2. Bölüm

17 3 0
                                    

Bölüm çok geç geldi özür dilerim.

Bu...bu...Lan bu Ateş değil mi? Ateş kim mi? Ateş ne kadar denersem deniyeyim kendimden soğutamadığım bir sapık. Günde 5, 6 kızla takılır ve şöyle bir huyu var. 1 kere takıldığı kızla bir daha görüşmez bile. Ama bana takmış gerizekalı nerde görse hemen geli-. Diye düşünürken piç sırıtmasıyla yanıma doğru geldiğini gördüm.
- Güzelim senin bu havada burda ne işin var? Dedi.
-snn be slk.s.s diye içimden geçirdim. Yüzüne baktım.
- Seni ilgilendirmez. Şimdi git başımdan. Dedim kaşlarımı çatarak. Gene sırıtıyordu lan bir kere sırıtma.
-Senle senin başından gitmeye ne dersin. Diye salakça bir cümle kurduğunda
-Tek başına ya da sürtüklerinle başımdan gitmeye ne dersin. Dedim onun gibi salakça bir cümle kurarak.
-Bu seferlik senin dediğin olsun bebeğim. Dedi ve göz kırptı.
İşte dedim ben size salak diye. Özürlü ahmak.
- Siktir git ya. Dedim bağırarak. - Ya da sen kal ben giderim bu sefer. Diye de ekledim. Yağmur hala aynı şiddetle yağıyordu. Biraz ileri de gül cafe vardı. Oraya gittim ve masaya oturdum. Hım içeri sıcakmış. Yanıma gelen garsona baktım ve
- Ben bir sıcak çikolata alabilir miyim ? Dedim. Kadın gülümsedi ve
-Tabiki. Hemen getiriyorum. Dedi ve yanımdan ayrıldı. Telefonumun çalmasıyla hemen elime aldım Ceyda arıyordu. Aha sıçtık. Sıçtık Cafer bez getir diye söylenerek telefonu açtım.
-Alo. dedim.
+Nerdesin kızım sen! Dedi sinirle.
-Kocaya kaçtım canım sen. Dedim.
- Dalga geçme nerdesin bu havada. Lan Buket. Dedi. Biraz güldüm.
- Sorma ya! İşten kovuldum. Yağmuru da çok severim bilirsin işte sahil de biraz dolaştım şimdi de Gül Cafede oturuyorum sen naptın, nerdesin. Gelsene yanıma. Dedim ve masama bırakılan sıcak çikolatadan bir yudum aldım.
-Hiç işte öyle. Tamam 10 dakikaya ordayım. Hadi bay canım. Dedi.
Ben de;
-Hadi bay bay kuzu. Dedim.
Elime masada ki gazeteyi aldım ve iş bakmaya başladım. Aşçı mı ? Hiç bana göre değil. Biraz daha bakındıktan sonra kapıdan giren Ceydayı gördüm. El salladım. Beni görünce geldi ve karşımda ki sandalyeye oturdu. - Hiç gelmeseydin. dedim gülerek.
- Anca yaa. Dedi.
Bende :
- Ne içersin. Dedim.
- Sütlü kahve. Dedi. Garsona bir sütlü kahve dedikten sonra Ceydayla biraz daha sohbet ettik. - Peki iş mevzusunu ne yapmayı düşünüyorsun. Dedi. Kahvesi geldi. Kahvesini yudumladı. Bende;
- Bakıcam artık. Dedim. Sıcak çikolatamdan bir yudum alırken. Titreyen telefonumu elime aldım ve açtım. 
-efendim
-Hemen **** parka gel. Gelmezsen sevdiklerin ölür. Dedi.
- Çok komiksin. Sen kimsin lan. Dedim.
- 20 dakikaya gel. Kimseye belli etme.
- Peki. Geliyorum. Dedim ve telefonu kapattım. Bana meraklı gözlerle bakan Ceydaya da
-Okuldan arkadaşlar gizli numaradan aradılar.  Ben de onların yanına gidicem sen eve geç ben gelirim. Dedim ve cafeden çıktım. Yağmur durmuştu. Hızlı adımlarla parka geldim. Kimse yoktu.
- Kimse yok mu? Diye bağırdım.
- Nerdesiniz lan!Kimse y-derken ağzıma kapatılan şeyle gözlerim kapandı en son hatırladığım şey ise kahkaha sesleriydi.

Biliyorum çoksaçma oldu ama ilham yok çok özür dilerim yeni bölüm çok iyi olucak ve uzun.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖZGÜRLÜK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin