senin yeni görevin...bu çocuğun bir süre boyunca gözünü korkutman gerek...sana güveniyorum...'

Benim ailem yoktu ve ali abi bana küçükken yardım etti. Şimdi ise bir katilim...sokaklarda surten o kızlardan olmaktansa katil olmak daha cazip geliyordu.

Kağıdı yakıp yere attım ve yanması bittiğinde fotoğrafları cebime tıktım. Bicagimi geri alıp evden çıktım.

Caddeye geldim ve telefonuma gelen adrese gitmek için motorumu park ettiğim yere doğru yürüdüm.

Lacivert motoruma geldiğimde siyah kaskimi takıp motoru çalıştırdım.

Ortalama 20 katlı olduğunu düşündüğüm apartmanın arka tarafına motoru park ettikten sonra silahlarimi ve bicaklarimi vb. Kontrol ettim.

Apartmana arka kapıdan girdim. Gitmem gereken katın bir alt katında merdiven dairesinden çıkıp bana önceden verilen gitmem gereken evin bir alt dairesinin anahtarını elime almadan önce elime lacivert eldivenlerimi geçirip anahtarla kapıyı açtım.

Yüzüme siyah kar maskemi geçirip dairenin balkonuna geçtim.

Ağzıma bicagimi yerleştirip bir üst balkona tirmandim. Balkona gelip kapıyı ittirdim ve...açıldı?

Hadi ama kim bu salak bu kadar düşmanı varken kapısını kilitlemez?

Yatak odası olduğunu düşündüğüm, su ve şarkı sesi gelen yerin önüne geldim.

Adam sadece salak değil özürlü de...

Kapıyı açıp belimden silahımı çıkarttım. Gece olduğu için icerisi karanlikti.

Adamın olduğu yere yani banyoya yavaş adımlar ile ilerleyip kapıyı açtım.

Duş kabini boştu, su açıktı ve mp3 calarda müzik çalıyordu. Içeriye biraz daha girdiğimde kapıya arkam dönüktü. Kapı kapandığı zaman banyoyu su ve şarkı eşliğinde o erkeksi kalın ve kusursuz sesi doldurdu.

'Silahı yere bırak! 'Dedi emir veren sesiyle...ama bilmiyordu ki bana emir verilmediğini...

Ona yavaşça döndüğümde herkes gibi o da benim lacivert gözlerime odaklanmisti...

'Yoksa?' Dedim silah olmayan elimi belime koyarak.

'Kötü ...olur...çok...kötü...gözlerinden bile derin'dedi

Sağa doğru kafamı çevirdim ve o sadist gulusumu yaptım.  Ve  sağ tarafa donukken onun da beni izlediğini anlayabiliyordum.

Tek hamlede elimdeki silahı kafasına vurdum. O sendeleyip yere düştüğünde üstüne çıkıp ona yumruklarimi siraladim. En sonunda elini pes edercesine kaldırdı. Onu bırakıp üzerinde oturmayı sürdürdüm.