Keyifle okumanız dileğiyle...
Küçükken mutluydum. Her şey peri masallarındaki gibiyken. Tüm sevdiklerim yanımdayken ve gerçek bir prenses olduğuma inanırken mutluydum.
Ve...
Kim olduğumu bilmezken.
Herkese merhaba ben sokakta, okulda veya herhangi bir yerde rastlayabileceğiniz Defne adlı alelade görünümlü bir genç kızım. Pek çok hikayede olduğu gibi benim hikayemin de başlangıcı pek sıradan. Karlı bir kış günü başladı her şey. Minik ellerimle, rengarenk, kocaman kupamı tutuyordum. Onun benim için ne kadar değerli olduğunu hala hatırlıyorum. Tıpkı ellerimin arasından kayıp giden birçok şey gibi...
Kapı sertçe vurulduğunda, iki yandan toplanmış saçlarım ve şaşkın bir ifadeye bürünmüş narin yüzümle dikiliyordum. Kupam ellerimin arasından kaymış, çığlığa benzer bir sesle tuzla buz olmuştu. Cevap alamayacağımı bile bile anneme seslenmiştim. Ve o anda kapı kırılmıştı. Rengarenk cam parçalarının üstüne düşmek üzereyken sert bir el kolumu kavramış ve neredeyse sürükleyerek salondan çıkarmıştı. Gözyaşlarımın arasında son kez evime bakınırken gözüme bir şey çarpmıştı. Bir not:
Bu sana son hediyem.
Not, simsiyah bir paketin üstünde duruyordu. Adamın elinden sıyrıldım ve paketi açtım. Annemin bana son hediyesi renkli kupamın yerini alan siyah bir kupaydı.
O an anladım.
Annem bana siyah bir kupa hediye etmemişti.
Kupayla aynı renkte bir hayattı hediyesi...
*Biliyorum çok kısa oldu diğer bölümler böyle olmayacak. İlk bölüm diye uzatmak istemedim. Umarım hoşunuza gitmiştir...
Olumlu/olumsuz yorumlarınızı bekliyorum. Önemli olan hikayenin popülerliği değil bana destek olmanız. Teşekkürler**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hediye
RandomHer şey güzel olur sanıyordum. Filmlerdeki gibi... Mutlu bir son bekliyor beni sanıyordum. Yazık ki unutmuşum. Gerçek hayatta olduğumu, iyiliğimi değil kötülüğümü insanlarla çevrelendiğimi ve daha en başında şansız doğduğumu. Unutmuşum. Ne sanı...