7.Sınıf

52 3 0
                                    

Okullar açıldı.yaz tatilim çok boş ve hızlı geçmişti.bu yılki tek hedefim Hatay'ın en iyi lisesi olan TFL'ye gitmekti.tabi başımızda TEOG gibi bir bela olduğu için bu yıl ve gelecek yıl yazılıları yüksek tutmak zorundaydım.bunları düşünmek bile morelimin bozulması için yeterliydi.bu yıl kendimi kimseye,hiçbirşeye kaptırmamalıyım.çok çalışmalıyım.zilin çalmasıyla ilk ders başladı.Deniz gelmemişti.(açıkçası yokluğunu farketmedim,bana da Evren söyledi)sadece ilk gün değil ilk bir hafta yoktu Deniz.optimist sporuyla uğraşıyormuş,onun yarışlarına katıldığı için gelememiş ilk hafta.okulun ikinci haftası sabah servisten inip sınıfa geldiğimde sınıftaydı.sınıfa ilk girdiğimde göz göze geldik.ama tuhaf olan bişey vardı.gözlerimi bi türlü kaçıramadım.sanki gözüm,gözünde kitlenmiş,kenetlenmiş gibi.daha önce kimseye bu kadar uzun bakmamıştım.hayır.asla.olamaz.sev-mek çok aptalca.ben birini hiç sevmedim,sevemem.olmazz.hele Deniz gibi gıcık ve ergen biri asla olmaz.bu yıl da olmaz.hatta bi sonraki yıl da olamaz.ben zaten aşka inanmam ki.diye saçma düşüncelerle geçti koskoca gün.eve gittiğimde düşündüm de sanki okulu sevmeye başladım ben ya.hem de Deniz yüzünden. Derslerde ikide bir bakıp duruyorum ve her ders en az dört kere göz göze geliyorduk.ilk defa bir erkeğe karşı adını bilmediğim,koyamadığım garip duygular besliyorum.Deniz;kahverengi gözlü, siyah hafif uzun saçlı, esmer, yüzü ve fiziği muhteşem olan biri,aynı zamanda optimist(yelken)sporuyla uğraşıyor.bu arada kendimi de tanıtayım:ben;Marina,gözlerim açık kahverengi, saçım kumral,dalgalı ve orta uzunlukta,buğday tenliyim,8 yıldır savunma sporlarından biri olan judoyla uğraşıyorum,bana sorarsanız yüzüm ve fiziğim güzel sayılmaz.yani bence Deniz gibi birinin bana bakması mümkün bile değil.Evren de şuan Tuna'yı seviyor.Tuna;bizim okula bu yıl geldi ama Evren onu yaz tatilinden beri tanıyormuş.(ablası sayesinde)Evren sürekli Tuna'yla birlikte takılıyor.aman neyse kıskanmıyacağım sonuçta seviyor yani,takılsın bare.birde Kübra ile Aslı var.onlar da aynı Evren gibi benim bestlerim.bu yıl Selin'le de yakın olmaya başladık.doğruyu söylemek gerekirse Deniz yüzünden yakın oldum birazda.çünkü aynı servisteler ve yakın arkadaşlar.Deniz'e bakmaktan neden kendimi alamadığımı,sürekli acaba şimdi napıyor?kime bakıyor?diye düşünmekten kaçamamamın nedenini bilmiyorum.emin olduğunum tek şey daha önce kimse beynimde bu kadar yer kaplamamıştı.Selin,Deniz'i sevdiğimi biliyor.yani anlamış durumda ve onun da beni sevdiğini,serviste benim hakkımda dedikodu yaptıklarında Deniz'in konuşmayı dinleyip sırıttığını söylüyor.(tabi ben pek inanmıyorum,çünkü Deniz kiim,ben kim.)artık hergün(aralıksız hergün)okulun en üst katındaki pencereden Deniz'in futbol oynayışını izleyerek hayal kuruyordum.biri ona çerme taksa,onun yerine ben sövüyordum içimden o kişiye.geçen gün sınıf maçı vardı.bu sefer onu yukardan değil,aşağıdan(sahanın yanından)izledim.bizim kızlar tezahürat yaptı ama ben gereksiz bulduğum için sadece(onu)izledim.maçın ortalarıydı,biz kaybediyorduk,üzgündü.nihayet maç arası verildiğinde benim bulunduğum tarafa doğru gelip su içti,o arada maç tekrardan başlamak üzereydi,bende cesaret gösterip suyunu elinden almak,ona yardımcı olmak istedim.o kaybediyor olduğumuz için sinirliydi.elimi almak için uzattığımı gördüğü halde suyu elime vermek yerine yanımdaki boşluğa fırlattı.ilk defa kalbimi kırmıştı,canım ilk defa biri bu kadar çok yakmıştı.elim öyle havada kaldı.hareket edemedim.sonra koşarak lavaboya gittim ve ağlamaya başladım.o da ben lavabodayken(kendisi de maç yaparken)benim onu izlediğim tarafa bakınmış,beni göremeyince bakınmaya devam etmiş ve o sırada karşı tarafın oyuncularından biri ayağına çerme takmış.Deniz çok şiddetli bir şekilde yere düşmüş.3-5 dakika yerden kalkamamış ve sonra arkadaşlarının yardımıyla kalkmış.oyuna devam edememiş.(bunları bana Selin anlattı)ben de sınıf boş olduğu için sınıfa geçmiş,başımı sıraya koymuş ağlıyordum.aniden kapı açıldı.irkildim..birden başımı sıradan kaldırdım,o korkuyla ağladığımı unutmuşum.içeriye Deniz girdi.göz göze geldik.sınıfta sadece ikimiz vardık.ayağını burktuğu için yürüyüşü değişmişti.ben koşarak sınıftan çıktım ve yüzümü yıkayıp kendimi toparlamak için lavaboya gittim.Ders zili çaldı.derse altı dakika geç girdim.Sonra hiçbir açıklama yapmadan yerime oturdum.Deniz ön çaprazımdaydı ve ne kadar kızgın ve kırgın olsam da onun canının acıdığını görmek,benim de canımı acıttı.onun öyle acıyla ayağını tuttuğunu görünce sanki ona karşı olan bütün kızgınlığım bir anda yok olmuş gibiydi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DUYGUSUZ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin