0.4

1.2K 74 4
                                        

Shelley, bir hızla arabasına atlayıp Dylan'ın evinin önüne geldiğinde içinde bir korku oluştu.

O zamandan sonra Dylan'ı hiç görmemişti. Evinin önüne gelmişti, kapıya çıkmamıştı; aramıştı ama açmamıştı. Sadece mesajlaşmışlardı.

Kapının zilini çaldı. Derin bir nefes alıp kafasını eğdi.

Korkuyordu, çekiniyordu, heyecanlanıyordu. İçeriden gelen ayak seslerini duydukça nefesi hızlandı.

Kapı açıldığında bir anlığına nefesi kesildi.

-"Shelley?"

Britt'in yorgun sesi ile kafasını kaldırdı. Karşılaştığı mavi gözler ona merakla bakıyordu.

İkisinin de birbirlerini görmeyi beklemediği aşikardı.

-"Ben... Haberleri gördüm. Ardından Dylan'a mesaj attım, gördü ama cevap vermedi. Merak edip geldim."

Britt'in gözlerinden sönen merak ifadesi yerini rahatlamaya bıraktı.

-"Sen gelmeden beş ya da on dakika önce bir adam getirdi Dylan'ın telefonunu. Dün gece bardaymış. O bakmıştır mesajlara... Kim bilir başka nelere bakmıştır?.."

Britt hafifçe kıkırdarken Shelley de zoraki bir biçimde güldü.

-"Anladım..."

Birden aralarında oluşan sessizlik üzerine Britt geri çekildi.

-"İçeri gelmek ister misin?"

Zoraki bir biçimde yutkundu. Britt ona sevgiyle bakarken kendini yerin dibinde hissediyordu.

-"Hayır... Sen varsın, bana gerek yok... Görüşürüz..."

Britt kafasını sallayıp içeri geçerken Shelley kalbi kırık bir şekilde gitti.




Bu bölüm texting değildi ama olsun :)

Bu arada... Yorum atsanız fena olmaz hani...

Multimedia *-*

-Cerre

mistake 》o'hennigHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin